Güney Ormanları...
Herkes yorgun olduğundan dolayı erkenden uyumuş ve güne güzel bir merhaba demeye hazırdı.Herkes diğer grubun ne yaptığını merak ediyor ve öbür taraftan bugünün nasıl geçeceğini düşünüyordu.Tüm öğrenciler kamp girişinde hocayı bekliyordu ancak burada da ters giden olaylar vardı.Öğrenciler daha fazla dayanamayıp hocaların çadırına gitmiş ama onları bulamamıştı ki o anda servet hoca uzaklardan koşar adımlarla ve titreyerek öğrencilerin yanına doğru geldi.Servet hoca ne kadar soğuk kanlı davranmak istese de bunu başaramamış ve çocuklara korkunç haberi vermek zorunda kalmıştı.Meryem hoca ölmüştü!..
Herkes kısa süre donmuş,zaman durmuş ve sadece ormanın sessiz çığlıkları duyuluyordu ve sessizliği bozan kamp lideri Göktuğ...
-Hocam emin misiniz? Meryem hocanın olduğu yer neresi bir kaç kişi gidip kontrol etmeliyiz.Siz benimle gelin çocuklar,hocam siz de bize yolu gösterin.
-Tamam beni takip edin.
O yol uzadıkça uzamış,kamp lideri soğuk kanlı davranarak diğer öğrencileri rahatlatmaya çalışıyordu ancak bunun mümkün olmadığını biliyordu.
-İşte çocuklar şu girişi görüyor musunuz? İşte tam orada... Eğer korkuyorsanız ben ve Göktuğ gidebiliriz siz burada bizi bekleyin.
-(Göktuğ) Tamam çocuklar hocanın dediği gibi siz bizi burada bekleyin ve etrafı kolaçan edin.Hocam hadi gidelim.
Gittikleri yer sarmaşıkların dolanarak oluşturdukları küçük bir indi ve içerisi karanlıktı.Ancak bir sorun vardı Meryem hoca orada değildi.
-Bu bu nasıl olur tam buradaydı.Gözlerimle gördüm burada ağzı yüzü kan içindeydi ve yanında bu not vardı.
-(Göktuğ) Bana verin hocam... Not: Benimle oynamaya var mısın? Hocam bu notu tam olarak nerede buldunuz?
-İşte tam şuradaydı sarmaşıkların üzerine konmuştu ve Meryem hocada tam şurada yatıyordu.
-(Göktuğ) Peki siz Meryem hocanın burada olduğunu nereden biliyordunuz? Yani nasıl anladınız ve buraya geldiniz?
-Sabah erken kalkmıştım spor yapacaktım Meryem hocada benden onu da kaldırmamı istedi.Çadırına gittiğimde ses vermedi ve uyuyor sandım spor yapmak için gezintiye çıktım.Burayı görünce merak edip bakmak istedim ve burada gördüm.Yaşıyor mu diye kontrol ettim ancak nabzı yoktu.Telefonlarda çekmediği için sizi arayamadım.Ama eminim buradaydı.
-Hocam burada bir şey var...
-Bizi çağırıyorlar hocam,bir şey bulmuşlar sanırım.
-Bakın hocam bu Meryem hocanın şalı değil mi?
-Evet ama bu Meryem hocanın üzerinde değildi?
-(Göktuğ) Hocam diğer grupla acil olarak görüşmeliyiz.Siz iletişime geçene kadar bizde kafileyi sakinleştirmeye ve Meryem hocaya dair bir iz bulmalıyız.Sonra kampta görüşürüz.
-Tamam çocuklar dikkat edelim.
...
-Ahmet uyan Ahmet...
-(Ahmet) Hocam...
-Neler oluyor Ahmet? Neden bu haldesin? Elif nerede?
-(Ahmet) Hocam sizi beklerken elifin nabzını kontrol etmek için yanına giriyordum ama tam o sırada birisi arkamdan bir şeyle vurdu ve bayılmışım.
Her şey iyice sarpa sarmıştı.Önce Elif'in ölü bedeni şimdide ortadan kaybolan bir beden ve Ahmet'e vuran kişi. Her şey iyice karışmıştı ve kimse ne düşüneceğini bilemiyordu.Kampa döndüğümüzde bir başka olay daha vardı...
-Sizde kimsiniz?
-Aa biz kamp için gelmiştik ve geziyorduk yakınlardan sesler gelince duyarsız kalamadık.
-Ne sesi?
-(Arif) Hocam Betül olayları kaldıramadı ve sinir krizi geçirdi,şimdi içeride uyuyor.Arkadaşlar sağ olsun Betül'ü tedavi ettiler.
-Kendimi tanıtayım.Ben Mehmet Ve diğer arkadaşlarımda benim gibi doktor.Buraya dediğim gibi kamp yapmak için geldik.Ancak telaşlı gibisiniz ve arkadaş baya korkmuş gibi yardım edebileceğimiz bir durum var mı?
-Teşekkürler gerek yok.
-(Ali) Hocam biraz bakar mısınız?
-Evet Ali...
-Hocam aslında bize yardımları olabilir.Bir kere bir anda ortaya çıkmaları garip değil mi? Ahmet'in başına geleni hatırlayın birisi vurmuştu.Elif öldüğüne göre ona kim vurmuştu. Sizce de biraz ince düşünmemiz gerekmez mi?
-Haklısın Ali ama durumu nasıl kontrol altına alacağız.
-Bizimle kalmaları gerektiğini söyleyelim ve olayı tam olarak anlatalım. Arif'te bu sırada onları inceler ve tepkilerini kontrol eder.
-Aferin Ali. Arif'le konuş o zaman bende onları oyalayayım.
-Aa aslında bize yardım edebilirsiniz. Biraz sinirlerimiz bozuk ve sizleri de bu konuda bilgilendirmeliyiz sanırım.İsterseniz oturup öyle konuşmaya devam edelim.
Aslında olay açıktı.Bu Evil'in işi olamazdı.Çünkü o benimle etrafı kontrol etmeye gelmişti,herkes kamp alanındaydı ve Ahmet tek başınaydı.Gelen grup ise dört kişi olduklarını söyledi ancak birisi sonradan yanımıza gelmişti ve elleri titriyordu.Biraz telaşlı gibiydi ve grupla yalnız kalmaya çalışıyordu.
-Bakın nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ancak çok korkunç bir durum içerisindeyiz.Bir öğrencimizi sabah ormanda ölü bulduk ve bir arkadaşımızı yanında bırakıp etrafı aramaya başladık ancak geri döndüğümüzde,Elif'in ölü bedeni ortada yoktu ve arkadaşımız arkasında darbe alarak bayılmıştı.Çok karmaşık bir durumdayız.
-Ne diyeceğimi bilemiyorum.Ancak gerçekten çok karmaşık bir durum.Peki biz nasıl yardım edebiliriz.Etrafı aramaya devam edelim isterseniz.
-Şuan için aramaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok zaten ama önce öğrencilerimle ilgilenmem lazım.Sizde burada kalabilirsiniz.Ve ayrıca yardımınız için teşekkürler,Elif için.
Kimse ne diyeceğini,ne yapacağını bilmiyor.Kimsenin ağzından tek kelime çıkmıyordu,zaman durmuştu adeta...
...
-İşte böyle.Sizi burada bulmuş olmak bizim için çok iyi oldu.Ancak merak ettiğim bir şey var.Neden buraya geldiniz?
-Aaa dediğim gibi biraz kafamızı dinlendirmek istedik ancak bu durumda dinlenmemiz imkansız.Öncelikle etrafımı arasak?
Tüm olaylar birbirine girmiş neredeyse herkes birbirinden şüphe etmeye başlamıştı. Kimse kimseyle konuşmak istemiyordu.Zaman bizim için durmuş muydu yoksa biz ayrı bir zamanda mıydık?