Rüyamda Rüzgârla sahilde el ele yürüyorduk ki annem aşağıdan " DOĞAA!!! DOĞA ! Kaldır şu kıyafetlerini ortadan " diye bagirmasiyla sicrayarak uyandım. Kalktım ve merdivenlerden inmeye başladım. Dağınık saçlarım, çıplak ayaklarım ve bitmek bilmeyen esnememle aşağıya idim. Çantamı fırlatığım yerden kaldırdım. Ayakkabılarımı yerine koydum. Annem mutfak kapısından çıktı direk ayağıma baktı ve azarlamaya başladı neden terlik giymiyormusum... ileride kötü olurmuş filan... gözlerimi ovusturarak dinliyorken ya da dinliyormus gibi gözüküyorken annem anahtarları fırlattı " koş getir o anahtarları..! Git ayağına terlik giy!! Kackez söylemem gerekiyo!! Doruğun eşyalarınıda topla!! " tam koltuğun üstündeki eşyaları aldım götürcem " ya da Doruğu çağır o toplasin!! Hadi çabuk hızlı ol " ayhh tek nefeste 1000 tane is verme yeteneğine sahip kişiler. ANNELER!! ANNELERIMIZ!!
Anahtarı anneme verdim " ayağına terlik giy " tamam giyicem verdiğin işleri yeni yapmaya başladım insaf be kadın! " off " deyip merdivenlerden çıkmaya başladım. Kafama gelen anahtar dan sonra o meşhur ses " OFFLAMA ANNEYE!!! " off , bu sefer içimden söyledim " o anahtarı geri getir " Valla anahtarın götüne sensör takacam bana atınca sana geri dönsün annem ♡
Terlikleri ayağıma istemsizce geçirdim ya abi boğuyo bu şeyler beni anlayın ya nolur, odamdan çıktım sürüne sürüne Doruğun kapısına gittim. Kapıyı çaldım " Annem çağrıyo Doruk " içerden hortumlar geldi. Kapıyı açması gerekiyo. " DORUK HADIII!! " kapıyı kopartircasina açtı, bakışlarıyla beni buharlaştirdi ve ayaklarını yere çarpa çarpa indi aşağı. Arkamda Doruğun Terlikleri vardı döndüm aldım ve giymesi için fırlattım biri kafasına diğeri poposuna geldi. Domatese rakip bir kırmızılıkta dönüp bana baktı o an gulmemek için zor tuttum kendimi, ayağının ucundaki anahtari aldı ve alınımın ortasına attı, ya ben alıştım bu anahtara acitmiyo kii başka bir şey bulun valla böyle firlattinca daha çok acitsin, hatta beyin kanaması geçiriyim, böyle hücre katili olun, bence hiç ugrasmayin alın rendeleyin siz beni valla ya. Anahtarı elime aldım merdivenin başında durdum ve o basamakları tek tek inmeye o kadar usendim kii anlatamam, bende merdivenin korkuluklarına kalcakarimi yaşlayıp asagi doğru kaymaya başladım, sonunda doğru yavasliyamayip yere yüzüstü mecburi iniş yaptım. Doruk bana bakıp gülmeye başladı, kalktım ve elimi Doruğa uzatıp isyan eder gibi " Ne gülüyon ki benim iniş tarzım bu düsmekle alakası yok tamammi " bunu sırıtarak söyledim ama doruk söyler söylemez döndü ve annemin yanına mutfağa ilerlerdi. Annemin yanağına bir öpücük bıraktı ve '' hoşgeldin ^^ '' dedi, annem geleli 1 saat oluyordu . Annem gülümsedi ve '' Valla geldim ama hiç hoş bulduğum söylemez, şu içerdeki eşyalarını yerine koy '' döndü ve Doruğun ayaklarına baktı terlikli görünce '' aferim '' dedi ve bana bir bakış attı bende sırıtıp ayaklarımı göserdim güldü ve Doruğa dödü '' hadi oğlum götür eşyalarını '' dedi ve kaşlarıyla koltuğu işaret etti , Doruk koltuğa doğru ilerledi eşyalarını aldı ve yukarı çıktı.Ben Doruğu izlerken annem mutfaktan ''Doğaa!!'' diye bağırdı, sesin geldiği yöne bir bakıma beyaz ışığa doğru yürüdüm. mutfak kapısına geldiğimde derin bir nefes aldım sanki savaşa hazırlanıyor gibi Hazırım !! Başla işkencelerine diye geçirdim. Bunu söyledikten sonra kafamı mufak kapısından uzattım ve annem başladı '' bulaşıkları makineye yerleştir... çöpleri topla...'' arada doruğa seslendi ' Doruuk !! çöpleri at... Doğa kızım hadi ne duruyon.. Haaa bu arada makineye yerleştrmek için temizleri kaldırman gerek '' Nayır Nolamaz anne :((( ya zaten ruh halim bi bulanık i de üstüne eklendi temiz bulaşık >_< . Doruk geldi çöpleri attı ve mutfağa geri döndü '' Başka bir isteğin var- '' çocuk lafını bitiremeden annem eline tabakları tutuşturdu '' Oğlum şunları masaya yerleştiriver'' Doruk gözlerini devirdi ve tabakları masaya geçirdi '' Al gırdın işte '' diye uzattım kafamı tamam kömik değil ama normalde gülüyordu bu sefer kızıp '' sen işine bak '' dedi. Somurtup tezgahı sildim, annemin ne yaptığına bakmak için tencerelerin kapaklarını açtım. Mercimek çorbası, Nohutlu pilav, marul salatası ve tatlı olarakta Hiçbirşey anne ya o kadar da heveslenmiştim :(( Ruh halimin ayarlarlarını iyice fısfısladınız bu gün yaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana İkizimi Anlat !
Teen FictionMerhaba,bazı hikayeler vardır hani içinde yaşarsınız onları,sabırdır herkezin umudu...İşte bu kitapta da kendi benliğinizin altında yatan özleminizi farkedeceksiniz Doğa,yüzüne esen Rüzgarını sevdi,Dorukta içinde geçtiği Bestesini ... Doruk korktu...