Rüzgar ıslanmış bedenlerine doğru eserken çoktan kızın evinin bulunduğu sokağa varmışlardı.Kız alaya alır bir bicimde gulumseyerek gence "welcome to hell"dedi.Genç gülümseyerek mırıldandı "benim icin cennet". Kız önünde oldukları kapıyı çaldı. Kapıyı gözlerinin altı çökmüş elinde sigara olan bi kadın açtı kıza "nerelerdeydin? Seni cok merak ettim"dedi. Kız kadına hem kızarak hemde acıyarak bağırdı "bardagina bira dolduracak birini bulamadığına mi uzuldun yoksa kustugun yerleri temizleyecek birini bulamadığına mı?"dedi. Kadın umarsızca genci işaret ederek "bu yakışıklı kim?" diye sordu. Genç, kıza hoşçakal dercesine baktı ve istemsizce arkasını dönüp orayı terk etti.
Kız eve girdi iceride yoğun bir sigara kokusu vardı hemen pencereyi açtı. Daha sonra odasına gidip üstünü degiştirdi. Aynaya gözü ilişti nasıl ölmek istemişti. O gün yaşadıklarını düşündü keşke gencin adını sorsaydı. Bidaha ona nasıl ulaşacaktı? bidaha onu görebilcek miydi? Ve en önemlisi neden onu birdaha görmek istiyordu.
Genç şimdi ne yapacaktı gidecek bir evi yoktu "evim" dediği yurda mı gitmeliydi gidemezdi gitsede onu artık almazlardı ordan ayrılalı 1 hafta olmuştu. Böyle düşüncelere dalmışken kendini bi afişin önünde buldu afişte bi dünya haritası vardı. Dünyadaki önemli limanları dolaşacak bi gemi turunun reklamı yapılıyordu. Onu 7 yaşında bir sokakta dilenirken bulmuşlardı o ana kadar Dünyadaki heryerin bu kadar zalim ve acımasız olup olmadığını merak etmişti. Acaba öylemiydi? şu Dünyada onun için bir parçada olsun sevgi varmıydı?. Afişteki adrese baktı rıhtımı tarif ediyordu cebinde 13 lira 15 kuruş vardı. Minibüse binemezdi sonra lazım olabilirdi bu para. Rıhtım çok da uzak sayılmazdı 4-5 km birşeydi:).
Kız hava almak için balkona çıkmıştı gökyüzünü hep sevmişti ona özgürlüğü hatırlatıyordu. Hiç özgür hissetmemisti kendini nedensizce esir hayatı yaşadığını düşünüp durmuştu. Aşağıdan yavru bi kedinin sesi kadar yavaş ama bir o kadarda güven verici bir ses "heeeey" kız aşağıya baktığında kalbi ağzına gelmişti. Genç burdaydı apartmanın önünde kendini toparlayıp gülümsemesini gizlemeye calışırcasına "efendim"dedi.Genç "rıhtıma gidiyordum sonra kendimi burda buldum"dedi. Kız " rıhtımda ne yapacaksın ki ?" dedi.Genç "Dünyada intihar edilebilecek başka yerlerde varmı ona bakacağım"dedi kendi acısını dalga vururcasına dile getirerek. Kız küçük bi kahkaha atarak "bir biletin daha varmı?"diye sordu. Genç "tabiki" dedi. Bunu derken ne düşünmüştü ki ağzından öylece cıkmıştı işte... Belki onuda istiyordu yanında belkide karşılacağı zorlukları tek başına göğüslemek istemiyordu.Kız "o halde bekle"dedi. İçeri yöneldi aklında tek birşey vardı 'özgürlüğü'. Hemen eline en sevdiği sırt çantasını aldı dolabı açıp içindekilere baktı lazım olabilecekleri seçti arasından sonra dolabın derinliklerinden bi kutu çıkardı içinde babasının ona bebekken taktığı altın künye, bir süredir biriktirdiği 250 lira vardı altını ve paranın bir kısmını çantaya geri kalan kısmını yanına aldı. Çantasını sırtlanacağı sıra çantaya gözü ilişti bu çantayı annesi almıştı o gün çok mutlu olmuşlardı anne kız. Kız giderse annesi ne yapardı? İntihar edebilirdi yada vücudu iflas edebilirdi
Ona bir hal çare bulmalıydı eline tabletini aldı ve bağımlıların sorunlarından kurtulduğu bir tesisi araştırdı telefon numarasından tesise ulaştı kız annesinin durumunu anlattı anlatırken gözlerinden yaşlar birer yağmur damlası gibi yere düşüyordu. Tesistekiler hemen geleceklerini açıkladıklarında Telefonu kapattı. annesine veda etmek için salona gitti. Annesi salondaki bir koltuğun üzerine oturmuş sigara içiyordu kocası öldüğünden beri bu tablo hiç değişmemişti zaten. Kız annesine doğru koştu sarıldı annesi yorgun gözlerle kızına bakarak "biliyormusun? Babanla ben kavga ederdik aradan çok zaman geçmeden birbirimize aynı böyle sarılırdık." dedi. Kız ağlamaya başladı annesine durumu anlattı annesi tesisi aradığını kızının uzaklara gideceğini duyunca önce kızmak istedi sonra yaşadığı hayatı gözünün önüne getirdi hani olurya insan bazen hayatına dışardan bakar işte anneside o nadir zamanlarından birini o gün yaşıyordu "git" dedi gür bir sesle "bende iyileşiyim artık" diye bağırarak elindeki sigarayı koltuğa bastırarak söndürdü.
Kapı çaldı gelenler şüphesiz kadını almaya gelen görevlilerdi. Kız kapıyı açtı annesini onlara teslim etti. Ama o da ne gelen görevli onunda gelmesini annesi iyileşene kadar sosyal hizmetlerde kalması gerektiğini söylüyordu. Kız hızlı düşündü kabullenir gibi davrandı çantasını aldı.Apartmanın çıkışına geldiklerinde bir tavşanın saçmalardan kaçışı kadar seri bir biçimde koşmaya başladı beklemekten sıkılmış gence seslendi "ikinci bilete talibim hadi kooooş". Gelen görevliler kızın peşinden koştu ama bir süre sonra pesedip geri döndüler ve durumu birbirlerine anlatırken kızın annesi onlara gülümseyerek "özgür ruhlu kızım benim"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SULARIN SESSİZ SOĞUKLUĞU
RomanceNefesleri bi kuşun kanat cırpışı kadar hızlıydı.Kalbinden kopan bi damla yaş dudaklarını siliyordu.Ayakları isyan edercesine kendini geri cekiyordu ama o kararlıydı özgürlüğe kanat cırpıp icindeki ucsuz bucaksız ruhun zincirlerini çözecekti .Gözleri...