Selam, ben Karin. 13 yaşındayım. Annem babam ve küçük kız kardeşimle yaşıyorum. Bir de köpeğim Lucky var. İki katlı müstakil bir evde oturuyoruz.
Bugün okulun son günüydü. Karnemi aldım ve doğruca eve geldim. Geldiğim gibi annem karnemi elimden aldı ve incelemeye başladı. Yüzü kimi zaman gülüyor kimi zaman asılıyordu, şekilden şekle giriyordu. Sonunda incelemesi bitti. Söylenmeye başladı. Ardından bana bağırıp çağırdı. Bitince ayaklarımı yere vura vura odama çıktım.Lucky yatağıma oturmuş bana bakıyordu. Uzandım ve bir soluk aldım. Sonra tekrar aşağı inerek sofraya oturdum. Gözlerimi annemden kaçırarak ve ona alabildiğine soğuk davranarak yemeğimi yedim. Annem babamla konuşmaya başladı. "Bu çocuğun hali ne olacak Serhat? Böyle bir karneyle nasıl iyi yerlere gelebilecek ki?!'' Annemin sözünü kesip araya girmeye çalışsam da bu çabam boşunaydı. Çünkü bu defa babam da konuşmaya başladı. '' Haklısın Leyla. Bir şeyler yapmak gerek.'' Babam bana doğru döndü ve söze başladı. '' Bak tatlım. Ne yazık ki bu işler çalışmadan olmuyor. Karnelerinde de gördüğümüz kadarıyla sınavların pek iyi gitmiyor. Özellikle son zamanlarda sorumluluklarını pek de önemsemiyorsun gibi. Sen nedersin?'' Cevap vermeden başımı öne eğdim. Annemle babam konuşmak istemediğimi görünce konuyu değiştirdiler. Ben de odama çıktım. Yatağıma uzanıp elime bir kitap aldım. Ama kitabı okurken başka düşüncelere daldım. Kitaptan ne bir anlam çıkarabiliyor ne de o dalmış olduğum düşüncelerden kurtulabiliyorum.Kitabı okurken uyuya kalmışım. Alelacele üstümü değiştirdim ve kahvaltı etmek için aşağıya indim. Herkes mutfakta. Nefis kokular geliyor. Masaya oturdum. Kahvaltıda en sevdiğim şey olan krep vardı. Karnımı doyurdum. Çatal bıçağımı tabağıma bıraktım. Tam o sırada annem söze girdi. '' Karin, tatlım. Dün akşam babanla konuştuk. Ve bir karar aldık. Bu yazı anneannenlerde geçireceksin.'' Ağzımdan kaçan ''Neee!!!'' sözcüğü babamın bana sert bir bakış atmasıyla son buldu. O denize gitme planlarımıza ne olmuştu birden? Hepsi birkaç kırık not yüzünden miydi? Bunun üzerine oflaya püfleye Lucky'i yürüyüşe çıkardım. Bir yandan kendi kendime konuşuyor, bir yandan Lucky'i çekiştiriyordum.
Eve geldim. Annem '' Karin. Bavul hazırlama vakti.'' diye seslendi. '' Neden bu kadar çabuk anne! Ne ara otobüs bileti aldınız da gidiyorum! Zaten sinirlerim bozuk!'' İstemsizce bağırmıştım ki annem de aynı şekilde karşılık verdi. '' Karin!! Benimle nasıl böyle konuşursun! Sen böyle yapmazdın!'' Annemin bu bağırışı beni derinden derine etkilemişti. '' Özür dilerim anne. Kusura bakma. İstemeden bağırdım.'' Bu olaydan sonra bavlumu hazırladım. Otobüsüm bu geceymiş. Bu yüzden en yakın arkadaşım Pelin 'i aradım. Akşam üstüne kadar olan vaktimi onunla geçirdim. Sonra biraz dinlendim. Şimdi evden çıkma vakti. Annem, babam, küçük kız kardeşim Esra ve tabii ki Lucky ile vedalaştım. Ve yola çıktım...