13. Bölüm: İkizler

217 7 0
                                    

Akriha, sessiz ama konuşan gözler ile karşısında ki benzerine ve savaşçılara bakıyordu. Savaşçılar üzgündü, gözlerinde yaşlar akıyordu.Az önce dostlarını, sevgilisini kaybetmişlerdi. Ahva, yavaşça kadına yaklaştı.Şimdi karşı karşıyadılar.Birbirlerinin aynı ama aynı zamanda zıttılardıda. Akriha, altın renginde parıldayarak huzur saçarken, Ahva da karanlık rengi ve dövmeleri ile huzursuzluk ve negatif enerji saçıyordu.

"Akriha, bunca zaman sonra seni görmek ne güzel."

"Kurtulmuşsun."

"Evet, kurtuldum. Beni hapsettiğin o yerden...!"

Kıyamet, gözlerinden alev saçarak kılıcını çekti ve Evren Savaşçısına doğrulttu. Evren savaşçısı, hava da duran gümüş kristali avucunun içine koydu.Kristal şekil değiştirerek altın renginde bir kılıç şeklini aldı. Kılıçın kabzasında gümüş kristal kendini gösteriyordu.Evren Savaşçısı'da kılıcını çekip aynı şekil de Kıyamet'e doğrulttu. Kıymet'in yüzü öfkeden iyice büzüştü. Etrafına bakındı, kılıcını indirerek geri çekildi.

"Daha sonra yeniden karşılaşacağız..." dedikten sonra kayboldu. Hançer ve Kalp'te efendilerinin kaybolduğu gibi yok oldu.

Evren Savaşçısı, savaşçılara doğru yaklaştı. Luna ve Artemis, yanına yaklaştı.

"Efendim, siz... siz buradasınız." dedi Luna akan gözyaşları ile. Artemis de Luna da şimdi kendilerini çok daha huzurlu ve güvende hissediyorlardı. Lakin içlerinde bir burukluk vardı. Ay Savaşçısı artık yoktu. Gözlerinin önünde yok olup gitmişti ama onun yerine Evren Savaşçısı ortaya çıktı, hem de ....

"Usagi!" dedi Smokinli Şövalye. "Usagi nerede? NEREDE?!"

"Endymion, sakin ol. Serenity iyi, şu an uyuyor."

"Nasıl" dedi Mars.

"Şimdi bu yerden gidelim. Uygun bir zaman da konuşuruz" dedi Evren Savaşçısı ve elini ters bir şekilde hava d akaldırdı. Beyaz bir ışık etrafı sardı, savaşçılar bir an birşey görmez oldular. Işık kaybolduğunda ise bulundukları yer onları şaşırttı. Tapınakta idiler.

"Nasıl buraya geldik?" dedi Venüs

"Benim gücüm, benim sırrım." dedi Evren Savaşçısı gülümseyerek. Elini kaldırdı ve savaşçılara doğrulttu. Aynı anda savaşçılar geri döneşerek eski kimliklerine dönüştüler.Evren Savaşçısı'da savaşçı kıyafeti yok oldu ve normal, sade ve şık bir elbise üzerinde beliriverdi. Anlında ki yıldızlar kayboldu, saçları at kuyruğu şeklinde arkasından toplanarak yerlere kadar uzandı.

Haruka ve Michiuri, Evren Savaşçısına yaklaştılar. Herşeyi hatırlıyorlardı, nasıl savaşçı olduklarını, nasıl öldüklerini, evren savaşçısını. Eğilerek selam verdiler.

"Efendim..." dedi Haruka" sizi yeniden görmek çok güzel. Aslında duygularım ve anılarım..."

"...Çok taze ve sanki sana ait değilmiş gibi."

"Evet" dedi Haruka, garip ve açıklayamadığı hisleri ile.

"Efendim, nasıl oldu da birden bire ortaya çıktınız?"

"Serenity'e söylemiştim. Her zaman onun içindeyim. Gümüş Krsital'in içinde uykuya dalmıştım,zamanı geldiğinde uyanmak için."

"Peki o kadın. Nasıl size o kadar benziyordu?" dedi Artemis.

"Onun ikiz kardeşi" dedi Michiru. Yeni hatırladığı anılarının içinde ortaya çıkan bu bilgiyi hatırlayarak. Hepsi şaşırmıştı. Bir açıklama için hepsi Evren Savaşçısına bakıyordu.

"Ahva, benim tam tersim ama benim gücüme denk. İkizim, yıllar önce onu hapis ettim, o sırada herkesi yok etmek zorunda kaldım."

"Peki neden onu yok edemediniz?" dedi Makoto

" Ne olursa olsun, o benim kardeşim. Benden nefret etse dahi... Onun da kendine has savaşçıları var, aynı benim gibi. Yıllarca savaştık. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde kurtulmuş."

"Usagi?" dedi Mamoru. Şu anda düşündüğü ve görmek istdiği tek kişi oydu. Akriha, Mmaoru'ya döndü ve gülümseyerek başını salladı.

"Daha sonra devam ederiz." dedi ve aynı birkaç dakika önce olduğu gibi bir ışık sardı etrafı. Işığın içinde Evren savaşçısı bir cenin gibi kıvrıldı ve Usagi bir cenin halinde kurtularak uyandı. Işık yok olduğunda Usagi şaşkın bir şekilde olanlaı kavramaya çalışıyordu. Bir kaç saniye sonra gözlerinden yaşlar akmaya başladı.


"Akriha!"




Ay Savaşçısı -Gücün Kaynağı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin