Karizma Adamım

Kabus ( Bölüm 17)

Gecenin bir vakti Linanın ninesi bir çığlık duydu. Gözlerini açıp iyice dinlediğinde sesin Linanın odasından geldiğini duydu. Ayaklarına terliğini bile giymeden baş örtüsünü azıcık düzelterek koşar adımlar ile Linanın yanına geldi. Lina kendindem geçmiş bir şekilde bağırıyordu. Kabus gördüğü belliydi.

Ninesi " Kızım Lina uyan yavrum uyan Linam" diye kollarından sarsarak Lina yı uyandırdı. Lina kan ter içinde kalmıştı gözlerini açtığında.
Ninesi," Noldu yavrum iyi misin? " diye sordu. Kadıncağızda korkmuştu.Lina yatağa oturdu" Çok kötü bir rüya gördüm nine :( deyip ninesine sarıldı ve " İyi ki geldin nine iyi ki beni uyandırdın" dedi.

--- Tamam kızım geçti artık, sakin ol da anlat bakalım ne gördün? Diye sordu. Lina,
--- Çok kötü bir kabus gördüm nine yaa. Anlatmayayım.
---Tamam canim, yeter ki üzülme.

Az önce ninesi uyandırarak kendisini büyük bir felaketten kurtarmıştı.

Aradan on dakika kadar süre geçmesine rağmen Beyninin içinde kendi çığlıklarını duyabiliyirdu Lina.Ninesinin getirdiği suyu Bismillah diyerek içti.Sonra Kalkıp yüzünü yıkadı. Tekrar odasına geldi. Ninesinden kendisi ile yatmasını istedi. Ninesi kuzusunu bu halde yalnız bırakmaya zaten razı olamazdı. Beraberce sarmaş dolaş yattılar.

Lina sabah uyandığında ninesi yanında yoktu.Üzerini düzeltti. Saçlarını çözüp tekrar bağladı. Yatağını güzelce katlayıp yüklüğe koydu. Hava daha yeni yeni aydınlanmaya başlamıştı Lina pencereden bir müddet dışarıyı izledi. Pencereyi açtı. Evin önündeki çam ağacının kokusunu içine çekti. Allahım gece gördüklerimi benden uzak eyle diye dua ederken içi ürperdi birden. Pencereyi kapattı. Yüzünü yıkamak için lavobaya giderken mutfaktan sesler duydu. Baktı ninesi kahvaltı hazırlıyordu.
--- Hayırlı sabahlar Sultanım. Kolay gelsin dedi tebessüm ederek.
--- Sağ ol kızım sana da hayırlı sabahlar dedi.
Ardından ekledi.
--- Nasılsın yavrum iyi misin?! diye endişeli bakıslar ile sordu. Gece beni çok korkuttun.
--- Aman nine hatırlatma. Bende çok korktum ama şimdi iyiyim merak etme dedi. Yüzümü yıkayıp hemen yardıma geliyirum Sultanım.
Ve lavobaya gitti. Ninesi arkasından,
--- Gerek yok kızım sen yorulma diye seslendi.

İki üç dakika sonra Lina yüzünü yıkayıp dönmüstü bile. Tepsiye çay bardaklarını hazırlarken ninesi,
---Gitte güneş doğmadan kardeşini uyandır. Sabahın bereketini kaçıracak. Ben hallederim dedi, bir yandan menemenin domateslerini doğrarken.
--- Tamam nineceğim, tepsiyi ayarlayım hemen uyandırırım.
Peyniri ve zeytini de tepsiye koyduktan sonra kardesinin yanına gitti.
--- Osmaann! Canım hadi uyan diye yastığından tutup cekistirdi.
Osman öbür tarafa dönüp uyumaya decam etti.
--- Canim hadi uyaaannn.
---,Beş dakika daha uyuyayım abla yaa. Dedi gözleri yarı açık.
--- Olmaz. Güneş doğacak şimdi. Hem ninen üzülür sonra..
Osman,
--- Doğsun güneş nolacak, beş dakika daha uyuyayım lütfeeennn.
--- Tamam uyu dedi Lina. Kalkıp ablasının öpen Osman yorganı kafasına kadar çekti. Tam uyuyacakken Lina yorganın altından kardeşinin ayaklarını gıdıklamaya başladı.
--- Ablaaaa diye bağırdı Osman. Lina,
--- Neee, iki dakikaya kalkıyorsun canım yoksa su ile geliyirum haberin olsun.
---Off abla yaa,
--- Ablaya off denmez.
--- Ablaya oflanmaz, nineye oflanmaz, hele öğretmene hiç oflanmaz. Yahu ben kime offlanacağım.
--- Hiç kimseye canim hiç kimseye dedi gülerek odasına gitti. Giyeceği kıyafeti ütüledi.Sonra tekrar mutfağa gitti. Osman da kalkmış, yüzünü yıkayıp gelmisti. Hep beraber sofrayı kurdular. Kahvaltılarını yaptılar. Osman Linaya takıldı yine,
--- Şu okul bitsin hemen bende işe gireceğim dedi.
--- Hayrola, Acelen ne ? diye sordu Lina.
Osman,
Hayır mı şer mi bilmem ama baksana sen çalışıyorsun diye bütün gözler sende. Baksana ninem dün gece seninle yattı. Görmem sanıyirdunuz değil mi? diye göz kırptı.
Lina güldü.
Ninesi,
--- Oy yavrum kıskandın mı sen ablanı? Bu gece seninle yatarım oğlum, işe girmeni bekleyene kadar ooo, kim öle kim kala.
--- Allah korusun nine yaa. Rabbim sana hayırlı uzun ömür nasip etsin, Sana bir şey olursa biz ne yaparız, dedi.
'Amin' dediler üçü birden.Ortalığı hüzün rüzgarları kapladı birden.
Osman,
--- Yok nine ya kıskanmadım. İnsan ablasını kıskanır mı hiç?! sadece şaka yapayım dedim ama galiba sizi üzdüm dedi. Dudaklarını büzüştürerek.
--- Yok canim, üzülmedik.
--- O zaman gülümseyin yoksa size fıkra anlatırım bakıınn dedi gülerek.

Lina da ninesi de gülerek ' Aman yok kalsın deyip güldüler. Çünkü Osman fıkra anlatmaya bir başladımı ardı arkası gelmez.
--- Hah şöyle deyip kendisi de güldü.
--- İkinizi de çok seviyorum canlarım.dedi, sebepsiz çıkıvermişti ağzından. Ninesi ile kardeşi de bizde seni seviyoruz dediler.
Kahkahalar eşliğinde kahvaltılarını bitirdiler.

Lina işe, kardeşi de okuluna gitmek için ninesinin duaları eşliğinde evden çıktılar.

Lina durağa gelip fabrikanın servisini beklemeye başladı. Beş dakika sonra servis geldi. Lina bu defa servisin ön kapısından bindi. Selma Ahmet bey ile oturduğu için Lina onların arkasındaki koltuğa tek başına oturdu.

Selma ile Ahmet bey e hayırlı sabahlar diledi. Onlarda karşılık verdiler. Sohbetlerine devam ettiler. Lina telefonun kulaklığını taktı. Kitabını okumaya başladı. Daha bir sayfa okumuştu ki birisi Linayı kolundan çekiştirdi. Refleks olarak ' Aaayyy!' diye bağırınca serviste herkes onlara baktı. Ani bir hareket ile sağ tarafa dönünce Murat usta ile göz göze geldiler o kadar ki Murat ustanın o kötü nefesini yüzünde hissetti Lina.

Adam o şaşkınlık esnasında Linanın yanına oturmuştu bile. İzin alma filan yok. Kaba adam.

--- Afedersiniz Lina hanim, sizi korkutmak değildi maksadım. Sadece günaydın demek istedim dedi, pis pis sırıtarak. Güldüğünde bile ne kadar çirkin bir adam olduğunu fark etti Lina.
--- Ama korkuttunuz, dedi ters ters bakarak devam etti;
--- Hem müsade istemeden nasıl yanıma oturabilirsiniz, kalkın çabuk dedi.
Zaten gece gördüğü kabusun etkisinden kurtulamamıştı. Üstüne bir de bu. Çantasından su şişesini çıkarıp Bismillah çekerek bir yudum aldı.
Murat usta hala yanında oturuyirdu.
--- Siz hala burada mısınız diye bağırdı.
Murat usta,
--- Aman sanki yedik diye sokranarak arka taraflarda bir yere gitti oturdu.

Selma
--- İyi misin diye sordu.
--- İyiyim, sağ ol. Aniden yanımda görünce korktum. dedi.
Selma,
--- Korkulacak bir tip zaten dedi, sonra anlatırım deyip göz kırptı. Sonra önüne döndü.

Lina bir müddet dışarıyı izledikten sonra tekrak kitap okumaya koyuldu, bu defa kulaklığını takmadan..

***
13 Kasım 2015
Şifa DİNLER