Papatyalar bıraktım yanma geçen gün. Papatyalar sana benzer, narin ve soylu çiçeklerdir onlar. Öyle elden ele dolaşmazlar. Herkesleşmezler. Herkes sevdiğine gül verirken biz seninle papatyaları sevdik. Belki de biz papatyadan insanlardık. Başka çiçekle yapamıyorduk. Papatyalar diyorum koparmadan kokmazlar iyi bilirsin sen. İşte ben sen seviyorsun diye hiç papatya koparmadım. Yanma bıraktıklarım bir saksının içinde duruyorlar. Varsın kokmasınlar, onlar hep seni izliyorlar.
Ben gidiyorum şimdi ve her gün "nasılsın sabah uykum" mesajını önce kim atacak yarışını yaptığımı suyumu özlüyorum. Sen benim suyumsun, öyle berrak öyle temiz en güzel huyumsun. Sen benim sabah uykumsun, uykumdan çalanım, yanıma yar olanımsın. Ben seni bir kadının en saf haliyle sevdim. Elmacık kemiklerini ayrı, gülüşlerim, saçlarını ayrı sevdim.
Ben gidemiyorum şimdi.
Ben hiç gidemem ki senden, ben sana kalmaya geldim, seni yanıma almaya geldim.
Sana belki hiç okuyamayacağın ama hep benden duyacağın yeni yazılar yazdım.
"Hoşlandığın kadına papatyalar vermelisin hatta vermesen de olur"" $u topraklarda bir yerlerde senin için yaşayan papatyalar var desen yeter. İşte o papatyalar nasıl yerinde güzelse sende benim yanımda öyle güzelsin.
Bizi koparmasınlar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK
RomanceKitabin aciklamasinı yazmicam okursaniz zaten neden yazmadiğimi anlarsinis sadece konusu (âşk) bunu bilmeniz yeterli Beğenmenizi umuyorum..