SEN BENİMSİN

Geçmişşşşş

Gözlerimi yavaşça mutluğu hissederek açtım . Bu gün özeldi , önemliydi , değerliydi 17 ağustostu bu gün sevdiğim adamın doğum günü yani hızla yattığım yerden doğruldum herşey hazırdı haftalardır bunun için uğraşıyordum . Hemen banyoya gidip duş aldım . Bornozumu giyip  hemen önceden hazırladığım bir kaç konbine baktım aralarından bir tanesi çok hoşuma gitti oda kuzenimin bana aldığı ve çok uğraştığı konbineydi  . Durumumuz iyi değildi bu yüzden kendime kıyafet alamamıştım tüm paramı hediyelere harcamıştım . Bu  giyeceğim elbisenin sade olmasından çok korkuyordum ama başka çarem yoktu . Altına deri ayakkabılarımı giydim gözlüğümü alıp kuaföre gittim

Yaklaşık olarak yarım saat sonra

Saçım makyajım tamamdı hemen Can'ın evine gittim aldığım hediyeler yanımdaydı en sevdiği takım olan Beşiktaş'ın forması ( tabii ki orijinal ) çok beğendiği saat ve en özeli olan ikimizin çocukken çekilmiş fotoğrafı vardı beyaz bir çerçevede muhteşem duruyordu . O günü hatırladımda en güzel günlerinden biriydi ben yere düşmüştüm bu güzel değildi tabii ki ama o gelip nazikçe yara bandını yapıştırıp bana " kendine dikkat et ve bir daha sakın düşeyim deme çünkü senin canın acıyınca benimkide acıyor "demişti ahhh! Ne güzel günlerdi .

Telefonumu alıp Feyza ve Buse'ye mesaj attım onlarıda Can'ın evine çağırdım ve hemen bir minübüse binip  Can'ın evine doğru yol aldım

Sonunda varabilmiştim . Binanın kapısının önünde kızları gördüm yanlarına koştum onlarda hızırlanmıştı ve çok güzel görünüyorlardı . İçeriye girdik 2. Kata çıktık hemen ve zile basıp beklemeye başladık sonunda Zeynep teyze yani benim sevdiceğimin annesi bize kapıyı açtı . Bana dönüp

- ev sana emanet yavrum dilediğini yap . Can'ı çok Mutlu edeceğinden eminim " dedi ve gitti bizde vakit kaybetmeden işe koyulduk evi süsledik , sipariş ettiğimiz pastanın gelmesiyle masayı hazırladık Zeynep teyze sağ olsun Canı bir arkadaşına kalmadı için yollamıştı ve bu bizim çok işimize geldi . Mutfağa gittim önceden hazırlanmış yiyecekleri teker teker servis tabaklarına koyup salona taşıdık kızlar diğer işleri hallederken ben Can'ın odasına gittim bu aralar bana karşı biraz mesafeliydi bu yüzden kokusunu özlediğimi hissedip yastığını kokladım o kadar huzur vericiydi ki hemen çantamdan hediyeleri çıkartıp teker teker yatağının üstüne koyum ve bir not yazdım

" iyi ki doğdun aşkım . İyi ki benimsin . İyi ki hayatımdasın . Beraber nice senelere seni çook seviyorum kara Elmas'ım "

Evet o benim kara Elmas'ımdı kömür gözlümdü umarım bu sürprizle beraber nedenini bilmediğim bu aramızdaki mesafeyi kaldırır . Telefonumun titrediğini hissetim mesaj gelmişti

Kimden : Kara Elmas'ım
Her zaman  ki  parkta bekliyorum

Kızlara haber verip hemen evden çıktım . Neden böyle bir şey istedi anlamadım ama olsun yinede gideceğim .

Sonunda o parka geldim

- hayatım

-Melek beni takip et

-bir şey mi oldu ?

-sadece dediğimi yap

-peki . diyebildim sadece bana karşı neden bu kadar soğuktu ? Yanlış bir şey mi yapmıştım ama hayır bunun mümkünatı yok ben ona karşı hep dikkatliyim off ne oldu acaba derken bir kafeye geldik çok hoştu  hoş olmasına ama geliş sebebimiz neydi?

Üst kata çıktık  cam kenarında bir masaya oturdum ve ağzından çıkacak kelimelere kendimi hazırladım

- sorun ne can?

- hazır mısın çünkü söyleyeceğim şeyler hiç hoşuna gitmeyecek

- dinliyorum

-peki o halde . Ben gidiyorum Melek .

- Ne? Nereye ?

- şehir dışına

- şehir dışı ?

- evet

-sormaya be kadar korksamda kiminle?

- bence bunu öğrenmemelisin

- kim dedim

- feyza

- feyza kim

- ah! Çok safsın

- sana inanamıyorum benim en yakın arkadaşımla mı ? Nasıl ya neden?

- birbirinizden çok etkilenmiştik ve şimdide aşığız

- şaka yapıyorsun değil mi? Hani kızlar nerde kesin onlarda bu işin içinde

- hayır ciddiyim

-Can gitme

- kendin için zorlaştırma bu durumu aslında feyzaya kalsa biz gidene kadar haberin olmayacaktı ama ben yinede bunca yılın hatırına söylemek istedim

- ALLAH BELANIZI VERSİN PİSLİKLER

Diye bağırdım ve koşarak bu lanet mekandan çıktım . Nereye gidecektim şimdi ? Can'ın evine mi hiç sanmıyorum . Ağlaya ağlaya evime kadar yürüdüm . Kendimi taşıyacak halin yoktu hemen odama gidip kendimi yatağıma attım artık gözümden yaş akmıyordu içim acıyordu Nasıl bir duyguydu bu? Yakıp kavuran , küle dönüştüren , eriten , acı çektiren bir şeydi ihanetin acısıydı peki ama neden niye ? Derken göz kapaklarım ağırlaştı ve bana herşeyi unutturan uykuma daldım

Can'ın ağzından ;

Eve geldiğimde Buse ve feyza bizdeydi

- Buse bence Melek ' in yanına gitmen gerek

- neden ? ne oldu ?

- sadece dediğimi yap . Onu evimden yolladım fezayla tek kalmıştık ama ben üzgündüm Melek muhteşemdi ama bana adla istediklerimi veremez di . Üstümü değiştirmek için odama gittim ve yatağımın üstündeki hediye paketleri dikkatimi çekti en çokta o not

" İyi ki doğdun aşkım . İyi ki benimsin . İyi ki hayatımdasın . Seni çook seviyorum Kara Elmas ' ım"

Hediyeleri açtım . Bir dakika bu Beşiktaş forması hey oda ne? Ama bu benim en çok istediğim saat ah be Melek neler aldın böyle bu çerçeve ? İnanamıyorum  gerçekten bunca yıl bu fotoğrafı sakladımı ?

Melek gerçekten mükemmeldi ama olmazdı işte o bu kadar masum ve safken benim gibi biriyle olamazdı ama feyza onun gibi değil bana  istediklerimi
Kolayca verir . Beni Nasıl Mutlu edeceğinide gayet iyi biliyor .

Bu bölüm gerçekten özel çünkü Melek ile yaşadıklarımız benziyor  . Umarım beğenirsiniz ve lütfen varlığınızı hissettirin yani bir kaç yorum ve Voteden zarar gelmez değil mi ? Neyse öpüldünüz