46. bölüm - evleniyoruz

4.7K 276 26
                                    

Kerem

Şaşkınlığımı atınca eğilip pusetin üstünü geriye katladım. Minik bir kız bebek. Tavşanlı pembe bir tulum giymiş etrafa gülücükler saçıyor. İşaret parmağımla yanağını okşamaya başladım. Minik elleriyle parmağıma tutundu.

"Kim bıraktı seni prenses? Hı? Söyle bakalım. Buradaki geri kafalı korumalar nerede acaba?" şişko yanağından öptüm. Bir not aramaya başladım. Veya bir mektup hep öyle olur ya.

"babaaaşıııım"  hızla sırtıma toslayıp kollarını boynuma doladı. Başımı çevirip yanağından öptüm. Kıkırdadı.

"bu neey?"

"minik bir arkadaş bebeğim. Birazcık bekle tamam mı?"

"hım hım" başını sol omzuma yasladı. Bende küçük kızı kucağıma aldım. Pusetten çıkan zarfı diğer elime alıp zorlanarak açtım.

"babaa davşan buu"

<< Kerem'e

Hatırlarmısın bilmiyorum. Ben Eda. Geçen yıl eğlence mekanında karşılaşmıştık. Saçlarım siyah ve kıvırcık.

O gün çok içmiştik. İkimiz  başbaşa güzel bir otele geçmiştik. Birlikte olmuştuk. Sen beni sabahın köründe yatakta bırakıp kaçmıştın.  Hatırladın mı? Hatırlamıyorsan da sorun değil. Çünkü hayatına girmeyeceğim.

Senden sadece bebeğimize babalık yapmanı istiyorum. Ben artık ona yetemiyorum kerem. Daima onun yanında ol.

Eda >>

Kalbim seklemeye başladı. Vücudum titriyor, başıma ağrılar girdi. Hatırlamıyordum. Böyle bir şey olması imkansızdı.  Biri kötü bir eşek şakası yapıyordu bana. Başka açıklaması yoktu.

"SÜRPPRİİZZ!!" zeynep bir anda önüme atlayınca irkildim. Yağız koluma sarıldı  sımsıkı.

"zeynep?"

"biz geldik babacııık"

"eda?"

"yok eda meda uydurdum" dedi omuz silkip. Kaşlarım istemsizce kalktı. Ayağa kalkıp oğlum, ben ve kucağımdaki prenses içeri girdik. Kapıyı da suratına kapattım.

"kerem? Kereeem. Açsana yaa. Şakaydı şaka"

"yürü git, senin şakaların kaka oluyor artık"

"yaa kereeem.  Canıım aç  hadi"

"açmayacağım."

"ada'mı ver o zaman" sırıttım. Ada'nın yüzüne minik bir öpücük kondurdum. O ellerini yemekle meşgul.

"biz bu minik tavşanla oyun oynamaya gidiyoruz şimdi. Sende dur orada dağ havası al biraz. Beynine oksijen gitsin" sırıtarak içeriye ilerledim.

"babaa davşanla oynucaj mıı?"

"evet bebeğim. İstermisin?"

"hım hım. Ben ağbii olayımmıı?"

"ol oğlum" üçlü koltuğa oturdum.  O da koşarak yanımıza geldi. Adayı koltuğa yatırıp oğlumu kucağıma aldım.

"çok tatlı değil mi?"

"efeed. Tardeş diğmii?"

"evet yakışıklım,kardeş. Bak ellerine minicik"kıkırdadı. Elini tuttu.

"mimicit"  kocaman, sulu öptüm yanağından.

"babaa maşuu olim mi "

"en yakın zamanda marsu kostümü alalım sana bitanem"

- KADIN -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin