Herkese yeniden merhaba,biliyorum bu seferki bölümü yayınlamak için çok fazla bekletmedim sizi.Şaşırttım hatta hayal kırıklığına uğrattım,özür dilerim ama bugün çok önemli bir konu üzerinde duracağımızı söyleyebilirim fakat öncelikle şunu söylemeden geçmeyeyim.Multimedia'daki şarkıyı dinleyin,gençler.Bakın bölümü okurken dinleyin demiyorum,o sizin kendi şahsi tercihinize kalmış ama şarkıyı kesinlikle dinleyin.Çünkü çok güzel bir şarkı.Her neyse,nedir bugünkü konumuz?Arkadaşlık Üzerine Taktikler.Genellikle yazdığım bölümlerde hem tavsiyeler veriyor hem de kötü şeylerden bahsediyorum.Fakat arkadaşlığı ne kadar kötüleyebilirim?Haydi bunun cevabını hep birlikte öğrenelim.
İlk olarak arkadaşlığın tanımını öğrenerek başlayalım.Kitaplarınızı açın.Çünkü bu tanım okulda lazım olabilir.
''Arkadaşlık,birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, yâren.''
Peki Karınca Kraliçesi'nin yaptığı tanım nedir?Ah,kraliçenin tanımlarını daha çok sevdiğinizi tabii ki biliyorum.
''Arkadaşlık,ilkokuldayken bazı arkadaşlarınız eski ayakkabılarıyla gezerken size yeni ayakkabı alındığında o ayakkabıyı giymeye utanmaktır.Arkadaşlık;iki bedende bir olmaktır,birinin canı yandığında diğerinin de canının yanmasıdır.Arkadaşlık,kavga anında bile'Bir daha konuşmayalım o zaman.'dediğinizde ya bir daha benimle hiç konuşmazsa diye düşünerek endişeye kapılıp üzülmektir.Arkadaşlık,soğuk kış gününde eldiveninin tekini onunla paylaşmak,tek eller eldivenli diğer eller cepte gezmektir.Kısacası arkadaş;mutlu anınızda sizinle mutlu olan,üzüntülü anınızda sizi mutlu etmeyi başarandır.''
Acaba şu bahsettiğimiz arkadaşlık gerçekten de üstteki tanımlarda olduğu gibi mi?Gerçekten öyle mi,dersiniz?
Şimdi ise günümüzdeki tanıma göre arkadaşlıktan bahsedeyim.
''Arkadaşlık,paylaşmaktır fakat yalnızca çıkarları.Arkadaşlık;düzgün havalarda iki kişiyi,fırtınalı havalarda ise bir kişiyi taşıyacak kadar büyük bir gemidir.Arkadaşlık,kolay kazanılmayan ama kolay kaybedilendir.''
Sizce de biraz önce bahsettiğim gibi değil mi her şey?
Peki sizce biz neden böyle olduk?Bizi bu hale getiren şey ne?Çoğu insan bunun kimi zaman empati eksikliğinden,kimi zaman anlayışsızlıktan,kimi zamanda kabalıktan kaynaklandığını söylerler.Ama bunları yapabilmemiz için öncelikle karşı tarafla iletişim kurmamız gerekir değil mi?Sizce yeterince iletişim kuruyor muyuz karşı tarafla?Yeterince ifade edebiliyor muyuz kendimizi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihnimizdeki Karıncalar (Düzenleniyor)
No FicciónZihnimizi kurcalayan,yiyip bitiren karıncalardan bıktınız ve aileniz ağzınızdan beyninize doğru haşere ilacı sıkmanıza izin vermiyorsa tam ihtiyacınız olan yerdesiniz. Duygu ve düşüncelerimizi deşecek,doğru zannedilen yanlışları yakacak ve zihnimizd...