4. Bölüm

56 6 2
                                    


Medya: deniz ( ateşin kız arkadaşı var.)

Sayın okuyucularım :) Bundan sonra size çiçeklerim/böceklerim diycem. Anlamışsınızdır :D Kitabı daha eğlenceli okumanız için müzik eklemeye karar verdim. Aslında önceden de aklımdaydı ama nedense şimdi söylemek geldi içimden.

Bölüm müziği: ( Kiralık aşk dizi müziği) " sen misin ilacım ".
Belki aranızda diziyi izleyen arkadaşlar vardır. Şahsen benim çok çok çok sevdiğim bir dizi.

Neyse. Iyi okumalar... ;)

Derya'nın anlatımı

Gözlerimi açtığımda yandığımı hissettim. Biricik annem (!) Perdeyi açtığı için güneşin istilasına uğramışım. Yatakta doğrulup telefonuma baktım. MESAJ!!!. Şaşırmıştım açıkçası. Lise yıllarımda telefonumun susmadığımdan dolayı arkadaşlarımla arama mesafe koymuştum. O yüzden pek aranmıyordum.

Mesaja baktığımda ferman abi yazısı yüzünden elimden telefonu düşürdüm. Telefonu alıyım derken ayağım yorgana takıldı ve benle beraber sehpada duran fotoğraf çerçevesi de yeri boyladı.

Besmele çekip düzgün bir şekilde ayağa kalktım. Ferman abiden gelen mesaja baktım.
" günaydın canım :) ".

Günaydın mesajı almak da güzelmiş. O duyguyu da tattım. Ben de ona cevap yazdım.
" sanada günaydın ferman abi :) "

Telefonun şarjına bakıp masaya koydum. Duşa giricektim ama önce yatağımı topladım. Içim titriyodu. Sabah sabah noluyo bana ya!

Duşa kabinin kapısını kapatıp suyun derecesini ayarladım daha sonra çalacak müziği. Güne mutlu başlamıştım. Ve ilk defa. Hayatımda nadir mutlu olurdum ancak bugün bomba gibiydim. Nadir anlarda mutlu olmamın sebebini anlatırdım lakin günümü mahfetmek istemiyorum.

Bornozun ipini sıkıştırıp banyoya elveda ettim. Odama girmemle telefonumun çaldığını farkedip koşarak masaya yöneldim. Arayan kişiye baktığımda hiç beklemediğim kişi arıyordu. ALARA! Açmamı gerektircek bişey olmadığı için ben de yüzüne kapattım.

Bugün mutluluğumu kimse bozamaz!

Boy aynasında kendime baktığımda gayet şık gözüküyordum. Acele etmemem gerek yoktu. Çünkü kendi arabamla işe gidecektim. Baharın arabası sanırsam tamirden gelmişti. Telefonumu şarjdan çıkarıp eslem ablayı aradım.
" efendim tatlım ". Bu ses eslem ablanın sesi deyildi. Kesinlikle! Eslem abladan daha çok ferman abinin sesine benziyordu.
" ferman abi "
" buyrun benim ". Dediğinde kıkırdadım. Oda güldü.
" eslem ablan araba kullandığı için telefona bakamadı. Ben açtım. Ama ne söyliyceksen söyleyebilirsin telefon hoparlörde "
" mağazamıza ne zaman geleceğini sorcaktım aslında"
" tatlım 1 saat sonra arkadaşımla beraber orda oluruz " sesin sahibi bu sefer eslem ablaydı. Garanti!
" tamam abla bekliyoruz " dedim ve tam kapatmak üzereyken
" ben de gelsem sorun olur mu?"
" sen gelme "
" sebep "
" bayanların arasında ne işin var ". Ferman abi ve eslem ablanın konuşmalarının sonunda gülmemek için kendimi zor tuttum.
" gelebilirsin ferman abi bir sorun olmaz " dediğimde
" tamam canım " demesi hoşuma gitmişti. Telefonu kapatıp çantamı aldım.

Mutfağa girdiğimde tüm ailenin kahvaltı yaptığını fark ettim. Bir ben eksikmişim. Masaya oturup çantamı sandalyeye astım.

" günaydı herkeze "
" sanada günaydın abla " . Tek ses ateşten gelmişti. Ateş bunu utanarak söylemişti. Ortamda bir gerginlik vardı bu gayet belli oluyordu. Yanımda oturan baharı dürtükledim.
Kulağıma eğilip
" ateş dün gece gelmedi abla. Ben babam gile gece arkadaşında film izliyceklerini söylemiştim ancak beyfendi arkadaşlarıyla içmiş ". Son söylediği kelime sinirlenmeme neden oldu. İçmek ne ya! Sinirli gözlerimi ateşe çevirdim. Yüzüme bile bakamıyordu. Babam ayaklandığinda bahar da ayaklandı. Çünkü baharın işyeri babamın iş yerine baya yakındı. Annem babam ve bahara kapıya kadar eşlik etti. Ben de ateşe döndüm.
" içmek ne ya "
" ya abla arkadaşlar alıyodu sadece 1 bar-"
" ne demek bir bardak. Ne demek ya. Benim kardeşim herkeze benzeyemez. Bezemiycek. Çünkü o benim kardeşim. Çok mu özendin içmeye. Özenilcek başka şey yoktu sanki. "
" abla moralim bozuktu biraz. Anlamaya çalışsanız."
" anlat. Alkole başvurcak kadar ne yaşamış olabilirsin"
" denizi düşmanımla öpüşürken gördüm." Dediğinde çok şaşırmıştım.
Çünkü deniz ve ateş birbirlerini çok seven hayatta gördüm ayrılan nadir çiftlerdi. Şu an 10. Sınıf öğrencileriydi. 3 yıldır beraberlerdi. Hatta aynı liseyi tutturabilmek için beraber çalışmışlardı. Aynı okulu tutturamamışlardı belki ama nakil ile deniz ateşin yanına gelmişlerdi. Ateş denizi çok sevdiģi için annemle bile tanıştırmıştı. Nasıl oluyo da bir başkasına gidebiliyordu. Bu işin içinde başka bişey var gibi geliyodu bana.
" denizle hiç konuştunuz mu?"
" konuşmadım. Daha doğrusu konuşamadım"
" haberinin olduğunu biliyor mu?"
" öpüştüklerini görmemle sırtımı dönmem bir oldu. Ordan uzaklaşırken biri arkamdan seslendi ancak dönmedim." Demesiyle sarılmam bir oldu. Gerçekten deniz bunu nasıl yapmıştı benim kardeşime. Ama önyargılı olmak yerine denizle konuşmayı kafama koymuştum. Annem mutfağa girdiğinde bizi sarılır vaziyette görmüştü. İkimizinde başını öpüp sandalyesine oturdu. Anlaşılan anneminde olanlardan haberi vardı.

Yaz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin