Mutlu olmak hiç zor gelmedi mi?Mutluymuş gibi davranmak...Belki de mutlu göründük çevremize ama en büyük fırtınalar ve acılar bizim içimizde kopmadı mı hiç?Mutluluğu tadamadık işte biz ve bizim gibi nice yürek...Hep istedik aslında değil mi?Gerçekten içten gülebilmeyi ama umudumuz da kalmamıştı artık aslında.Hep mutlu olduğumuz şeyler bile bizi mutlu etmeye hiç yetmiyor artık.Her şeyden uzaklaşmaya başlıyoruz yavaş yavaş.İlginç olan herkesin bizi mutlu sanması değil mi?Belki de içten gelen kahkahalarımızdan,belki de duruşumuzdan,bakışımızdan.Kim görebildi ki içimizin bağıra bağıra ağlayan o halini?Kim duyabildi içimizdeki derinden gelen o yakarışları?Kim hissedebildi kalbimizin helak olmuş derin çukurlarını?Hiç kimse...Ama biz bildik kendimizi,her zaman gülen insanlar olduk gece başka,gündüz başka olduk.Bulutlara dokunmak istedik rüyalarımızda,gözlerimizi her kapatışımızda onu hayal ettik belki de...Hayalimizdi bizim ve kaldı öyle;köklerini dünyanın derinliklerine salmış koca,yaşlı,hep büyüyen bir ağaç gibi...
Aslında agresif insanlardık değil mi?Mutlu insanlar,gülen insanlar hep bizi sinirlendirmedi mi?Sanki dünya yeni bir oyuna başlıyor her seferinde bize ve nedense hep kazanan yine o oluyor...Ve kaybedişe yakıyor birer sigara daha...
Hava çok soğuktu artık;Erciyes tüm kinini şehrin üzerine kusuyordu sanki.Tilkiler dolaşmaya başlamıştı bile Talas'ta.Çöplerden yemek arıyorlar,ölmemek için çabalayabildikleri kadar çabalıyorlardı.Ali Dağı'na bile kar yağmıştı,adeta savaş gelen ordular gibi gözünü şehrin üstüne dikmişti.
Cuma gecesiydi.Yine odada oturmuş müziği açmış,ritmin içinde kaybolmuştuk.Camların arasından rüzgarın ağıtı acı acı koridorda yankılanıp duruyordu;sanki bize ağıt yakarcasına durmadan devam ediyordu.Nasıl fırtınaydı o öyle?Rüzgar,yağmur,dolu...Ama tek gerçek vardı ki,ışığı kapatıp müziği açmak ve derin düşüncelere kendini uçurumdan atlarcasına bırakmak için daha güzel bir gece olamazdı.
Mustafa artık iyice dibe doğru yönelmiş,diplere dalsız budaksız göçüyordu.Gözlerinden yaşadığı her saniyenin,aldığı her nefesin zor geldiği o kadar anlaşılıyordu ki...Her sigara yakışında eli biraz daha fazla titriyordu.Işığı bile kapatmıştık,artık bu gece bitelim istiyorduk,ki öyle de oldu.Mutlu olamıyorduk biz,ne yaparsak yapalım...Umudumuz bile kalmamıştı artık.Umut yaşatırdı ya hani insanı,artık yoktu umudumuz hiçbir şey için.Umut yaşatmıyordu bizi...İhtimaller yaşatıyordu artık.
Gözümüz telefonda,kulağımız müzikte,kafamız hiç gitmediğimiz bir diyardaydı o gece.Bir anda ayağa kalktı "Dışarı çıkalım" dedi.Anlam veremedim bu isteğine fakat sonra ceketlerimizi elimize almış kendimizi kapının önünde bulduk.Yağmur şiddetini hiç azaltmamış,kurşun gibi üzerimize iniyordu gökten.Belki arınmaktı Mustafa'nın isteiği."Yağmur arındıracak bizi ve bulutlara taşıyacak."Hayal et...Yürümeye başladık.Konuşmuyorduk,yağmur bizi arındırmaya başlamıştı çünkü.Başımız öne eğik,idama giden mahkumlar gibi yavaş yavaş kaldırımda ilerliyorduk.Soğuk yüzümüze hızla çarpıyordu.Durmuyorduk,idama çok hevesliydik.Mustafa değişti bir anda birkaç kelime düştü ağzından yere,yere düşmeden buharlaştı yine.Hep o kaybettiğini arayacaktı ama zor olacaktı bulmak.Aslında bulmak kolaydı;kafasında onunla yiyor,onunla içiyor,onunla yatıp onunla kalkıyordu çünkü,ama yanı hep boştu artık.Eli boştu,kalbi donmuştu artık.
Yağmur hep onu mutlu ederdi.Ağlamaktı belkide onun mutluluğu bilinmez...O kadar içtendi ki gözyaşları,sessiz ama gırtlağı yırtılırcasına bağırır gibi gerçek ve rahatsız ediciydi.Üzücü ve bitiriciydi.Sevmişti çünkü,sevgisinin işretiydi bu.Ama sevilmiş miydi?Bir ağlamak geldi o gece,gökyüzü bize ağlıyor,biz gidenlere ağlıyorduk.Her gün biraz daha bizden kopanlara ve asla geri gelmeyecek olanlara...Karanlık bile artık onu mutlu etmiyor,gözyaşlarını gizleyemiyordu.Yağmur durmadı...Biliyorduk böyle olacağını ama seviyorduk ne yapalım .Yağmur belki de gözyaşlarımızı gizleyen tek şeydi çünkü.Kimse duymazdı hıçkırıklarımızı mesela.Beklerdik iyiliklerimizi güzelliklerimizi;gözümüz telefonda,kulağımız müzikte ve kafamız bilmediğimiz diyarlardayken...
Ve sigara vardı bir de tek yoldaşımız.Derdimizi paylaşıp onunla yaktığımız...Bizi hiç bırakmadı.Sigara iyi gelir derim hep.Sigara öldürmez,onu içiren öldürür bizi...
Bu sigaraları da gidenlere ve gelmeyenlere yakalım hep birlikte...