ARTHUR

55 3 7
                                    

BU BÖLÜMÜ slsl07 YE İTHAF EDİYORUM İYİ OKUMALAR

Bugün haftasonu ve ben erkenden uyandım. Aklımı kaçırdım heralde.
Evet kaçırdın güzelim.
İç ses yinemi sen. Ben seni yok etmekten bıktım sen yeniden oluşmaktan sıkılmadın ya.
Ee benden kurtuluş yok.
Yine neden geldin , bu ziyaretini neye borçluyum.
Canım sıkıldı bende seninle kavga ediyim diye geldim.
Milletin akıl veren işte ne biliyim cesaret veren iç sesi varken bana niye bu düştü. İç sesimi nerden değiştirebilirim ? Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi ?
İç sesimle ufak bir tartışma yaşadıktan sonra onu yeniden yok ettim. Kendimi ölümsüz yapınca iç sesindeki ölümsüz oldu acaba. Bunu babama sormayı aklıma yazdım ve kahvaltı yapmak için aşağıya indim.
Yine klasik bir kahvaltı(kanlı mısır gevreği) ve evet süt yerine hala kan kullanıyorum çünkü iki tarafımıda doyuruyor. Neyse televizyonun karşısına geçip kanal dolaşmaya başladım. İzlicek birşey bulamayınca Beatrice i aradım(evet hala onunla görüşüyorum)
-Alo
-Selam ben Larissa nasılsın ?
-Aa larissa iyiyim sen nasılsın ?
-Sıkıntıdan ölüyorum birşeyler yapalımmı.
-Olur . Yarım saat sonra 1.caddedeki starbuks ta buluşalımmı.
-Tamam görüşürüz.
Telefonu kapattım ve hazırlanmak için odama çıktım.  Üzerime kot şort ve belden bağlamalı beyaz bir gömlek geçirdim ve beyaz convers lerini giyip aynanın karşısına geçtim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra saçlarıma ellerimle şekil verip dudak patlayıcının sürdüm ve çantamı alıp evden çıktım.
Buluşacağımız yer yakın olduğu için yürüyerek gittim.

Oraya vardığımda Beatrice masalardan birine oturmuş beklerken buldum. Hemen yanına gidip en iyi arkadaşıma sarıldım. Tamam o okulda fazla kalmamış olabilirdim ama beatrice le kısa sürede çok iyi arkadaş olmuştuk.
Birer tane kahve söyleyip hemen dedikoduya başladı.
-Larissa neler oldu tahmin edemezsin.
-Ne oldu ?
Dudaklarını birbirine bastırmıştı. Gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Ama bir tuhaflık vardı. Yanakları kızarmıştı ve çok heyecanlı görünüyordu.
-Kızım çatlatmadan söyle yoksa aklını okurum.
-Tamam tamam kızma. Biz david le çıkmaya başladık.
-Ee ne duruyosun anlatsana. Nasıl oldu , romantikmiydi , seni öptümü...
Ben onu soru yağmuruna tutarken o cevap vermemiş, zaten kırmızı olan yüzü sanki mümkünmüş gibi daha çok kızarmıştı.
-Çıkışta eve giderken  oldu. Beni takip etmiş, dizlerinin üzerine çöküp çıkma teklifi etti , çok romantikti ve evet beni öptü.
-Ayy çok heyecanlı. Yani sana evlenme teklifi eder gibi çıkma teklifi etti , bide üstüne öptü. Valla benim şansıma hep öküzler denk geliyo.
Söylediğimden sonra kahkahalarla gülmeye başladı.
Niye gülüyosun kızım ya bi sus millet bize bakıyo. Baktım hala gülüyor bende masanın altından bacağına tekmeyi geçirdim. Daha çok gülmeye başladı. Bende dayanamayıp masadan kalktım ve ilerlemeye başladım.
Oda masaya bir miktar para bırakıp peşinden gelmeye başladı. Yanıma gelince direk konuya girdi.
-Hadi ama  Larissa . Onu söylerkenki yüz ifadeni görseydin sende o kadar gülerdin.
Ona döndüm bağırmaya hazırlandım ancak yavru köpek bakışı atıyordu. Dayanamayıp onun bu haline güldüm ve kollarımı açtım
-Gel buraya minik kurt
Oda güldü ve birbirimize sarıldık.
-Pekala ne yapmak istersin ?
Biraz düşündükten sonra sinemaya gidelim dedim oda kabul etti.
Beatrice i ondan daha çok korkacağımı bildiğim halde zorla Sicccin e soktum. Film bitene kadar durmadan  ikimizde çığlık attık. Sonunda film bittiğinde kendimizi dışarıya attık. Artık hava kararmıştı ve eve yalnız gidecektik. Birbirimize veda edip ayrıldık. Karanlık sokaklardan geçerken izlediğimiz filmin etkisiyle olsa gerek biri beni izliyormuş gibi hissediyordum. Ama her defasında arkama baktığımda karanlıktan başka birşey görmüyordum. Sonunda eve ulaştığımda kendimi direk banyoya attım. Soğuk duş beni her zaman rahatlatır ve kendime getirirdi. Yine öyle olmuştu. Tam yatağıma girmiş uyumaya çalışırken aşşağıdan takırtılar gelmeye başladı.
Işık yerine elinde bir ateştopu oluşturdum. Karşıma biri çıkarsa bunu ona fırlatıcaktım. Sesler mutfaktan geliyordu. Korka korka mutfağa girdim ama orada hiç bir şey yoktu. Heralde film yüzünden kafayı yedim. Yukarı çıkıp yatağıma girdim ve uykuya daldım.

********************************

Bugün kızın evine gitmiştim. Nerdeyse beni görücekti. Tamam onu görebilmek için bilerek gürültü çıkarıp onu mutfağa çekmiştim. Ayıcıklı pijaması ve dağınık saçlarıyla bile herzamanki gibi güzel ve güçlü görünüyordu. Aptal Arthur bunları düşünmemen lazım. O senin düşmanın. Onun babası senin aileni öldürdü. Diye hatırlattım kendime. Ondan intikam almalıydım ve bunun tek yolu kızına zarar vermekti.
Ama nasıl, gerçek sorun buydu. Ölümsüz birine nasıl zarar verebilirdiki. İşte bunu bilmiyordu. Derinden biryerlerden onu sevdiğini, ona ilk görüşte aşık olduğunu hissediyordu. Ama intikam duygusu onu çepeçevre sarmış ve diğer duygularına ağır basıyordu. Daha doğrusu t cadıya aşık olmayı kendine yediremiyordu.

Ama bilmediği eşey vardı.
Ya bu kaderin oyunuydu yada gerçekten onu seviyordu. Orası muamma . Ama kesin olan birşey vardı. Kimsenin bilmediği bir sır ...

********************************

Bugün iki binayada gidicektim. Her nekadar vampir tarafındakileri sevmese bile. Ama kendini yani vampir tarafını sevmeye başlıyordu.
Birinin omzunu dürttüğünü hissetti ve dönüp baktı.
-Ben sana birdaha dersimde uyumayacaksın demedimmi.
-Dediniz.
-Zevzek. Doğru müdürün odasına.
-Tamam
Dedim ve yerinden kalkış kapıya doğru ilerledim. Sınıftaki herkez buna profesörde dahil bu rahatlığıma şaşırmıştı. Ne yani benden bebekler gibi ağlayıp sızlanmamımı bekliyorlardı. Hepsi kafayı yemiş.
Sonunda müdürün odasına vardığımda beni beklediğini anladım.
Bana bir kağıt verdi ve 1 Saat boyunca "birdaha derste uyumayacağım" yazmamı istedi ve elime bir kalem verdi.
Kalemi elime aldım ve yazmaya başladım. İlk başta gayreti gidiyordu. Taki o kalem elektrik çarptırana kadar. Kalemi her oynatışımda küçük bir elektrik şokuna maruz kalıyordum.
Yaklaşık bir saat sonra cezam bitti ve sınıfa döndüm ama öğle molasına girildiği için kimse yoktu. Bende eşyalarımı toplayıp vampir tarafına gittim ve yemek için kantine indim.

Sonunda dersler bitti ve çıkış zili çaldı. Herkez sınıftan çıkmış
ve sadece ben ve bir çocuk daha kalmıştı. Bunun geçen gün kantinde kestiğim
çocuk olduğunu fark etmem zaman aldı. Tam kapıdan çıkarken çarpıştık ve benim kitaplarım yere düştü.
-Ah çok özür dilerim çok sakarım.
-Asıl sakar olan benim dedi ve kitaplarımı uzattı. Tesekkür ettikten sonra elimi uzattım.
Ben larissa.
-Bende Arthur memnun oldum.
-Bende. Neyse görüşürüz
Dedim ve ordan hızla ayrıldım.

ARTHUR UN GÖZÜNDEN

Sınıftan çıktığını gördüğüm zaman bilerek ona çarptım ve kitaplarının yere düşmesini sağladım.
-Özür dilerim çok sakarım dedi.
Hayır asıl sakar olan benim dedim ve kitaplarını toplayıp uzattım.
-Tesekkür ederim. Dedi ve elini uzattı ben Larissa.
Elini sıktım.
-Bende Arthur. Memnun oldum.
-Bende. Neyse sonra görüşürüz.
Dedi ve çıkıp gitti.
Onun duyamayacağı kadar kısık bir sesle fısıldadım.

Emin ol görüşücez. Hemde çok yakında.

BÖLÜM SONU

BİRKAÇ GÜN DEMİŞTİM AMA BİR HAFTA BÖLÜM YAZMADIKTAN SONRA ARKA ARKAYA İKİ BÖLÜM KOYMAK İSTEDİM. YORUMLARINIZI VE VOTE LERİNİZİ BEKLİYORUM.

*ACEMİ CADI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin