Sonunda adımımı attım Mikoles Lililet Akademi'sine. Oldukça büyük bir yerdi akademi. Bahçesinde banklar, çardaklar ve renkli armut puflardan yuvarlaklar vardı. Renk renk çiçekler, ağaçlar ve bazı ağaçlarda hamak asılıydı. Akademi diyorum çünkü burası normal bir okul değil. Burası doğaüstü varlıklar akademisi. Cadılar\büyücüler, vampirler, kurtadamlar, periler, *gobeller, element kontrol edenler veya ışınlanan,şekil değiştiren,zihin okuyan ve bu tür şeyleri yapan kişiler ile dolu. Birkaç da insan var ama onlar üstün zekalı insanlar. Yani beyninin %30 - %60'ını kullanan insanlar.
Ben ise bir melezim. Vampir\cadı\kurt meleziyim. Ayrıca birkaç da özel gücüm var. Melez olduğumu doğduğumdan beri biliyorum. Normalde gobeller ve periler dışında doğaüstü güçlülerin, güçlerini veya ne olduklarını 16. yaş gününde ailesi tarafından öğrenilirmiş. Çünkü 16. yaş gününe kadar güçler kendini göstermez daha sonra ortaya çıkarmış. Ama ben melez olduğum için vampir\cadı\kurt özelliklerim kendini ne zaman göstereceği belli olmadığından, doğaüstü bir varlık olduğumu doğumumdan beri biliyorum.
Ilk başta müdürün odasına gittim kulübemi öğrenmek için. Burası yatılı bir akademi ve babamın söylediğine göre de öğrenciler kulübe tarzımsı yerlerde kalıyorlarmış. Kapıyı tıklattım ve 'girebilirsiniz' sesini duyduğumda içeri girdim. Içerisi gayet hoş ve sade döşenmişti. Kapının hemen sol tarafında siyah bir kitaplık karşısında müdürün siyah masası ve önünde ise beyaz bir koltuk takımı vardı. Koltuk takımı iki tekli koltuk ve bir üçlü koltuktan oluşuyordu. Müdür masasının yanında ise içi kupalar, madalyalar benzeri şeylerle dolu bir dolap vardı. Demek ki akademide yarışmalar ya da ona benzer şeyler yapılıyor. Belki de sadece çocuğunun kazandığı kupalar, madalyalardır.
"Merhaba ben kulübemi öğrenmek için gelmiştim" dedim ama aklımı 'girebilirsiniz' demesine takmıştım. Neden kısaca 'gir' demek varken uzatıyor ki.
"Merhaba tatlım, tabi kulübeni öğrenebilirsin. Bana türünü veya yeteneğini söylemen yeterli olacaktır." Dedi içten bir gülümsemeyle.
"Melezim. Vampir\cadı\kurt meleziyim. Ayrıca birkaç özel gücüm var." Dedim. Normalde melezlerin özel güçleri olmaz. Ve benide diğer melezlerden ayıran özellikte bu. Ilk gücümü 8 yaşımda fark ettim. Bir gün okuldan geldiğimde annemin sesi kulağımda çınladı ama dudakları hiç haraket etmedi. Bu olay birkaç defa tekrar etti ve sonunda babama söyledim. Oda bana zihin okuma gücümün olduğunu söyledi. Daha sonra 9 yaşımda gelecekten kesitler görmeye başladım. 12-13 yaşlarımda ise birine kan kusturdum. Değişik bir güç ama kendisi kavgalarda çok işime yarar. Evet doğru birçok kez kavga etmişliğim var.
"Ah, evet sen Melisa olmalısın. Buyur bu kulübenin anahtarı ve bu da bahçe kapısının şifresi. Şifreler her ay değişir bu yüzden her ay birinin gelip şifreyi alması lazım." Dedi elime bir anahtar ve bir kağıt parçası uzatırken.
"Teşekkürler." Diye mırıldandım ve anahtarla kağıdı alıp odadan çıktım. Şimdiki sorun ise kulübeleri nasıl bulucam? Ama koskoca kulübeyi görürüm değil mi. Evet evet görürüm. Akademinin bahçesine çıktım ve etrafa bakınmaya başladım. Akademinin bahçesi dışında etraf fazlaca çorak ve ıssızdı. Akademinin ön bahçesinde bir şey göremeyince arka bahçeye bakmaya karar verdim. Tam arka bahceye gidiyordum ki bir çığlık duydum. Ama sorun şu ki bu bir erkek çığlığıydı. Çığlığın geldiği yöne doğru koşmaya başladım. Gördüğüm şeyle dona kaldım. 3 kız 1 erkeği sıkıştırmış bir şeyler söylüyorlardı. Daha dikkatli baktığımda çocukla konuşan kızın saçlarının turuncu denilebilecek kadar turuncumsu olduğunu gördüm. Altında mini bir etek vardı ve fazlaca göğüs dekoletesi olan bir gömlek giymişti. Yanındaki iki kız sinsi bir gülümsemeyle çocuğa bakıyordu ortadaki kız ise sağ dirseğini çocuğun boğazına dayamış onu tehdit ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Melez
FantasyVampir\cadı\kurt melezi bir kızın Mikoles Lililet Akademisine gitmesiyle başlayan bir hikaye. Bu hikaye bir kızın acı çekmesini, kahkaha atmasını, göz yaşlarına boğulmasını, korku içinde donup kalmasını, endişe içinde kendini yiyip bitirmesini, suç...