29 Ekim'93, Cuma - %99'un İçinde

26 0 0
                                    

Şimdi saat 20.50 ve ben odamda Metallica Unforgiven'ı dinliyorum.

Bugün 8.30'da kalktım. Gece 1.30'da yattığım için çok zor uyandım. Uykusuzluktan geberiyordum. Kahvaltı ettim ve bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı olduğu için okula törene gittim. Yolda Gözde'yi aldım. 9.30'da okuldaydık. Hocalar törene gelmenin zorunlu olduğunu söyledi. Güya gelmeyenlere disiplin cezası vereceklermiş. Hiç sanmıyorum ya, neyse. Yine de bunların sağı solu belli olmaz.

Tören bayaa gırgırdı. Evren yine Depo'ya gidelim, dedi. Ben gelemem dedim. Sinemaya gidelim dedim. Sinemaya gitmeye karar verdik. Ben, Pınar, Gözde, Evren. Evren, Suatlara haber verecekti. Tören 10.30'da bitti. Evren ve Cem hemen Meryem Köroğlu'na gitmişler. Onların dersi 11.30'da bitecekti, ben alıcaktım. Bu arada biz 13.00'de okulda buluşacaktık. Ben saat 12.00'de Meryem Köroğlu'ndaydım. Çok iyi kadın. Bir de Melis adında bebeği var. Etrafa gülücükler dağıtıyor.

Saat 13.00'de bitti çalışmamız. Ben okula gittim. Daha hiç kimse yoktu. Nur gelemezmiş. 10 dakika kapıda sohbet ettik. Nurlardan dönüşte okula giderken Gözde'yi gördüm. Sonra Evren'le karşılaştık. Arkadan Pınar ve D'lerdeki Pınar geldi. Hep birlikte Hakan Akça'yı evinden almaya gittik. Annesi "Arkada maç yapıyor." dedi. Biz içeriye geçtik. Evren Hakan'ı çağırdı. Hakan sinemaya gitmem, diye tutturdu. Saat 14.30'da hala ne yapacağımıza karar verememiştik. Ve en sonunda Pizza Roma'ya, oradan Evrenlere gitmeye karar verdik. Altı kişiydik. Pizza Roma'da Gözde, Hakan, Pınar ve diğer Pınar bir masaya oturdu. Biz Evren'le diğer masaya... Aslında ben ayrı oturmak istemezdim. Ama masalar 4 kişilikti ve hepsi de yalnız oturalım diye yanımıza gelmiyordu.

Ben, Evren, Gözde, Pınar Korhan iskender yedik. Pınar ve Hakan pizza yedi. Oradan çıkışta 16.00'da Evrenlerde idik. Önce oturduk, sohbet ettik. Sonra şişe çevirmece oynadık. Yanaktan ama, 4 kere üst üste gelen dudaktan diyorlardı ama isteyen... Ben böyle bir şeyi tabi ki istemezdim. Sonra Evren'in ablasının odasına girdik. Hep birlikte yastık savaşı yaptık. Sonra Gözde, ben, Evren uzandık öylesine. Sonra Gözde kalktı. Kalkmadan önce Evren'le bana garip surat şekilleri yapıyordu. Çatladık gülmekten. Hıı... Bu arada;  Pınar ve Gözde hastalanmış. Hakan da Pınar'ın çantasını karıştırmak istiyor. İçinde orkid varmış. Pınar "Hayır, hayır!" diyor ve sonunda Hakan'ın ısrarlarından kurtuluyor.

Hakan sanırım 17.40 civarlarında gitti. Sonra Pınarlar gitti. Gözde, Evren ve ben yalnız kaldık. Gözde koltuğa uzandı. Biz Evren'in ablasının yatağına.. Saat 17.20 civarlarıydı. Evren beni öpmek istedi. Dudaklarımız değdi ama ben karşı çıktım. İstemiyordum. Bunu anneme yapamazdım. 17.30'da Evrenlerden çıktık. Fakat Evren çok bozulmuştu.

Geç kalmıştık. Gözde ile koşa koşa geldik. 17.50'de evdeydim. Oturdum, tetris oynadım. Şimdi odamda "Nothing else matters" dinliyorum. Kendimi çok kötü hissediyorum. Evren'i seviyorum. Fakat olmaz. Çünkü sonra pişman olacağımı biliyorum. Tanrım, o kadar kötüyüm ki anlatamam.

Bugün aslında Evren'le çok yakındık fakat sonra ona gerçekten kızdım. Aslında biraz değil, baya kızdım. Bu nedenle Evren'i sevmeme rağmen tereddüde düştüm. Ve ona olan güvenimin büyük bir bölümünü kaybettim. Ne de olsa erkek. Erkeklere güvenmiyorum. Sanırım Evren %99'un içinde. Ama olup olmadığı yarın belli olacak. Yarın Pınar'lar, Gözde, Evren belki Hakanlar; okulda buluşacağız. 14.30'da. İnşallah kafayı yemem. Çünkü kendimi çok garip hissediyorum. Canım sıkıldığında midem bulanır. Midem çok kötü. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. Saat 21:25. Odamda Metalllica'nın My Friend of Misery'i dinleyeceğim. Ooooooooof! Şimdi başlıyor. Çok güzel şarkı. Yarın belki Nur'un yaş günü diye Nurların evine baskın yapacağız.

Belki onu sevsem de "sevmiyorum" derim. Her şey onun yarınki hareketlerine bağlı.






Kayıp GünlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin