Kısadır her ömür ve erkendir her ölüm.Geride kalmak en zorudur asılnda.Öyle midir?Kim gitmek istemez sevdiğinin peşinden ölüme?
Buradan sonra Mustafa'nın hikayesine başlayalım artık.
Mustafa kendi halinde bir çocuktur.Çocuk dediğime bakmayın,kazık kadar adam.Kayseri'de üniversite kazandı ve gitti.Zor başladı her şey onun için.İlk kez uzak kaldı ailesinden mesela...Ama alıştı.Arkadaş edinmede sıkıntısı vardı aslında.Kimse ona uymuyordu;keza o da kimseye...Takardı kulaklığını,en sevdiği şarkıları dinler günlerini geçirirdi.
İlk yılıydı,hava henüz sıcak,o sert yakıcı Kayseri soğuğuyla tanışmadığı günlerdi.Yurtta kalıyordu.Ortam güzel,arkadaşları iyiydi.Yani herşey olması gerektiği gibi yolundaydı.
Bir sevgilisi vardı Mustafa'nın.Geldiği şehirde başlamışlardı.Nasıl aşktı o...Anlatırdı bana hep "uzağız birbirimizden ama biz ayrılmayız" derdi hep.Kim arkadaşının üzülmesini ister ki?"İnşallah öyle olur kardeşim" derdim.Güzel günlerdi aslında.Sohbet güzel muhabbet güzel.Sabah okul,akşam sohbetti hayatımız.Mustafa her gece 11 gibi kız arkadaşıyla konuşmaya çalışma odasına gider ya da balkona çıkardı.Bir gelirdi sonra şen şakrak.Yüzü öyle bir gülerdi ki.Mutluydu tabii.Anlatırdı mesela,"Aşkım dese bile mutlu oluyorum be" derdi.Öyleydi gerçekten.Çok seviyordu.Birkaç hafta sonra bayram tatiline girdi okullar ve evlerimize gittik.Gitmeden önceki gece Mustafa,babasının kız arkadaşının telefonunu aldığını anlattı ve onu ilk kez mutsuz gördüm.Ama bir şekilde ulaşmış bizimkine.Memeleketine indiğinde buluşacaklarmış.
1 hafta geçti.Geri döndük,Mustafa gece gelmiş yatıyordu.Sabah uyandırdı beni.Kahvaltı yaptık ve odaya döndük.Buluşmuşlar o gün.Yine mutluydu tabii.Herşey güzelmiş hatta.Kaç saat geçirmişler beraber.Ayrılık yine zor olmuş.Hangi ayrılık kolay ki?
Hava yavaş yavaş soğumaya başlamış,Kayseri zaten pis olan yüzünü iyice kir ile sıvamış,sanki ruhumuzu bedenimizden koparmak istercesine soğuktu.Cumartesiyi pazara bağlayan gece Mustafa yanıma geldi ve "ayrıldık" dedi.Ayrılık mı?Nerde kaldı sevgi nerde kaldı o büyük aşk.Bir gecede yitip gitmişti.Tıpkı unutulmaması gereken her şeyin yitip gitmesi gibi.Mustafa kötüydü çok kötü...Ruhu çekilmiş gibi.Yağmur yağardı,alır sigarasını balkona çıkardı.Yüzüne gelen yağmur damlalarının ağlamasını gizleyeceğini düşünürdü.Hep yanında oldum,her zaman destek oldum ona.Atlatamadı...Çok zor günler geçti.Soğuk her gün biraz daha işledi içimize ve her gün biraz daha söktü ruhumuzu bedenimizden.Helak olmuş halklar gibiydik...Açlık,susuzluk çeken halklar gibi...Kalbimiz açtı ve gözlerimizde su kalmamıştı;her gece dökülen yaşlar,bitirmişti duyguları.Hep onu anlatırdı bana ve anlatırken gözlerinde birer damla birikirdi.Döner silerdi ve bir sigara daha yakardı.Bir şey diyemezdim.Üzülürdüm sadece.Kim yaşamamış ki aynı şeyleri?Kim helak olmamış ki?Unutacam deyip yatar,bir sigara için kalkardı,unutamazdı.Unuttu mu bilinmez.Her ne kadar unuttum dese de o şarkı çalınca yine bir hüzün gelir gözlerine ve bir sigara daha yakar,bir sigara daha...
Son sigaraları unutacaz denilenlere içelim hep birlikte,bu akşam...