Zihnimizdeki Karıncalar (Düzenleniyor)

Beğenilmeme Korkusu (Fiziksel)

   Keşke somut bir varlık olsaydı da öldürüp kurtulsaydık dediğimiz bu korku daha çok kusurlarımızla etkisini zirveye taşıyor.Bu korkumuzu yenemediğimiz için de çareyi kusurlarımızı kapatmakta buluyoruz ama aynı kusur bir başkasında olduğu zaman sorun edilmeyecek bir meseleymiş gibi görsekte o kusur bizde olduğu zaman dünyanın en büyük faciasının başımıza geldiğini düşünüyoruz.

Ve bu da bizi çoğu zaman asosyalliğe itiyor.Çünkü internet ortamında bizi kimse tanımıyor.Oradaki insanlarla sorun yaşadığımızda birden fazla farklı kişiliğe bürünebiliyoruz ama bu gerçek hayatta istediğimiz gibi olmuyor.Sonuç olarak bu da bizi gizlenmeye,asosyalliğe itiyor.En azından hayatımızı kurtaran retrica ya da photoshop var değil mi?İnternet ortamında rahatız.

Gerçi gerçek hayatta da fondöten denen şeytan icadı madde var.Kızlar yapmayın etmeyin,o illeti suratınıza sürmeyin.Siz güzel göründüğünüzü zannedersiniz ama inanın sivilcelerinizle daha güzelsiniz.Tamam,belki uzak mesafeden bir peri gibi görünüyor olabilirsiniz ama mesafe azaldıkça o büyü maalesef bozuluyor.Fondötenin suratınızda görünmediğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz.Tam tersine fazlasıyla belli oluyor.Mesela kendimden örnek vereyim.Öyle fondöten sürenler oluyor ki suratlarına elim değecek diye ödüm kopuyor.Hatta arkadaşlarını her daim mıncıran ve öpen ben,makyaj manyağı bir arkadaşım olsa ne yapardım hiç bilemiyorum.Az çok haber izliyorsunuzdur ve yeni evlendiği karısını sabah tanıyamadı tarzında haberleri duymuşsunuzdur.Bu olayı erkeklere yaşatmayın kızlar evlat acısı kadar kötü bir durum.Aramızda belki feminist ablalarımız vardır o yüzden ikinci bir cümle çeşidi daha ortaya atayım.Bu olayı yaşayıp üzülen taraf olmayın,kızlar.Hatta başımdan geçen küçük bir olayı da anlatayım size.Bir gün bir tanıdığa rastladım.Suratına fondöten sürmüş bende farketmedim her ne hikmetse

A-) Ürün kaliteli.

B-) Tanıdığının suratını inceleme fırsatı bulamadı.

Sonracığıma bende yanağından öptüm tanıdığımızın.Zaten ardından yerin dibinde delik olsaydı da girseydim dedim detaya fazla yer vermeyeceğim.

Sözde konumuz beğenilmeme korkusuydu değil mi?

Sizi seven olduğunuz gibi sevsin,sevmeyen de yeni evlendiği karısını tanıyamayan adamın yaşadığını yaşasın ayol.(Bedduaların en büyüğünü ettim,evet.)

Eğer bulabilirsem de makyaj farkını temsil eden bir fotoğraf koyayım multimediaya yeter ki siz iyi hissedin amacım o.

Fondöten hakkında okuduğum ve nedensizce güldüğüm erkekler tarafından yazılmış birkaç cümle bırakayım buraya da.

- Bunu kullanan kızlarımızın yüzleri baharatlı layse benzer.

- Süren kişi beyaz gömlek giymişse ve o yanaklar gömleğe her kafayı çevirişte değmişse işte o görüntü tadından yenmez.Turuncu yakalı beyaz gömlek giymiş turuncu maskeli kadın.

- Kimi esmerleştiriyor,kimi beyazlaştırıyor teni.Heh şimdi bu beyazlaştıran cinsi; çağımızın en büyük yalanlarından birini ortaya çıkaran, bütün bildiklerini yutturan bir makyaj malzemesi...ne mi?

''Pandaların nesli tükeniyor..''

''Hayır,tükenmiyor.ben sadece yaşadığım yerde, her gün 3-5 tane görüyorum.Gözler siyah,surat beyaz,kollar yine siyah..gerçi hafiften evrimleşmiş topuklu ayakkabı giyer, gucci saat takar,vs...''

- Hiç kimseye yakışmaz.Kimseyi güzelleştirdiğini görmedim.Kadın yataktan kalktığında ne güzel halbuki.Dağınık saçları,şiş suratı,zor açık tuttuğu gözleri sonra boyan ve diğerlerinin aynısı ol.Ne anlamsız.İnan ki dünyanın en büyük klişesi biliyorum, ama böyle iğrenç şeyler sürmesen suratına,al ben buyum desen evden çıktığında daha güzelsin.Ha,diğer malzemeler renk veriyor tamam ama fondöten çok çirkin.Gerdan farklı,yüz farklı renk...

(Gergedan diye okuyanlara minik bir alkış)

Bu kadar anlam ifade etmeyen şeyler yazıldı peki bundan çıkarmamız gereken asıl sonuç ne?Neler yapmalıyız?

Karınca Kraliçesi'nden tavsiyeler:
1 - Bir kağıt kalem bulun ve bedeninizde neleri beğenmediğinizi yazın.
2 - Bu özelliklerinizden kendiniz sürekli gördüğünüz için mi şikayetçisiniz yoksa başkaları görür ve sizin hakkınızda hoşunuza gitmeyecek eleştirilerde bulunurlar diye mi şikayetçisiniz?
3 - Problemin nedenini tespit ettikten sonra gözlerinizi kapatıp bu korkularınızın yaşandığı anı aklınızda canlandırın ve gerçekten neler hissedeceğinizi anlamaya çalışın.
4 - Bu probleminize çözüm yolları düşünün ve hepsini tek tek yazın.Çözümlerin üzerinde yoğunlaşın.Çözümünüz size daha mı çok zarar verecek yoksa çözümünüzün bu problemlere karşı bir faydası olacak mı?
5 - Gerçekten ne yapmak istediğinize karar verin.

Karınca Kraliçesi diyor ki:
Bizi sevende beğenende bizi biz olduğumuz için beğensin.Birbirinin aynısı barbie bebekler olduğumuz için değil.Kendinizden ödün vermeyin.Kendinizi gereksiz kuruntularınız için yormayın.Tabii ki kendinize bakın.Her gün düzenli olarak suratınızı yıkayın,gerekirse bitkisel kremler kullanın ama cildinize daha çok zarar veren sizi olmadığınız biri gibi gösteren berbat şeyleri kullanmayın.Kendinizi sevin,kendinize değer verin ki başkaları da size değer versin.Beyninizi kurcalayan karıncaları dizginleyin ki çalışkanlıklarını gereksiz mevzular için harcamasınlar.

Hayatın her mevsiminin tadını çıkar. Kışın, beyazın güzelliğinin;Yazın, sıcak ve nemli günlerinin de zevkine var. Her mevsim, her gün, her an gelir geçer ve hiçbiri asla birbirinin aynı ya da tekrarı değildir. Kış soğuğunun ortasında yazı, yazın bunaltıcı sıcağında kışı özlemek yerine, her mevsimi kendi güzelliğiyle kabul et.(Confucius)

----------------

İlk bölüm olduğundan biraz kısa bir bölümdü.Sizleri daha yakından tanıdıkça daha uzun bölümler yazacağımdan eminim.Umarım yardımcı olabiliyorumdur.Değerli vaktinizi bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim.Tartışmamızı istediğiniz konular varsa yorum kısmında belirtebilirsiniz.Varlığınız kadar düşüncelerinizde benim için çok önemli.Biliyorsunuz,geminin ilerlemesi için tek ihtiyacımız olan bir kaptan değil.En az kaptan kadar cesur olan korsanlara da ihtiyacımız var.Yelkenleri tekrardan kontrol etmeye ne dersiniz?Çünkü tam şu anda yolculuğumuza başlamış bulunmaktayız.