A.K •19•

6 1 0
                                    

Çağan ın Umuta bıçağı vermesiyle dışarda bir gürültü kopması bir olmuştu. Silah sesleri yükseliyordu. Ve tahminim üzerine Poyraz abi gelmiş olmalıydı.
Ama olmaya da bilirdi hemen Umut'un belindeki silahı çekip kafasına dayadım. Kulaklarımı tırmalayan ses Pelin in çığlığıydı. Hayır anlamıyorum bok mu var ki çığlık atıyosun.
Umut zaten kıpırdayamaz haldeydi o sırada kapı açıldı. Elimdeki silahı kapıya doğrulttuğum anda Poyraz abi görüş alanıma girdi.
Yavaşça silahı indirirken abimin adamları Umut ve Pelin'i almışlardı. Poyraz abi gelip bana sarıldığında bende kollarımı onun beline doladım.
Sonra hep beraber o depodan çıktık. Eve geldiğimizde kapıyı Hanife abla açmış ve anında bana sarılmıştı.
Omzumda bir ıslaklık hissedince ağladığını anladım. Anında onu kendimden yavaşça ayırırken "Abla neden ağlıyorsun? " diye sorduğumda "Mutluluktan be kızım başına bir şey geldi diye çok korktum." Diyerek yanıtladı.
Birkaç saat geçmişti. Çağan eve gitmek isterse de ben izin vermemiştim ona misafir odalarından birini açmış orda kalmasını sağlamıştım. Poyraz abiyle bedenlerinin aynı olması bir avantajdı.
Şu an bahçede oturmayı ne kadar istesemde havalar artık soğuktu. Ve dışarda yağmur yağıyordu. O yüzden camdan oluşan duvarın önündeki bölmede hep beraber kahve içiyorduk.
Sıcak bir aile ortamı gibiydi. Sevgilim, abim ve ben.
Poyraz abi Çağan a kaçamak bakışlar atsada ses çıkarmıyordu. Kısacası mutluyduk. Öldürdüğüm annem ve babam olacak gereksiz insanlar umrumda değildi.

Aşık KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin