Selam! Bu bölüm benden iremsudecan'ıma gelsin...
Sabah teyzemin sesi ile uyandım. Dayım gelmiş. Hemen üzerime eşofman giydim ve dayımın yanına gittim. Kahvaltı ettim ve beraber dışarı çıktık.
Kapının önünde siyah bir pegasus vardı. Wayy be. Dayım zengin. Ses kes genjlik.
Okula geldiğimizde müdürün odasına girdik. Dayım müdür ile konuştu ve kaydımı aldırdı.
Eve döndük ve ben bavulumu hazırlamak için odama çıkıcaktım ama dayım
'İzmir'den yeni kıyafetler alırız sana.' dedi. Bende
'O zaman üzerimi değiştiriyim.' dedim. Ve gidip giyindim. (Multi)
Dayımın yanına gittim ve beraber hava limanına gittik. Dayım biletleri dün almış. Biz de uçağa bindik. Ben hemen kulaklıklarımı taktım ve bir müzik açtım. Bir yandan da şarkının sözlerini mırıldanıyordum.
Benim bura afet yerim. Yangında var depremde , hangisini anlatayım ki?
Kimmiş beni susturacak. Ateşim dinsin diye okyanusa sığınamam ki...
Sarılırım , sarılırım. Bırakmam çağırırım , çağırırım daha da sensiz yatmam...
Olmazsan olmaz. Büyümez çiçeklerim.
Toprağım havalanmaz. Kuru gider bahçelerim...
Şarkı multide
Ve susadığımı fark ettim. Kalktım ve su aldım. Sonra uyuyakalmışım. Uyandığımda dayım yanımda yoktu. Bende lavoboya gittim.
Geldiğimde dayım oturuyordu. Bende sorma gereği duymadım.
Size bir sır vericem. Ben ilk defa uçağa bindim ve şu an korkuyorum. Ama belli etmeme çabaları işte. Çünkü kız olmak... Çünkü Gizem olmak...
Bir an trübülans oldu. Uçak sallanıyooor. Allahım sen bize yardım et.
Ben hemen kemerimi takıp koltuğu sıkmaya başladım. Bir yandan da gözlerim kapalı , dua ediyodum. Allahım ölücezz...
Uçak sallanmayı kesti ve bir 'Oh' çektim. Sonunda tehlike uzaklaştı. Pilot konuşmaya başladı.
'Küçük bir trübülans geçirdik. Şimdi İzmir hava limanına inişe geçiyoruz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın'
Hahh! Çok bilmişş..
Ben hemen kemerimi bağladım. Vee sonunda iniyahgg.!.!.!.İndiğimizde bir kadın ve.... Oha o ne be... Taşşş.... Meteorrrr..... Kaya.....
bize doğru geliyorlardı. Dayım çocuğu da kadını da öptü ve konuşmaya başladı'Evet Gizem. Bu benim eşim Gülizar. Bu da benim oğlum Enes.' beni göstererek devam etti. 'Bu da Gizem.'
Enes bana elini uzattı. Bende tuttum. Yukarı aşağı salladı ve 'Memnun oldum kuzen.' dedi. 'Bende.' dedim.
Yengemde sarıldı ve öptü sağolsun. Sonra yine bir pegasus'a ilerledik. Ama bu beyaz.
Dayım şöför koltuğuna , yengem dayımın yanına yanı ön tarafa , Enes ve bende arkaya oturduk. Enes sürekli telefonuyla biri ile yazışıyordu. Yengem de bunu fark etmiş olucak ki
'Kiminle yazışıyosun oğlum?' diye soru attı ortaya. Enes ise
'Asya ve Melih ile whatsapp grubu kurduk. Siz yarın Paris'e gidince onlar da bize gelicek. Kız , erkek karışık pijama partisi vericez. Yani tek kızlar pijama partisi yapıcak diye bir kural yok. Dimi kuzen?' diye bana soru fırlattı.
'Aynen de , ben de mi olucam pijama partisinde?' diye soru sordum ona.
'Tabi ki.' dedi ve göz kırptı. Bende gülümsedim ve araba durdu. Eve geldiğimizi anladığımda arabadan indim. Zaten dayım , yengem ve Enes'te inmişti. Dayım yengemin kulağına bir şey fısıldadı ve yengem beni alıp arabaya bindirdi. Kendisi de şöför koltuğuna oturdu. Ve arabayı sürmeye başladı...
Araba durdu ve bir AVM'ye gelmiştik. Yengem konuşmaya başladı.
'Dayın kıyafetin olmadığını söyledi. Bende seni AVM'ye getirdim. Sıkılma. Her istediğini alabilirsin.' dedi. Bende teşekkür ettim ve neredeyse her mağazaya girdik ve bir kaç şey aldık.
Eve geldiğimizde poşetleri salona bıraktık ve Enes bana evi gezdirdi. Ev 3 katlıydı. En üst katında spor odaları. Müzik odası falan vardı. Kısacası aktivite katı.
2. Katında ise yatak odaları vardı. Ama Enes 1 odayı bana göstermedi. Neden acaba...
Evin en alt kısmında ise salon , mutfak , lavobo gibi yerler vardı. Enes her yeri gezdirince sadece bahçe ve gizemli oda kalmıştı.
Enes direk mutfaktan bahçeye çıkan kapıdan çıktı. Ben de onu takip ettim. Enes ilk akşamları oturmak için koltuk olan bölümü gösterdi. Sonra da evin arkalarına doğru gitti. Veee.... Bilin bakalım ne var burdaaaa.... Havuzzzz...
Daha sonra salondan poşetleri alıp gizemli odaya girdik. Allahım.!. İnanmıyorum. Burası benim odam!?
Enes poşetleri bıraktı ve
'Sen biraz dinlen. Salondayız biz.' dedi. 'Tamam.' dedim ve odamı incelemeye başladım;
Duvarları mordu. Parkeleri ise bebek mavisi. Gardırobum aynalıydı. Bilgisayar masası ve üstünde leptop vardı. Yatağımın yanında gece lambası vardı. Ve gece lambasının bulunduğu küçük komidinin altında 2 çekmece vardı. Ve odamın abajuru ise yuvarlaktı. Ve abajur da pembeydi...
Odamda başka bir kapı daha vardı. Bende o kapıya daldım. Burası banyoydu. Duvarları deniz mavisi. Parkeleri ise krem rengiydi...
Ben hemen odama gittim ve poşetleri boşaltıp aldığım her şeyi dolabıma yerleştirdim. Sonra yatağımın kenarındaki komidinin üstünde son model telefon olduğunu fark ettim. O an ki mutluluğumu bir ben bilirim , bir de Allah...
Daha sonra eski telefonumdaki bütün uygulamaları sim kartına taşıdım ve sim kartı ile hattımı yeni telefonuma taktım. Eskisini de bilgisayar masasının üstüne koydum ve rahat bir şeyler giyip uykuya daldım....