15. bölüm - oğluma kavuşmak

6K 334 44
                                    

Merhabalar. Bölümümüz çok uzun olmayıp fazlaca duygu içermekte. Bölüm adından da belli olduğu üzere.. Umarım hepsini aktarabilmişimdir sizlere.

Diğer bölüm yorum bayaa azdı. Üzüldüm açıkcası. Umarım bu bölüm yorumlarınızı esirgemezsiniz.

Multi de ; yağız ve semih var.

Keyifli okumalar...

Zeynep

Yağızla beraber hastaneye gidiyoruz. Nihat beyin daha da ileri gitmesini istemediğim için DNA testini kabul ettim. Bana söz bırakmadı daha doğrusu. Ne olacaksa olsun bitsin. Gerçekleri anlayacak nasıl olsa.

Oğluma montunu giydirip evden çıktık . Geçen sefer kan alışında amcası yanındaydı . Bu sefer ne olacak bilemiyorum. Umarım farklı bir yoldan denerler DNA işini. Sahi onur öleli iki yıl oldu . Ondan nasıl alınacak örnek?

"Zeynep hanım" başımı kaldırdım. Takım elbiseli bir adam. Yağızı kendime yaklaştırdım hemen.

"Nihat bey gönderdi beni. Sizi hastaneye getireceğim "

"Kendimiz gideriz sağolsun " Yağızı kucağıma alıp yürümeye başladım. Kolumdan tuttu.

"Ben getireceğim hanımefendi" oflayarak kolumu elinden kurtardım. Arabanın kapısını açtı. Mecbur binmek zorunda kaldım. Nihat bey bu ne yapacağı belli olmuyor. Neden yağıza bu kadar kafayı taktığı konusunda da şüpheliyim..

Kerem

Gülfe annenin aramasıyla uyandım. Konuşacaklarının önemli olduğunu söyleyip hemen buluşmamızı istedi. Bu derece önemli ne var merak ediyorum. Hem de zeynep ve yağız ile ilgili.

Zeynepe görünmeden evden çıkmayı düşünüyorum. Yoksa ada falan dinlemez öldürür beni. Dün gece baya tembihledi gitmek yok diye.

Yataktan yavaşça kalkıp üzerimi değiştirdim. Dikişler hala sırtımda ve bayaa acıtıyor. Bir ara gidip gitmemek arasında kaldım ama merakım yenik düştü. Ayrıca endişeleniyorum da. Zeynep ve yağız için gideceğim.

Taksi çağırıp gülfe annenin söylediği yere geldim. Bu halimle araba kullanamazdım. İçeriye geçtim. Camın kenarında bir yere oturmuş. Beni görünce ayağa kalkıp gülümsedi. Yanına gidip elimi uzattım. Sarılacakken kendini geriye çekip kaşları çatıldı. Mahcup bir ifadeyle konuşmaya başladı.

"şeyy pardon. Sen bana hala anne deyince ben sandım ki"

"sırtımda dikiş var gülfe annem. Sen sarılmayacaksan ben sarılayım"

"hii! ne dikişi oğlum "

"oturalım mı?"

"tamam tamam. Otur anlat çabuk" gülümseyip yanağından öptüm. Onurun yaptığı şeylere karşın gülfe annem hiç bir zaman içindeki şefkati ve sevgiyi benden esirgemeyen ikinci annem olarak kaldı. Böyle de devam edecek. Nihat abiyi hiç karıştırmıyorum.

Geçen hafta olanlar için defalarca arayıp özür diledi. Kendi hatasının olmadığını, yanlışlık olduğunu da söyledi ama ben inanmadım tabi. Yapmaya çalıştıkları bir şey var. Ve ben bunu bulacağım.

"e hadi anlat oğlum"

"aslında anlatacak fazla bir şey yok "

- KADIN -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin