Anne tarafı olan dede eski bir mimardı.Adı Mehmet. Herkes o gün işe gidecekti. Annesi kuaföre malzeme aldı. Babası kızına sarıldı ve çikti. Emekli Mimar olan Mehmet dede 1. Daireyi akşam Feride ve çocuğu gittikten sonra bir temizlikçi tutup temizletti. Eşyaları boşalttırdı. Sabah herkes bahçenin terasında Amca Altan'ı , karısı Kardelen'i ve ailesini Amerika'dan gelmesi için bekledi. Rüya Ceren'i çok özlemişti. Yiğit'ide öyle. Bir buçuk yıldır görmemişti onları. Melek te çok ozlemisti. Rüya Meleğin koluna girdi ve biraz dolaştılar. Dondurma yediler. Melek Muzlu ve Çikolatalı iki top yedi. Rüya ise 3 top çilekli dondurma yedi. Bir banka oturup başladılar konuşmaya:
Melek: Neredeyse iki yıldır görüşüyoruz onlarla. Yiğit ve Ceren acaba ingilizce biliyorlar mı?
Rüya: Bende kanka. Biliyorlarsa eger ingilizce sınavlarından yirttilar demektir. Büyük ihtimal biliyorlar. 3 yıldır oradalar.
Melek: Ceren zaten güzel konuşuyordu. Of ama haksızlık..! Biz beraber ingilizceye çalışırken onlar oyun oynayacak..
Rüya: Bencede yaa... Aa Ahmet ve Samet geliyor. Acaba ne oldu.
Melek: Evet geliyorlar. Yine ne iş çeviriyorlar acaba.
Yanlarına gelince Ahmet:
-Kızlar geldiler. Duymadınız mı koşun hadi..!
Samet: Hadi gelin.
Kızlar sevinçli bir şekilde birbirlerine bakarak koştular.
Rüya amcasının kucağına atladı. Melek ise yengesine sarıldı. Sonra Ceren Melek ve Rüya üçü sarıldılar. Samet ise Yiğit'e sarıldı. Ahmet elini Yiğit'in omzuna attı. Kızlar konuşmaya başladı:
Melek: Ceren merhaba. Naber?
Ceren ise gülümseyerek:
-Fine.
Rüya: Oo bırak bu işleri artik Türkiye'desin kızım.
Ikiside gülmeye başladılar
Ceren:Üzgünüm kızlar benim aptallığım. İyiyim. Çok muyluyuz. Sizi çok ama çook özlemişiz. Değilmi Yiğit?
Yiğit: Hemde nasıl.
Ahmet: Ceren naber? Bizim tayfadansiniz artık. Aynı sınıfta olacağız.
Samet: Evet. Hepimiz öyle olacağız.
Melek: Biz ogretmenlerimizle konustuk. Kesin bizim sınıftasiniz.
