GÖRÜNEN? (25.Bölüm)

84 15 0
                                    

Türkan,babasının istediği şekilde davranarak onun hapisten kurtulmasını sağlamıştı.Başarısından dolayı Emir ve Sema O'nunla gurur duyacaklardı.Hem babasını kurtarmış,hemde Hüseyin sahtekarını öldürerek,temizleme görevinin bir erkek tarafından yapıldığını düşünmelerini sağlamıştı.O sahtekar görünürde namaz kılıyor,oruç tutuyordu,Hüseyin amcaymış,Emir babam ona yalvarmıştı bende öyle ama ikimizinde ağlamasını yalvarmasını önemsemedi diyordu kendi kendine.Birden aklına anılar tek tek gelmeye başladı.Yıllardır bilinçaltının gerisine itmiş,Sema'ya dahi söylememişti.Çocuk beynini ile beraber gömmüştü en derinliklere.Emir listeyi anlatırken fotoğrafı görünce yıllardır silmek istedikleri aklına akın etmişti.Hüseyin şerefsizi dedi kendi kendine.Babası,annesinin ağırlaşmasından sonra Türkan'ı başıboş bırakmıştı.Kasabalarından ayrılmadan birkaç hafta önce Türkan sokakta oynayan çocukları seyrediyordu.Hüseyin, camiden çıkmış evine doğru gidiyordu.Türkan'ı yanına çağırıp gel kızım sana leblebi  vereyim dedi.Türkan babasından görmediği sevgiyi,her gördüğü adamdan bekler olmuştu.Koşarak Hüseyin amcanın yanına gitti.Hüseyin amca cebinden çıkarttığı leblebileri Türkan'a verdi,sonra kucağına aldı,boynundan öptü.Türkan bu öpücüğün sevgi ile olmadığını hissetmişti,ama itiraz etse şeker leblebileri ona vermezdi.Başka kıza verirdi  o leblebileri yemek istiyordu,oradaki bütün çocukların babaları çocuklarını çok seviyordu nasıl olsa alırlardı.Türkan'ın babası almazdı. Bu yüzden,Hüseyin'in iğrenç dokunuşlarına ses çıkarmamıştı.Hüseyin dönüp Türkan'a, eğer leblebi istersen bak ev burası Halime, evden çıkar çıkmaz, gel olur mu sana çok çok leblebi veririm demişti.Türkan, çocuk kalbiyle alacağı leblebilerin tadını düşününce sesizce kapıyı gözetlemeye başladı.Akşam üzeri Halime komşu ziyaretine gider gitmez,Türkan koşarak kapıyı çaldı.Hüseyin,kapıyı yüzünde iğrenç bir gülümseme ile açtı,Etrafı kolaçan etti,gören varmı diye.Sonra Türkan'ı kolundan tuttuğu gibi içeri aldı.Hüseyin salondaki koltuğa geçip oturdu elinde bir avuç leblebi ile.Türkan korkak,çekingen adımlarla adama doğru yaklaştı.Adam babasından büyüktü zarar vermezdi amca idi.Korkma dedi kendini telkin ederek korkma amca işte leblebileri alırım eve koşarak giderim afiyetle yerim diyordu.Hüseyin avucunu açtı bak ne güzeller hadi gel otur kucağıma beraber leblebileri yiyelim diyordu.Türkan bir adım bir adım daha attı.Ağzından salyalarını akıtan bir hayvan gibi Türkan'ın minik bileğini tuttuğu gibi kucağına oturttu.O anda Türkan,olanların güzel birşey olmadığını anlamaya başlamıştı.Bırak ne olur bırak beni istemiyorum leblebilerini eve gideceğim,babam merak eder diyordu.Hüseyin kuduz bir hayvan gibi Türkan'ın özel alanlarına dokunuyor,pis ağzıyla boynunu istila ediyordu.Türkan yalvarıyor ağlıyor çaresizce sübyancı adamın elinden kurtulamıyordu.Birden kapı çaldı.Hayvanlaşan herif   Türkan'ı kenara fırlattı.sakın sesini çıkarma yoksa seni öldürürüm dedi.Kapıyı açtı Türkan kapı aralığından kolu kanayan birini gördü.Hüseyin'e yalvarıyordu ne olur yaralandım,bana yardım et kolumu saracak birşey ver,yoksa kolum sakat kalacak diyordu.Sübyancı Hüseyin zavallı yaralı adamın sızlanışını duymazdan gelip tam kapıyı kapatacaktıki Türkan olağan gücüyle kaçması gerektiğini anlamıştı.Kapı dan bir fişek gibi fırlayıp çıktı.O andan sonrada erkek cinsine yaşı ne olursa olsun öğürerek baktı.Türkan kolu kanayan adama minnattardı.Yıllar sonra,bilmeden hayatına kurtaran bu adama diyet borcunu ödemişti.

  Leyla,polis merkezindeki herkesi toplantı salonunda topladı.Elindeki dosya ile salona girince,polisler ayağı dikildi,Oturun diye işaret etti.Şimdi size söyleyeceklerimi çok dikkatli dinleyeceksiniz.Bu saniyeden itibaren bu salonda bulunanların dışında hiçkimseye güvenilmeyecek.Herkes potansiyel suçlu gibi görülüp ona göre yaklaşılacak.Elimizde katil ya da katillere ait fazla veri olmamasına rağmen,yapmış olduğum araştırmalarla,katilin bu kasabada ciddi travmalara maruz kaldığını düşünüyorum.izleyeceğimiz yol artık değişti.Katil her ne kadar son işlenen cinayete bakılırsa erkek gibi görünsede ben bu kasabada işlenen cinayetlerin bir kadın tarafından işlendiğini düşünüyorum.Yaşları 25-50 arası her kadın erkek sorgulandıklarını hissetmeden sorgulanacaklar.Polislerden biri nasıl yani resmi bir sorgu olmayacak mı dedi.Dışarıda bekleyen Muhammed elinde bir kutu ile içeri girdi.Özür dilerim geciktim.Leyla hayır tam zamanında geldiniz Savcı bey dedi.Arkadaşlar şimdi herbirinize bir ses kayıt cihazı dağıtacağım,konuştuğunuz herkesi resmi ama resmi olmayan birşekilde kayıt altına alacaksınız.Böylece ortalıkta efsane haline gelmiş dedikoduların ortak noktasına ulaşacağız.Soruyu soran polis herkes ile dost sohbetinde konuşacağız ama onları kayıt edeceğiz doğru mu anladım? diye sordu.Leyla bir bakıma haklısın evet normal sohbet ortamında konuşacaksınız ama her konuştuğunuzu kayıt edeceksiniz.Gün sonunda yine bu salonda toplanacağız ve her kayıdı dinleyerek ortak birşey bulmaya çalışacağız dedi.Bugüne kadar işlenen her cinayet bir mantık düzlemindeydi.Ama dün geceki cinayet bu mantığın dışına çıktı.Karısının dediğine göre adam değil alkol almak,sigara bile içmezmiş.cami ev arası gidip gelen bir adam.Bu adam neden öldürülmüş olabilir?Karısı ağlarken birşey söyledi.Hani içki içenleri öldürüyordu bu katil? benim kocamı neden öldürdü ?dedi.O anda seçilen şahısların sadece alkol alanlardan ibaret olmadığını düşünmeye başladım.Etrafa iyice sorun Hüseyin amcayı gençliğinden bu yana tanıyan herkesle tek tek konuşun,bir ipucu lazım bana o ipucunu bulup getirin artık.Düşündüklerimi destekleyen tek bir ipucu bulun.Bu iş artık iyice kokmaya başladı, Bu olay polislik meselesinden çıktı haberiniz olsun.Ben artık bir taraf olarak buradayım.Biliyorsunuz annem de aynı tarz bir cinayete kurban oldu.Kendim için,benim gibi olanlar için o katili bulmak zorundayım..

Komiser Ali cebindeki kayıt cihazıyla,kasabadaki kahvehaneye girdi.orta masalardan birinde oturdu,öylesine gelmiş canı sıkkın bir imaj çizerek.Kahveci çırağı Burak koşarak Komiser Ali'nin yanına geldi.Oo Ali abi sen kahveye çıkarmıydın dedi.Okeye kendini kaptıran kahvedeki müdavinler Burak'ın sesiyle Alinin geldiğini fark ettiler.içlerinden biri Komiser parasına oynamıyoruz bizi tutuklama diye espiri yaptı.Herkes bir ağızdan kahkahayı basdı.Ali bende bu kasabadanım evde otur otur canım sıkıldı,hava almak için  çıktım,buradan geçerken çay içeyim diye girdim.Rahatsız ettiysem gideyim dedi.Adam yok be komiser lakırtı benimkisi gelsene yanımıza doğru,gündüz polissin akşam olunca da polis değilsin ya.Ali istediği ortamın hazırlandığına kanaat getirip sandalyesini okey oynanan masaya doğru yanaştırdı.Çıkan sürtünme sesinden yararlanarakta kayıt düğmesine basdı.




HİÇBİR ŞEY TESADÜF DEĞİLDİR...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin