Burak'ın ağzından
Müdürün odasına gittikten sonra bana ders programını ve hangi sınıfta oldugumu söyledi. Şimdi ise müdür bey beni yeni sınıfıma götürüyor. Ve bi anda içimden Aybuke ile aynı sınıfta olmayı diledim. Ve şimdi ise yeni kapısının önünde duruyoruz. Müdür bey kapıyı çaldıktan sonra içeri girdik. Sınıfa girdikten sonra içeridekilere bir göz attım. Cam kenarı en arka sırada oturan Aybuke'yi görünce içime bir sevinç doldu. Dualarım kabul oldu. Müdür bey beni sınıfa tanıttıktan sonra hocamız " Boş bir yere geçebilirsin" dedi. Bende sınıfta boş yer varmı diye baktım ve sadece Aybuke'nin yanı boş olduğunda çok sevindim. Hemen Aybuke'nin yanına gittim. Ve ona "Yanına oturabilirmiyim? " diye soru sordum. Oda " Tabikide " dedi. Bende yanına oturdum. Ders boyu ne hocayı dinledim nede yazdıklarını defterime geçirdim. Yani dersle hiç ilgilenmedim. Ders boyu sadece Aybuke'yi izledim. Tabi oda arada sırada bana baktığı için arada göz göze geliyorum ve o hemen kafasını tahataya çevirip tahatadaki yazanları defterine geçirdi. Bu sayede onun evine gidip deste yazdıklarını alabilirim. Sanırım ben Aybuke'ye fena aşık oldum. Ben daha önce kimseye bu şekilde bir şey hissetmemiştim. Garip bir duygu bu ama umarım Aybuke de benim için aynı duyguları hissediyodur. Hiç aklımdan çıkmıyor. Gece yatarkenki son düşüncem ve sabah ki ilk düşüncem oluyor kendisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVEMDEKİ İSİM
Teen FictionBir kızın kahvesinde çıkan ismi merak etmesi ve bir kaç gün sonra da o ismin yine karşısına çıkması ve merak etmesi ve macera dolu aşk hikayesi başlıyor.
