9.BÖLÜM

95 10 1
                                    

Burak'ın ağzından

Onlari öyle görünce sol tarafim agrimaya basladi. Bu gpruntuye daha fazla dayanamadigim icin okula geri girdim. Merdivenlere yöneldim. Okulun en alt katina kadar indim. Odaya girince duvar kenarına otudum. Yanaklarimda sicak bir sey hissettiğimde ağladığımı anladım daha fazla burada kalmak istemediğimden ayağa kalkarak merdivenlere yöneldim. Sinifa gitmeden önce lavaboya gittim. Aynaya baktığımda gözlerimin kan çanağına dönmüştü. Hemen yüzümü yıkadım. Lavabodan çıkıp sınıfa doğru gitmeye başladım. Sınıfın kapısının önünde yere oturmuş dizlerini karnina kadar çekmiş bir şekilde oturan Aybuke'yi gördüm.
Sınıf kapısına yaklaşınca kafasini kaldırdı. Sanırım koridorda duyulan ayak sesini duydu sanırım. Neyse! Aybuke kafasını kaldırdığı gibi ayağa kalktı ve boynuma atladı. Daha ne olduğunu anlamadan yanağımdan öptü. Sonra yavaşça geri çekilirken ağzından kelimeler döküldü. "Özür dilerim." dedi. Ben ona neden diye sorduğumda " Çünkü ben sevdiğim kişinin önünde başkasının beni öpmesine izin verdim. İşte bu yüzden özür dilerim." dedi. Sonra ben daha fazla dayanamadan ona sıkıca sarıldım ve tabi o da bana sıkıca sarıldı nerdeyse nefes alamıyodum o derece yani. Hafifçe geri çekildim ve kulağına " Seni seviyorum " dedim ve biraz daha geri çekilip yüzünü görmek istedim ama kafasını aşağa eğimiş bir şekilde duruyordu. Açıkçası çok tatlı görünüyordu. Neyse dedim ve çenesini tutup bana bakmasını sağladım. O bana bakınca gözlerim istemeyerek baktım. O da bana baktı ve sanırım onunda gözleri dudaklarımdaydı ve bi saniyeliğine gözlerimi kapattiğımda dudaklarımda onunkileri hissettigimde gözlerimi açmadım ve ona karşılık verdim. Bi süre sonra nefes almak için ayrıldık. Anıllarımız birbirine değecek şekilde bi süre durduk. Zaten hemen sonra zil çaldı. Aybuke'nin kolundan tutup arka bahçeye sürükledim. Zaten orda fazla öğrenci olmazdı. Arka bahçeye vardığımızda Aybuke'yi okulun duvarına yaslayıp önüne geçtim. Neredeyse vücutlarımız birleşecekti o derece yani anlayın artık. Aybuke'nin yüzü gülüyodu. Onu böyle görünce benimde suratımda saçma bir sırtıma oldu. Teneffüs boyu birbirimize bakıp salakça gülmüştük. Son ders zili çalıncada onu eve bırakmayı teklif etti. Ama tabiki kızlar ne olucak kabul etmedi malesef. Eve gelince suratımda aptalca bir sırıtmayla içeri girdim. Tabi annem suratımdaki ifadeyi görünce hemen anlayıp bağırdı. Aslında bağırdı kelimesi az kalır o derece. Offf ben bu gün ne çok 'derece' lafını kullandım. Neyse babam annemin bağırmasını duyunca hemen gelip ' ne oldu , faremi var'gibi bir sürü soru sordu. Ama biz ( annem ve ben) gülmekten yerlerdeydik. Babam bize 'siz delimisiniz' dermiş gibi bakıyorduk. Babam üstüne bakıp en son eline bakıp neden güldüğümüzü anladı ve elini arkasına sakladı ama iş işten çoktan geçmişti. Babam aşağıya elinde kırmızı baksırıyla inmişti. Neyse annem babama " Burak bi kıza gönlünü !! " dedi ve babamın ağzı O şeklinde açıldı. Nede olsa eve kız atan Burak AKSOY kalbini birine vermişti. Babam ve annemin sorularina yakalanmadan odama çıkmayı başarabilmiştim. Şimdi ise yatağıma uzanmış Aybuke'yi ve tabi yarın neler olacagini düşünüyorum.

" İyi geceler Aşkım" diye geçirdim içimdem. Ve sonrası karanlık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAHVEMDEKİ İSİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin