HİÇBİR ŞEY TESADÜF DEĞİLDİR...

KASABADA NELER OLUYOR(6.Bölüm)

Birkaç dakika içinde olay yerinde buluştular Ali,Muhammed ve Kurthan. Mekan farklı da olsa cesedin durumu, dünkü cinayetle benzerliğini gözler önüne seriyordu.Sabah çöp toplamaya gelen çöpçüler tarafından bulunmuştu yerde yatan cansız beden.Komiser Ali gelene kadar polis memurları kamyon şoförünü ve çalışan iki işçiyi sorgulamışlardı.Cesedin yanından hiçbir şey almadıklarını hemen polise haber verdiklerini anlatmışlardı.Üçü de çekilen emniyet şeridinin arkasında Ali'nin soracakları olabilir diye bekletiliyordu polisler tarafından.Eldivenleri giyen Kurthan hiçbir kanıt bulamayacağını bile bile yaklaştı kurbanın yanına.Belki değildir diyordu içinden belki değildir.Ayağı kayıp düşüp ölmüş bir sarhoştur belkide belkide sadece etkilendiğim den benzerlik buluyorum diyordu.Ne kimlik,vardı kurbanın üzerinde ne de bir tek iz kim olduğuna dair.Görünürde kan yok,silahla yaralanma izi yok,neler oluyordu?aklındaki kaygılarla cesedi sırt üstü çevirdi ve işte oradaydı.Sağ boyun kenarındaki morluk.İğne yeri ceset çoktan soğumuş katılaşmıştı.Yine aynı ölüm şekli.Aklına gelen ilk şey çağrışım yaptı bu seri katil cinayetlerinin ikincisi mi idi?Etraftaki kalabalık her geçen saniye dağ gibi büyüdü.Kaygılar korkuya korkular sese dönüştü.Savcı,polisler dahil herkes dehşetle kurbanın etrafında toplanmış,çaresizce bir tek kanıt bulunmasını bekliyorlardı.Nafile uğraştı onların uğraşı.Bir başka yerde öldürülmüşölmeden birkaç dakika önce buraya getirilip bırakılmıştı. Bulguları değerlendirdi Kurthan onun söylediklerini emir telakki eden polis memuru da dikkatle not alıyordu.Erkek 1,70-175 boylarında beyaz tenli,tahmini 60-65 kg,45-50 yaşlarında Ölüm saati gece yarısından sonra.Tahmini ölüm nedeni sitrikinin zehirlenmesi.Kimlik bilgisi ne rastlanmadı.Tüm organları eksiksiz yerli yerinde.Eksik herhangi bir uzuv yok dedikten sonra doğruldu toplayalım dedi bıkkın bir ifade ile eldivenlerini çöp poşetine atıp Muhammed'e doğru yöneldi.Ceset ceset torbasına yerleştirildi,kalabalık yarılarak cenaze arabasına yüklendi.

Kasaba gazetesinin muhabiri Cihangir koşarak Muhammed ve Kurhan'ın yanına geldi.Sayın Savcı insanlar korkuyor kasabalı korku ve panik içinde bir daha ki güne gözlerimizi açabilecek miyiz diye kaygıdalar.Lütfen bir açıklama yapın.Bu Kasaba da bir tavuk ölse bile haber değeri vardı.Şimdi ardarda iki gün iki insan cesedi.Muhammed'in susmasına sinirlenen acar gazeteci cihangir onu zirveye taşıyacak olan bu haberin peşini bırakmaya hiç niyeti olmadığını anlamaları için,soruları tekrar tekrar daha yüksek sesle sormaya devam etti.Kalabalığın içinden bir erkek sesi korkudan dün akşam evimden çıkıp ekmek almaya gidemedim.Katil beni bekliyor diye.Bir açıklama yapın bir şey bulamadınız mı bu kadar insan boş boş oturup benim verdiğim vergilerle keyfinize bakıyorsunuz dedi.Herkes o adamı onaylar tarzda mırıltılarla destekledi.Muhammed'in bu hadsiz adama söyleyeceği çok şey vardı ama şimdi patavatsızlara cevap vererek zaman kaybetmemeliydi.Kalabalığın karşısına dikildi en yüksek perde ses tonuyla söze başladı.Ben ve ekip arkadaşlarım siz yataklarınızda güvenle uyuya bilin diye durmadan çalışıyoruz.Bütün izinleri iptal ettik.Hepimiz olayın çözülmesi için elimizden gelen gayretin fazlasını sarf ediyoruz.Lütfen evlerinize dağılın işimizi yapmamıza izin verin. Gözlerinizi kulaklarınızı açık tutun.Yaşadığınız yere uygun olmayan her türlü hareketi bizimle paylaşın,24 saat aktif olarak sizi dinliyor olacağız dedi.Cihangire döndü sana ihtiyacım var.Sen benimle gel.Cihangir ava yönlendirilen av köpeği gibi haberin peşinden heyecanla ilerledi..

İlk olarak polis merkezine gittiler acil bir ekip kurulması gerekiyordu.Bu cinayetler eğer seri katilin işi ise yakalanana kadar öldürmeyi bırakmayacaktı.Bunun bilincinde idi herkes Cihangir ve kasaba gazetesi ellerindeki dışa açılan haber ve ihbar toplayacakları bir silahtı.Muhammed Kurthan Ali Toplantı salonuna geçtiler.Polis merkezindeki bütün polisler salondaki yerlerini almıştı.Muhammed olay hakkında bilgi verdikten sonra ekiplerin ayarlanma işini Ali'ye bırakacak üstlerine haber verip belki destek istemek için merkezden ayrılacaktı.Cihangir konuşulan her şeyi kimseye fark ettirmeden ses kayıt cihazına kayıt ediyordu.Katil yakalanana kadar da sonrada her kelimenin ayrı bir değeri vardı.Belkide bu haber ona büyük ödülü getirecekti.Okuldan mezun olalı 5 yıl olmasına karşılık büyük gazeteler onun varlığından haberdar değildiler.Bu kasabada çürüyüp gidecekti.Halbuki ne umutlarla gitmişti o okula.

Muhammed adliyeye,Kurthan cesedi incelemek üzere hastahaneye gidebilmek için ayrıldılar.Bunlar tesadüf müydü? tesadüf diye bir şey var mıydı? Kurthan hızla hastaneye ilerlerken sevgi hemşire ile çarpıştılar.Sevginin elindeki kahve çarpışma nedeniyle sevginin üzerine döküldü.o anda Sevgi sıcak kahvenin verdiği acı ile ay diyerek çığlık attı.Aynı yerde çalışmalarına rağmen sadece selamlaşan iki insan ilk defa bu kadar yakınlaşmışlardı.Sevginin gözlerindeki mavilik tıpkı okyanusu andırıyordu. Kurthan okyanusta kaybolmak istedi bir anlık olsun.O gözlerde doğdu yeniden.Bir kaç saniye olsun gözleri kenetlenmiş Sevgi elindeki yanmanın acısını Kurhan onu bekleyen cesedi unutmuştu adeta.Telaşla özür dileyip ayrılırken Kurthan, Sevgi ardından bakakaldı.Uzaktan onları izleyen iki çift gözden habersizce.....