Selam canlar. Yeni yazmaya başladım. Umarım eğlenceli bir şekilde okursunuz.
Media:Damla
...
Yine annemin "kaldır şu götünü yataktan" demsiyle uyandım. Biliyorum annem cok kibar. Onun azarlamasıyla aşkımdan ayrılmak zorunda kaldım. Aşkım yatağım bizi ayıranlar birbirlerine kavuşamasınlar.
Neyse kalktım. Ama içimden anneme saymaya devam ediyorum. Banyoya gittim. Orası sizi ilgilendirmiyor sanırsam? Üstüme bol bir tshirt altima deri mini etek ve siyah botlar üstümede deri montumu alıp aşşağı indim. Babam ve annem beni görünce "biraz daha acsaydın bakışlarını" attılar. İki dakka onlarla ugrastiktan sonra evden aceleyle çıktım.
Arabama atlayıp okula gidiyordum.
Tabi lan zenginim ben arabam var. Okula giderken aklıma bizim sürtüğü almadığım aklıma geldi. Bizim sürtük en yakın arkadaşım Eylül olur. Son hız onların eve gittim. Canım benım yha. Kapının onünde donmuş resmen. Hemen arabaya bindi.
Arabaya binip konuşması bir oldu. " Deli nerdesin dondum."dedi. Ben dururmuyum asla. Hemen lafı koydum."Ben olmasam nah giderdin okula otostop ceker dururdun sürtük."Bunun üzerine oda "ya bi siktir git Damla" dedi. Bana dedi ben okulda ona göstermezmiyim.
Birbirimizi yiye yiye okula gelmiştik en sonunda. Sürtük sevgilisi onu bekliyordu. Birbirlerini gorünce sarıldıklarına şahit oldum ve "Kusar olan bakışlarımı" onlara gönderdim. Onlarda "senide görücez bakışlarını" gönderdiler.
Zil çaldı. Sınıflara girdik. Okulun ilk haftası olduğu için yeni öğrenciler geliyordu. Sınıfa sürtük sevgili çiftinden sonra girdim. Ve Eylül beni satıp Oğuz ile oturmuştu. Kendisi sürtük eniştem olur. Ve beni arkada yalnızlığa bıraktilar. Tabi bu his iki saniye sürdü.
Oturur oturmaz kulaklığımı çıkarıp muzik diblemeye başladım. Yanıma bir çocuk geldi. Beni dürtüp çantamı işaret etti. Kulaklığı çıkarıp tam bağıracakken öğretmenin onu oraya oturttuğunu gördüm. Çantamı aldım oturdu. Önüme dönünce hocanın alevli bakışlarini gördüm.
Hoca arkasını dönünce öndeki sürtük çiftine "beni niye uyarmadınız " dedim. Onlarda mal gibi " uyardık ki"dediler."he canım!Yürüyün gidin lan!" dedim ve arkama yaslandım.
Yanımdaki çocuk bana inek görmüş gibi bakiyordu. Ne var lan demedim tabi ki. Bana baktı ve bende ona dikkatlice baktım. Çocuk resmen meteor aga. Ama belli etmedim tabi ki. "Selam, ben Damla." dedim. Çocuk umursamazca"Güney" dedi. Bende içimden ona saydım güzelce ve önüme döndüm.
"Kalk Damla" diye bağıran Eylül'ün sesiyle irkildim. "Ne var lan" dedim sesimi yükseleterek. "Kalk tenefüsteyiz." dedi ve kulaklılığımı alıp bahçedeki banklardan birine oturdum.
Tam ğörüş açımda Güney denen deli oturuyordu. Oda benim gibi kulaklığını almış ve gözlerini kapatmış oturuyordu. Yine dikkatlice ona baktım. Gercekten çok yakışıklıydı. O güzel kahverengi gözleri birden bana dönünce gökyüzüne baktım. Bir süre gökyüzüne baktıktan sonra oturduğu yere baktım.
Yoktu. Arkamdan bir ses geldi. Evet delinin sesiydi. "Beni mi arıyordunuz hanımefendi" dedi alaylı sesiyle. "Hayır sizi aramıyordum beyfendi" dedim ve hızlı adımlarla sınıfa gittim. Sırama oturdum hemen arkamdan geldi ve yanıma oturdu.
Ders başlamıştı ve ben dışarıya bakıp onu düşünüyordum. Kahverengi saçını öne doğru dikmiş ve keskin yüz hatlarıyla çok tatlı gözüküyordu.
Damla kes artık.
İç ses sen misin gng?
He ya benim. Düşünmeyi bırak şu çocugu.
Nie yaaaaa?
Mal sürtük sevgili çifti hemen anlar. Arkanı bırakmazlar.
Doğru söylüyon. Hemen siliyorum.
Yanıma bakınca delinin uyuduğunu gördüm. Ve elinin biraz üstünde bulunan dövmeyi gördüm. Çok cool duruyordu.
Damlaaaaaa!
Tamam iç ses bu sefer kesin unuttum.
Zil çaldı ve eve gidicektik. Zil çalmasına rağmen deli uyanmamıştı. Ayağına tekme attım ve "zil çaldı beyfendi artık kalkmalısınız" dedim ve sınıftan çıktim.
Eylül Oğuz eniştem ile gitmişti. Bende mağlum tek başıma eve gittim.
...........
Nasıl buldunuz canlar? Umarım beğenmişsinizdir. :)
