Sık sık deniz kenarında oturuyordum havayı ciğerlerime çekip rahatlıyorum gökyüzünü izliyorum.
Yine bi gün bankta otururken yanıma biri oturdu 1.80 boylarında kıvırcık saçlı masmavi gözlü 20 yaşlarında bir çocuk oturdu o oturunca ben kalktım seslendi tam kalkarken
-Durun ben kalkayım rahatsız olduysanız dedi.
Cevap vermedim döndüm yürümeye devam ettim insanlardan kaçıyorum sanki hepsi düşman hepsi bana zarar vermek istiyor.
Eve geldiğimde saat akşam 6ydı odama geçip kapıyı kilitledim. Kulaklığımla müzik dinlemeye başladım gözümü sabah güneşiyle açtım bugün iş başvurusu yapmaya gideceğim dün küçük bir pastane gördüm oraya başvuracağım.
Üzerimi giyinip evden çıkarken babam seslendi :
-nereye cansu
-işim var çıkıyorum
-Sana nereye dedim
-iş başvurusu yapmaya
-ne işi kime sordun geç içeriye
-bana karışma hakkını annemin senin yüzünden öldüğü gün kaybettin sen
-defol git yüzsüz piç benim ekmeğimle büyüyüp bide ettiği laflara bak
Kapıyı çarpıp çıktım bu evden ayrılmalıyım artık reşitim bana karışamaz artık katlanmak istemiyorum. Bugün bu işi alıp kendi yolumu çizmeliyim...
Gidip önce bir simitçiden simit aldım karnımı doyurdum ardından başvuracağım pastaneye gittim çok sevimli bir teyzeyle genç bir çocuk birlikte işletiyorlar ama teyze yorulmuş belli ki o yüzden yanlarına yardımcı arıyor beni sevdi sanırım yarın gel başla dedi gevşeklik istemem işini güzel yapmazsan çıkartırım dedi şakayla karışık sevmiştim teyzeyi çocuk biraz değişik yani gizemli bir havası var Üniversite okuyormuş orta boylu simsiyah saçlı bi genç adı kaan güleryüzlü biri burada mutlu olmak istiyorum geçmişi unutmak güzel şeyler yaşamak istiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Mavi
Teen FictionHerşey unutulur kaybettiklerimiz dışında daha ne kadar kaybedecektim