Ben herkez gibi lanet olası bi alarm,beni dürten bi anne yada güneşle değil hergün sıkılmadan evime gelen ve girer girmez bana seslenen sevgili(!) arkadaşlarımın sinir bozucu sesi ile uyanırım.
Ve yine öyle oldu.Kapıdan girdikleri anda bağırmaya başladılar.Ben de herzaman ki gibi yorganın altına girdim.Aslında saklanmak daha iyi bir fikir olabilir ama en azından onlar odama çıkana kadar yatıyorum.Ve yattımda tabii odama öküzümsü bi dalış yapılana kadar. Karşımda tepe tepeye yatmış Yağmur ve Damla varken ben nasıl sakin olabilirim ki doğal olarak gülmeye başladım."Yaa ben sana az ye demiyom mu Yağmur?Sen niye beni dinlemiyon?Kalk üstümden"Damla'dan azar işiten zavallı(!)Yağmur ayağa kalktı ve "Sen bana hiç az ye demedin.Ayrıca seni hep biz uyarıyoruz bayan çok bilmiş."Al işte sıkıysa gülme Damla tam ağzını açıyodu ki "Ilk günden yeni okulumuza geç kalmayalım.Hadi siz çıkın ben üstümü değiştireyim"
***
"Kızlar iyiki bu okula geldik" " Dur tahmin edeyim yakışıklı çocuklar mı var yoksa?Heryerde birilerini kesmekten bıkmadın mı Damla?" "Hayır Eylülcüm bıkmadım ve bıkmıcam.Baksana şunlara çook yakışıklılar." "Eylül galiba Damla bu sefer haklı.Şuraya baak.Harbi yakışıklılar." "Lan gözlerinizle yediniz çocukları."böyleydik işte her zaman aynı okul sokak hiç fark etmezdi bizim için.Aslında çocuklar yakış hatta bayaa yakışıklı ama kızlara bunu asla demem."Eylüüül şuna bak bize bakıyorlar hatta sanaa" dedi Damla her zaman ki haliyle pek takmadım ama ikiside beni dürtüyor hayır bildiğimiz salıncak gibi sallıyorlar. Söyledikleri yöne baktığımda ise onu gördüm. İşte şimdi sıçmıştım...
Arkadaşlar bu bizim ilk kitabımız.Lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın.Amatör olabiliriz ama sizlerle birlikte kitabımızı geliştireceğimizi umuyoruz.