"Sonda Durmaz?"
"Burda hocam." Evet, okulun ilk günü ne kadar da güzel başlıyordu. Boyu belime kadar anca gelen hoca şaşkınlıkla kaldırdığım elime baktı.
"Adın gerçekten Sonda mı yavrum?" Gözlüğünün altından bana bakıyordu. Neyseki en arka sırada olduğumdan beni yiyecekmiş gibi inceleyemiyordu.
"Evet." Şaşkın bakışları değişmediği için derin bir nefes aldım. "Gerçekten hocam." Bıkkın bir hızla elimi indirdim.
Sınıf arkadaşlarım adımla neredeyse hergün dalga geçiyorlardı. Alışmış olacaklar ki artık sadece kıkırdamalara maruz kalmıştım.
Okulun ilk gününden, ilk dersin biyoloji olması tabikide canımı sıkmıştı.
Gece, dizi izlemekten yetersiz kalan uykum gözlerimi kapatmama teşvik ediyordu.
Ama hayır, tabiki okul bitene kadar dayanmalıyım. Ayrıca eğer sıramda uyuyakalırsam Burcu gizlice fotoğrafımı çekip "Ne kadar da tatlı uyuyorsun bebeğim." diyebilirdi.
Burcu ile olan arkadaşlığımın bitmesine üzülüyordum. Gerçi kendisi henüz peşimi bırakabilmiş değildi.
Normal bir insan olup da en yakın kız arkadaşımı kendime aşık etmiştim. Artık nasıl yaptıysam?
Bütün gün Burcu'yu görmemiştim, ve bu benim endişelenmeme neden oluyordu.
Bütün teneffüslerde yalnız oturduğum sıramda telefonla oynamıştım. Eski zamanlardaki gibi olsa Burcu ile birlikte okulu turluyor olurduk.
Cidden ne kadar da şanssız bir kızım ben!
Yaklaşık 1828818 kez kaybettiğim leveli kazanmaya çalışırken sınıf kapısında toplanmış öğrencileri gördüm. Merakıma yenik düşerek kapının önüne gittiğimde pişman olmuştum tabiki.
Kapıdaki Burcu'ydu, elinde bir demet gül, üzerinde takım elbise vardı. Kaşlarımı çatarken insanların gözleri bana döndü.
"Senin için ge-" Sözünü tamamlamasına engel olarak kolundan tuttuğum gibi okulun bahçesine indirdim. Spor salonunun boş olmasını umarak ikimizi de içeri soktum. Ve, evet salon boştu.
Burcu'nun şaşkın bakışları karşılığında elindeki demeti alıp bir kenara koydum.
"Burcu sana söyledim. Ben seni o anlamda sevmiyorum!" Kısık sesle bağırıyordum resmen.
"Ama Sonda," Elimi alıp kalbinin üzerine koydu. "Benim kalbim senin için atıyor."
Işık hızıyla elimi ondan çekerken nasıl laf anlatabileceğimi düşünmeye başladım.
"Burcu, ben erkeklerle ilgileniyorum. Ayrıca biraz önce beni neredeyse rezil ediyordun." Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. "Bak, cinsel tercihinle seni yargılamıyorum. Hatta sonuna kadar desteklerim seni. Çünkü, sen benim en iyi arkadaşımsın. Yada arkadaşımdın." Burcu'nun gözleri dolmaya başlayınca ona baktım.
Saçları da boyu da benden kısaydı. Mavi gözleri gözyaşlarıyla parladı.
"Sonda, lütfen öyle deme." Hıçkırarak ağlamaya başladığında bana arkasını döndü. "Senin için saçımı kestirdim ben. Senin istediğin gibi bir erkek olmaya çalıştım ben. Baksana, sevemez misin beni böyle?" Sesi titriyordu.
Birkaç gün önce onun böyle ağladığını görsem sarılıp bağrıma basardım. Normal bir durumda olmadığımızı farkettiğimde kaşlarımı çattım ve yüzümü buruşturdum.
"Burcu, umarım kendine uygun birini bulabilirsin." Omzunu sıvazlayıp yanından ayrıldığımda daha şiddetli ağlamaya başladı.
Allah'ım gerçekten en yakın arkadaşım benden hoşlanıyordu! Onun için kötü hissediyordum. Ama ondan kaçmazsam ona umut verebilirdim. Bunu yapmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonda Durmaz
Fiksi RemajaSonda Durmaz. İsmi gibi o da klasik bir insan değil. Ailesiyle birlikte klasik bir hayat yaşarken en fazla ne olabilir ki?