Onu görünce boğazım düğümleniyor,aklımı yitirmiş gibi hissediyordum,akan sular duruyordu,yer çekimsiz bir gezegende yaşıyormuş gibi hissediyordum.Bana eini uzattı ve iyi misin?dedi.
-E_e-vet iyiyim
-Tamam o zaman kendini tanıtsana?
-Adım Arthur on iki yaşımdayım Londra dan geliyorum sen?
-Adım Calaway on iki yaşımdayım Kanadalıyım
-Peki neden buraya geldin? Kanada güzel değil mi?
-Annem babam ayrı. Bende annemle birlikte İngiltere ye geldim.
-Neden buradasın peki?
-Dedim ya annem babam ayrı İngiltere ye geldim.
-Hayır o anlamda değil.
-Anladım. Adam yaraladım. Sen neden buradasın?
Benim olan şeyi almaya çalıştığım için.
-Anladım hırsızlık yapmışsın.
-Evet öyle
Onunla sohbet etmeye doyamıyordum. Tüm dertlerimi kaygılarımı unutuyordum. Tüm kızların kibirli ve kendini beğenmiş olduğunu düşünüyordum ki Calaway beni haksız çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençliğin Rengi(Düzenleniyor)
RandomHayat onu çok zorlamıştı. Çok gençti fakat yaşadıkları omzuna f?azla yük değil miydi? Ama o asla pes etmedi. İmkansız denen birşey olmadığını kanıtladı. Hayallerindende,aşkındanda vazgeçmedi. Hayat onu hiç geçemeyeceği karmaşık bir labirent de bir b...