''Sevdiğim...
Senden asla vazgeçmem, bunu unutma olur mu? Neden gittiğimi merak ediyorsun biliyorum. Seni böyle bırakmak istemedim.. Senden de asla vazgeçmedim sakın böyle düşünme!! Senden ayrı geçirdiğim her gün beni ölüme daha çok yaklaştırıyordu. İçimde sen kalarak, beni terkederek gittim ölüme. Daha çok canım yandı. Ağladığını, incindiğini, kırıldığını hissedebiliyorum. İsteyerek gittiğimi sanma sevgilim. İnan hepsi sen üzülme, her gün benimle birlikte ölme diyeydi.. Ağladığım günü hatırlıyor musun? O gün yanına biraz geç gelmiştim. Seninle geçirdiğim son günümdü. O gün sürekli düşündüm. Sana nasıl anlatacağımı bilemedim. En sonunda gitmeye karar verdim. Ben acı içinde ölürken, senin de benimle birlikte ölmene izin veremezdim. Buna hakkım yoktu! Seni de benimle öldürmeye hakkım yoktu..!! Kanserdim.. Eğer bunu sana anlatsaydım, son günüme kadar yanımda beklerdin beni. İyileşeceğime inanırdın. Ama çok geçti.. Ben sürekli bir umutla seni hayal kırıklığına uğratamazdım. Ölüm beni almadan ben gitmeliydim. Gittim evet..! Ama senden asla vazgeçmedim..
Bu mektubu yazmaya başlayalı bir hafta oldu biliyor musun? Ne yazacağımı, kendimi nasıl affettireceğimi bilemiyorum inan.. Ne olur beni affet sevgilim.. Doktorlar bir kaç gün kaldı diyorlar. Nasıl sinirleniyorum biliyor musun? Senin olmadığın bir dünyanın havasını çekmek çok zor. Daha fazla yutkunamıyorum yokluğunu. Boğazımda düğümleniyorsun hep. Bir an önce çekip gitmek istiyorum bu lanet olası hiçlikten.. Bana bıraksalar kendi fişimi kendim çekerim aslında. Bırakmıyorlar sevgilim..! Ölmeme bile izin vermiyorlar..
Doktor bugün bana ''Kimsen yok mu senin?'' dedi. Ona her şeyimi anlattım. Seni... Oturup karşıma, saatlerce eşlik etti yaşlarıma. Birlikte ağladık seni. O da diyecek bir şey bulamadı. Bana ''istediğin bir şey var mı?'' diye sordu. Ona bir an önce ölmek istediğimi söyledim. Artık tanıyordu beni.. O yapmasa da kendim yapacağımı biliyordu. Ondan sadece üç ün istedim. Üç gün içinde sana yazdığım bütün şiirleri toplayıp getirdim. Doktorun bir arkadaşı varmış bu işlerden anlayan. Eğer beğenilirse basılır dedi. Hem beğenilse de bana faydası dokunmayacak ki.. Kendini beğenmeyi sevmezsin, bilirim sevgilim. Ama senden başka yazacak bir şeyim yoktu. Umarım beğenirsin. Doktor sana ulaştıracağını söyledi. Eğer şu an bu mektubu okuduğunda yaşıyorsam, beni bulmaya çalışma.. Seni çok sevdiğimi senden asla vazgeçmediğimi bil yeter..!!
Vazgeçmeyenin...''
Mektubu okuduğumda yanaklarım sırılsıklam olmuştu. Gözlerim kıpkırmızı.. Kargonun geliş tarihine baktım hemen. Üç aydır gelmişti. Bu demek oluyordu ki çoktan ölmüştü. Ne yapacağımı bilemedim. Söyleyecek kelimem, yazacak cümlem kalmamıştı. Gerçekten yoktu artık. Yoktu.. Ve ben kocaman bir hiçtim artık. O olmadan ben bir hiçtim. Bıraktığı tek şey ise bana yazdığı kitabıydı. Ölürken bile benden vazgeçmemişti... Ben de ondan vazgeçmedim. HİÇ.. Kaybedecek vaktim yoktu artık. Önce evimi sattım. Sonra onun evine gittim. Son bir kez daha yokluğu kokan kanepesinde sabahlayarak geçirdim. Uyandığımda saat sekizdi. Tıpkı gittiği saat gibi. Son bir kez daha yokluğu kokan evin havasını ciğerlerime çektim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Asla Vazgeçmem...
Teen FictionHayatınızı adadığınız insanı kaybedince ne yapardınız? Ya siz onu sevdiğinizi düşünürken yanılıyorsanız. Ya karşınızdaki kişi sizi asla bırakamayacak kadar bağlıysa ve siz onun en sevdiği insanla evliyseniz... İki kardeşin arasında savrulup giden ge...