Tik tak. Tik tak. Tik tak. Karanlık bir mahzeni andıran bu odada saat sesleri yankılanırken, bacaklarımı kendime çekmiş bir şekilde korkak bir ceylan gibi titriyordum.
Olanları düşündükçe geçmişimin pençeleri arasına giriyordum. Korkuyordum. Yalnızlık ilk kelimem gibi son kelimem olmasından korkuyordum.
Gözlerimden dökülen inci taneleri yüzümden akıp gidiyordu bir sel misali. Üzerimde gezinen gözlerle irkildim. Etrafıma baktım. Gözlerim o mavi gözlerle buluştu.
Yüzündeki gülümseme gözlerindeki kırıklık. Hayatımı çaldığı gibi şuan ki acizliğimi yüzündeki gülümseme oluşmasına neden olurken gözlerindeki kırıklık belki yeşeren bir duyguya aitti.
Gözlerimi kapattım. Beni içten içe kemiren bir duygu tekrar gözlerimi açmama neden oldu. Zifiri karanlık odada bir ses yankılanıyordu.
"Gel gel." Sesi takip ettim. Ses adeta beni kendine doğru çekiyordu.
Saptığım daracık koridorlar git gide genişliyodu. Artık o daracık koridorlar bitmiş yerini geniş bir alana bırakmıştı. Burada altı tane kapı vardı.
Gözlerim kapıların ihtişamıyla kamaşırken, daha deminki sesi unutmuştum ama o kendini yine hatırlattı. Ve kocaman bir kapının önüne geldim.
Kapı kolu saf altından yapılmıştı. Nefesimi tutarak elimi kapının koluna uzattım. Kapıyı açarak tuttuğum nefesi verdim.
Kapı ardına kadar açıldı. Üzerini bir battaniye gibi örten kar ve kırmızı güller şahane bir bahçeye aitti. Bu şahane bahçede büyülenirken gözlerim bembeyaz karların üzerinde yatan bedeni farketti.
Ayaklarımın kara batmasını umursamadan yanına gittim. Sert yüzüyle kendine çeken birisiydi.
Bu şahane bahçede bizden başka birinin varlığını da hissetmemle kafamı kaldırıp o mavi gözlerle karşılaştım.
Acaba ben nereye aittim. En kötü hikayeme en güvendiğim insanların yazdığı hikayede mi yoksa üzerine battaniye gibi örten kar ve kırmızı güllerle şahane bir bahçeye mi?
Ben geçmişin pençesinde ürkek bir ceylanım. Ben adım gibi küllerinden yeniden doğmak isteyen bir kuşum. BEN ACİZLİĞİMİN MAHKUMUYUM.
^^^
Bu benim ilk hikayem. Tanıtımı beğenmişsinizdir umarım. Votelerinize ve tabikide yorumlarınıza göre hikayemi yazmaya devam edeceğim. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere.BEĞENMEYİ UNUTMAYIN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Pençesinde #wattys2016
Teen Fiction"Hayat hep acımasız olmak zorunda mı ?" Evet öyleydi aynı benim hikayemde yaptığı gibi. Benim hikayem ne mi derseniz? Benim hikayem nefret ile alev alan buzulların rengindeydi onun gözleri gibi .Taki bilmediğim bir rengin olduğunu öğreninceye dek...