Gök Mavi

4.bölüm

işime gidip geliyorum bu sürede kafam dağılıyor. yine bi sabah giren müşteriyi farketmedim önümdeki rafları düzeltirken

-bu aralar fazla dalgınsın sanırım

döndüğümde sahilde bankta otururken yanıma oturan çocuk ( hani şu kıvırcık sarışın )

-pardon dedim

-burada mı çalışıyorsun?

-evet

-ben seni o gün rahatsız ettiysem üzgünüm bu arada adım Mete

sorun değil ben cansu

-vaktin varsa bişeyler içelim mi

-üzgünüm şuan burdan çıkamam

tam o sırada sevimli patronum nermin teyze geldi çık kızım arkadaşınla yoruldun bugün mola ver biraz dedi

bişey diyemedim çıktım hem gerçekten yorulmuştum dinlenmiş olurum mete nereye gitmek istersin dedi farketmez dedim fazla vaktim yok zaten dedim şirin bi kafede oturduk lafladık havadan sudan üniversite okuyormuş bana okuyor musun sende dedi hayr gitmedim dedim

CANSU

fazla meraklıyıdı ona neyse ama iyi biriydi değişik bişeyler vardı onda evet evet tanımıyorum ama sıcaktı yani o masmavi gözlerine fazlaa baksam sanki içinden çıkamayacaktım hem hayatımda epeydir bişeyler olmuyordu şimdi cansuda çocuğu bekliyomuş sani demeyin yıllardr şefkatten yoksunum ve mete sanki buz tutmuş kalbime bi kibrit çaktı tabi onu birdaha görür müyüm bilmiyorum zaten ne yapsın ki beni ama bir saatliğine de olsa mutluydum güzel zaman geçirmiştik

METE

Allahım nasıl bir tesadüftü bu çıkmıştı karşıma yine o gün sahilde gördüğümden beri aklımdaydı o upuzun saçları yüzündeki masumluk zihnime kazınmıştı bugün onu görünce nasıl mutlu oldum sevgilim handeyi bile unuttum bir şeyler içmek için ikna olunca içim umutla doldu bundan sonra hergün o pastaneye gideceğim .

pastaneye döndüğümde yüzümde sebepsiz bir tebessüm vardı yanımızda çalışan Kaan sürekli sinirimi bozuyordu fazla ilgiliydi tamam ilk başlarda iyi biri gibi gelmişti ama sonradan hayr ne bu gevşek gevşek tavırlar geçen gün önlüğümü takarken arkasının ipini elimden alıp bağlamaya kalktı tersledim bozuldu gitti hayır sen kimsin ki ? aradan bir hafta geçti mete yine gelmişti ve evet ben yine çıktım bugün mesaim bitmişti sabah erken geldiğimden saat 8 de bırakmıştım mete 7 de gelmişşti ama saolsun nermin teyzeciğim bir saatin lafını yapmayıp çıkarttı beni meteciğim kıvırcığım sahil kenarında kimsenin olmadığı biyere götürdü sessizdi sakindi dalgaların sesi yankılanıyordu ...

hava soğuktu mete üşüdüğümü anlayınca ceketini çıkarıp omzuma iliştirdi ne de güzel kokuyordu ceketi bu çocukta vardı bişeyler çok farklıydı dışardan görsem zengin çocuğu şımarık egolu bişey derdim ama öyle değildi tanıdıkça kalbimi sarıyordu ceketini oyunca elini omzuma atıp kulağıma eğildi

-çok güzelsin cansu içime işliyorsun sonra geri çekildi dönüp tebessüm ettim

-gitsek iyi olur -c

peki

beni eve bıraktı . Evdekilerle konuşmuyordum yakında bu evden de ayrılacaktım zaten onlarda benden ümidi kesmişti varlığımı umursamıyorlar bende onları ama yinede bu evde kalmamalıyım ...

ertesi gün yine işe gitti bugün nemin teyze hastaymış geldiğimde kaan vardı itici şey tamam yakışıklı olabilirdi simsiyah saçlarıyla falan ama huyları gerçekten itici o gün birlikte çalıştık haftasonu olunca okulu yoktu saat geç olmuştu kapatıyorduk artık sen topla ben çantamı alıp geliyorum dedim bodruma indim çantamı almak için arkamdan kaan da inmiş dönünce arkamda onu gördüm korktum birden ellerini beni sıkıştıracak şekilde duvara yasladı ne yapıyor bu

-cansu seni seviyorum görmüyor musun yanıyorum senin için

-ne diyosun kaan bırak beni

-cansu benim olmalısın anladın mı şimdi sessiz ol ve beni kızdırma

ne kadar çırpındysam da bırakmadı her saniye daha da hırçınlaştı gömleğimi yırtınca bağırdm avazım çıktığı kadar bi eliyle de ağzımı kapıyordu bana tecavüz etti iğrenç bi şeklide bana sahip oldu canım çok yandı ne kadar bağırdysam da kurtulamadım benden bekaretimi aldı üstümde hayvandan farksız tepindi o iğrenç organı içime girince ağzımdan tiz bir çığlık koptu benimle işi bitince çenemi tutup

-sana benim olacaksın dedim cansu artık herşeyinle benimsin benim kadınımsın dedi pis pis gülüp çıktı orada ağlamaktan kendimden geçtim ne kadar orda iki büktüm yattım ağladım bilmiyorum kendimden tiksiniyorum vücudumdan iğreniyorum onun izi olan her santimimden iğreniyorum ne yapacağım ben nasıl kalkacağım nasıl devam edeceğim ayağa kalkıp üstümü giyindim yırtılan gömleğimi çantama tıktım ceketimi giyip fermuarımı sonuna kadar çektim kendimi dışarı attığımda havadan başım döndü yıkılacaktım bi taksi çağırdım nereye gideceğim ben şimdi eve geldim saat geç olmuş evdekiler uyumuştu kendimi banyoya attım kapıyı kilitledim o hayvanın dokunduğu her yerimi derimi soyana kadar sürttüm bir yandan ağlayıp bir yandan bu lekeden kurtulmaya çalıştı olmadı o itin izleri hiç çıkmayacak