Yasirin Sıkıntılı Ruh Hali Bölüm 22

170 74 6
                                    

Yasir o gece hiç doğru dürüst uyuyamadı. Sebepsiz yere kaç defa uyandı. Her defasında epey bir vakit tekrar uyuyyamadı. Kendini dinliyor. Bir yeri ağrımıyor. Fakat sanki gizli bir el boğazını sıkıyor. Nefesi daralıyor.

En son uyandığında ise saat dörde geliyordu. Daha fazla yatamadı. Kalktı. Önce ışığı açtı. Sonra Bir bardak su içti. Pencereyi açtı.  Derin derin nefes aldı verdi. Noluyor Allahım bana bu gece.?!

Her taraf karanlıktı. Sokak lambalarının aydınlattı yerler aydınlıktı sadece. Linanın kabusu aklına geldi. Ahh meleğim, sabah olsa da senin gül cemalini görüp biraz rahatlasam dedi.

Pencereyi kapatıp lavobaya gitti. Yüzünü yıkadı. Odasına gecip masasına oturdu. Lina için özel olarak kullandığı ajandayı açtı. Boş bir sahife açtı ve yazmaya başladı.

Ey bakışları canıma can katan sevgili
Sensiz geceler zindan bana
Solar güneş
Solar ay
Ömrüm biter
Sensizliğin koynunda
Çaresiz bekler kalbim
Ahh kalbim
Gözlerine vurgun
Gönlüne vurgun
Gel kurtar beni bu caresizlikten
Yüregime çare olsun yüreğin
Aşkını yalnızlığıma çare diyr sun.

23 Kasım 2015
Deli aşığın..!

Defteri kapattı Yasir. Kalktı kitaplarının arasından bir tanesini aldı. Yatağına geçti. Yastığını yatağının başına dik olarak koydu. Sırtını yaslayıp kitabı okumaya başladı. Ama aklı hep Lina da idi.

Gece doğru dürüst uyuyamadığı için biraz kitap okuyunca uyuyakalmış Yasir. Yardımcılarının gelip kapıyı vurması ile uyandı.
Yasir her sabah erkenden uyanır uyanamadığı zaman larda ise bu günkü gibi, yardımcısı gelir kendini uyandırırdı. Çünkü Yasir önceden tembih etmişti. İş yerine gec gitmeyi hiç sevmezdi. Her ne kadar patron da olsa. Prensip meselesi, bir patron çalışanlarından daha önce gitmeli iş yerine diye düşünürdü. Yardımcı kadına uyandığını söyleyip teşekkür etti. Kadın mutfağa gitti. Yasir kucağındaki kitabı kitaplığına koydu. Lavobaya gitti. Elini yüzünü yıkayıp tekrar odasına geldi. Elbise dolabından lacivert takım elbisesini giydi,  içine de beyaz gömlegini..
Parfümü sıktı. ' Bekle beni sevgili prensesim, birazdan geleceğim inşaAllah ' deyip aynadaki Yasir e göz kırptı.

İçindeki sıkıntı hala geçmemisti. Sıkıntıyı bastırmak için ıslık çala çala merdivenlerden indi. Mutfağa gitti, yardımcı kadına günaydın deyip kahvaltı  yapmayacağını söyledi.Acele ile Arabasına binip iş yerine doğru gitti. Bir an evvel kızıl saçlı sultanına kavuşmak istiyordu.

İş yerine varınca odasına geçti. Ceketini çıkardı. Bilgisayarını açtı. Gelen e+postalara baktı. Önemli olanlara cevap verdi. Önemsiz olanları da sildi. Kendini işe verip icindeki huzursuzluğu gidermek istiyordu. Ama o sıkıntı Linayı görmeden geçeceğe benzemiyordu. Kalkıp penreceyi açtı. Bira hava almalıydı. Off bu serviste nerde kaldı. Saatine baktı. Beş dakika vardı.

Gözleri dalmış gitmişken servisler arka arkaya gelmeye başladı. Yasir pencereden hem  servisten inenlere bakıyor hemde elini kalbine koyup sakinleştirmeye calışıyordu kendini.
Herkes indi servisten. Ahmet. Selma. Ayşe ve diğerleri. Lakin Linayı göremedi Yasirin meraklı gözleri. "Kimse gelmese de bir sen gelsen yeter bana kuzum. Senngelirsen  bütün alem gelmiş demektir. Sen gelmemişsen bütün alem gelse bile hiç kimse gelmemiştir benim için. "

Karizma AdamımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin