yi beni voldi

2

Yanımda Melisayla yemekhaneden çıktım aklım hep şu Yade denen sümüklüdeydi. Ulan diye mırıldandım kendi kendime. Seksi sarı saçlarımla ona mı kaldım? Melisa beni muhasebeye götürdü ders programını aldık. Biyolojiymiş ders siktir dedim uyutmaz kesin hoca. Melisa sınıfın kapısına kadar bırakıp gitti yanımdan bir oh çektim parfüm kokusundan başka bir koku duyunca. Girdim sınıfa onun dırdırından geç kalmışım özür diledim hocadan o sırada gözüm boş sıra arıyordu Yadeyi gördüm yanı boştu. Arkamda da amk vantilatörü hava üfürüyor saçlarım uçuşunca kızlar yine salyalarını akıttı. Yade ne yaptı diye bir baktım burnunu tutmuş dilini dışarı çıkarmış. Ulan dal yarrak kokuyor muyum ben? Vay şerefsiz dedim görürsün sen. Gittim yanına oturdum. O sırada kendimi kokladım lan mis gibi de kokuyorum Allah Allah. Bu tabi kafayı bana çevirdi bir güldü götüm gitti.
"Ne var ne gülüyorsun? Açta götüne gül."
"Sen aç seninkine güleyim yavrum."
Kafamla arka tarafı işaret ettim. "Gel ben sana açacağım şu köşede." Tekrar gülünce sinirlerim iyice tepeme çıktı.
Hoca uyarınca sustuk. Kız hem hoşuma gidiyor hem de sinirlerimi oynatıyordu. "Evet Arkadaşlar! Bugün önünüzdagi gurba bacaklarını incöleyecegsınız." Bu hocanında şivesini sikeyim ne diyor anlaşılmıyor iyice dellendim ben. Yade hemen mikroskoba atladı gözünü şey görmüş gibi ayırdı bir şeyler zırvaladı. Dedim kızım çekil git ben bakayım. Mikroskoba seksi seksi baktım lan bildiğin kurbağa bacağı işte neyini inceleyelim bunun. "Ne gördün?" Diye bilmiş bilmiş sorunca "Kurbağa bacağı işte amk dingili"dedim. Güldü yine. "Neden Ağrı'dan buraya geldin?" Ulan tüm okulda biliyor ha. "Ailevi sebepler."
"Peki soğuğu sever misin?"
"Biz sıcakların adamıyız kızım soğuk bozar bizi." Hemen koluma yapışıp okşamaya başladı. "Sıcak sıcak..." diye fısıldayınca "Siktir git lan gofuk ben senin bildiğin erkeklerden değilim."dedim buna bir çaktım ne olduğunu şaştı. Tenefüste ailevi bir sürü soru sordu. "Derse girince niye burnunu kapadın?" deyince düşünür gibi uzun süre bekledi en son "Tezek gohuyodun amınagoyayım" dedi. Tekrar kendimi kokladım. Lan mis gibi parfüm kokuyordum işte. Bu işte vardı bir bokluk. Gözünün içine baktım ve bir an afalladım. "Senin gözün kahverengi değil miydi? Kehribar rengi şuan."
"Im bunun nedeni...Floresanlar." diyip gitti.
O sırada Melisa geldi. "Hacı!"
"He?"dedim. "Kanka bir sonraki dersin ne?" Benden önce ders programını aldı. Kafasına bir tane koydum. "Önce ben bir bakayım götoş." Geometriymiş ders hemen koluma girdi sınıfa götürmeye başladı beni. "Şevval'in de dersi geometri beraber oturursunuz." Başımı salladım."Şu Yadeyi anlatsana bana."  "Yadeyi bırak sen ben sana başka ayarlarım." Derin bir nefes aldım. "La garı gız olayları değil. Biyolojide bana yürüdü." Melisa gözlerini ayırdı. "Sana yavşadı mı? Ay! Resmen yavşadı yani?" O kendi kendine söylenmeye başlayınca kendi ruh sağlığım için kulaklarımı tıkadım. Şu Şevval aklı başında birine benziyordu. Ona sorabilirdim. Sınıfın önüne gelince bunu ittirdim. "Çıkışta beraberiz!" Kapıyı yüzüne kapattım.
Hemen en arkada surat asan Şevval'in yanına oturdum. Göz ucuyla bana baktı. Gözlerini devirerek tekrar bakışlarını öne çevirdi. "Baksana bana." Suratindaki ifadeyi hiç değiştirmeden bana döndü. "Ne?" Sen kimsin ki çaktığım bana surat yapıyorsun. "Yadeyi anlatsana bana biraz." Gözlerini devirdi. "O sana bakmaz."
"Kızım sikik sikik konuşma bana. Merakımızdan sorduk." Bundan da cevap alamayınca iş başa düştü. Onu ben tanımalıydım.
Ulan dersten çıktık yağmur sel olmuş. Arabamın yanına gittim. Gitmez olaydım. Götüm dondu. Dedim azıcık 'Angara havası' dinleyeyim taktım kulaklığı o sırada kafamı geriye bir çevirdim Yade uzaktan bana bakıyor. Deli la bu kız. Hoşuma da gidiyor ama. Amk tam o sırada ne oldu anlamadım bir karmaşa koptu. Arkama bir döndüm kocaman bir araba üzerime doğru geliyor 'Aman tanrım' didim. Yerler kaygan diye duramıyordu ve ölmek üzereydim. Gözlerimi kapatıp bildiğim tüm duaları okurken bir anda bir şey oldu gözümü bir açtım Yade dibimde. Hasssiktir dedim korkudan altıma sıçıyordum. Yade eliyle arabayı ezmiş beni kurtarmıştı. Fırsattan istifade vücudunu da dayıyordu. Ben ne olduğunu anlamazken dibime girdi "Bir öpücük borcun olsun yakışıklım." dedi ve çekip gitti. Ulan nasıl oldu bu? Uzakta değil miydi bu deli kız? Kafam iyice bulanırken arkasından fısıldadım. "Olsun be güzelim."

Bu bölümü dünyalar güzelime doğum günü hediyesi olarak ithaf ediyorum. İyi ki doğdun Betül nice mutlu yıllara 💓