Yıldızlar hiç olmadığı kadar parlaktı o gece. Belki de öyle uyuşmuştu ki kadına öyle geliyordu. Dünya ikisini de yutmuş gibiydi. Kara delik onları yutmuş ve sonsuzluğa karıştırmıştı. Belki de hiçliğe. Önemli değildi. Karanlığın içinden bir el usulca yüzüne dokundu. Sadece yanağına dokunmamıştı, tüm duyularını ele geçirmişti sanki. Eli kendisinden bağımsız uzandı. Hala yüzünü seçemediği adamın tenine değdi. Avucunu hafifçe çıkmış sakalına bastırdı. Çizgileri birleştirmek ister gibi parmak uçlarını kıpırdatarak yüzünde gezindi. Hiçbir itiraz duymadı. Keşfedilirken öylece bekledi adam. Neden başparmağı alt dudağında gezinen adamı itmediğini düşündü. Belki de böyle baktığı için onu itmiyordu. Kapkara gözler, bunca karanlığa inat parıldıyordu. Daha önce kimse ona böyle bakmamıştı. Kendisini görmek istiyormuş gibi. Ama emindi ki eğer adam onu tanısaydı asla böyle bakmazdı.
"Kimsin sen?" Adamın sesini duyunca ürperdi. Sesini ilk kez duymuyor olsa da nefesinin tenine çarpışı onu ürpertmişti. İlk defa o zaman konuştu kadın. Telaşla işaret parmağını adamın dudaklarına bastırdı. Bu, yasak soruydu. Kadın onun gözlerine bakmayı sevmişti. Kim olduklarını bildikten sonra her şey değişirdi. Daima böyle olurdu. İlk kez böyle cesaretli ve hiç olmadığı kadar kendiyken bunu mahvetmek istemiyordu.
"Şşşt. O zaman tüm büyü bozulur." Onun bu telaşıyla beraber geri adım atmak zorunda kaldı adam.
Şimdi değilse bile büyü eninde sonunda bozulacaktı. Ne de olsa onlar, henüz bunu bilmeseler de, mutsuz bir tarihin tekerrüründen ibarettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Heves
Romansa"Kimsin sen?" Adamın sesini duyunca ürperdi. Sesini ilk kez duymuyor olsa da nefesinin tenine çarpışı onu ürpertmişti. İlk defa o zaman konuştu kadın. Telaşla işaret parmağını adamın dudaklarına bastırdı. Bu, yasak soruydu. Kadın onun gözlerine bakm...