Kumsal'ın agızından :
Ufuk yanıma geldi ve
- Ağlama o kız Melisa değil dedi
+ Değil mi ? Melisa değil mi ?
- Değil o kişi Melisa değil derken bir polis geldi ve
- Arkadaşınızı bulduk dedi
+ Buldunuz mu ? Nerde ? Durumu nasıl ? demiştim hepimiz merakla polise odaklanırken
- Arkadaşınız Şuanda özel Gürsoy hastanesinde dedi Ufuk
- Ben o hastaneyi biliyorum . Hadi hemen gidelim dedi ve hızla yürümeye başladı . Oktayla bende peşinden gittik . Hastaneye gitmemiz bir buçuk saat sürmüştü . Hastaneye girip hemşireye Melisa'nın nerde olduğunu sorduk hemşire de 2. kattaki yoğun bakımda olduğunu söyledi .Hızla beşinci kata çıktık . Yukarı çıktıktan sonra hemşireye Melisa'nın doktorunun kim olduğunu sordum . Hemşire de beşinci katta olduğunu söyledi . Hızla beşinci kata çıktık . Doktorun odasına girdik ve doktorla konuşmaya başladım .
+ Yoğun bakımda olan hastanız Melisa Gezgin'in yakınlarıyız . Hemşire Hanım bize doktorunun siz olduğunu söyledi . Durumunu öğrenebilir mıyız ?
- Arkadaşınız buraya geldiğinde kalbi durmuştu . Şuan kalbi iyi durumda fakat çok geç bulunduğu için kanaması olmuş ve çok fazla su yutmuş . Şuan yoğun bakımda ve durumu kritik . Ben ağlayarak
+ Ona birşey olmasın lütfen kurtarın onu diye yalvarmaya başladım .
- Elimizden geleni yapabilecegimize emin olabilirsiniz demişti doktor güven vermek ister gibi . Ufuk sinirle
- Elinden geleni değil elinden gelenin en iyisini yapacaksın anlıyor musun ? O kızı yaşatacaksın dedi ve doktorun yakasına yapıştı . doktor neye uğradığını şaşırırken
- Lütfen sakin olun size dediğim gibi Elimizden gelen herşeyi yapıcaz demişti . Oktay Ufuk'u doktorun yakasından alıp
- Olum sakin ol napıyorsun ? demişti . Bense doktora
+ Onu görebilir miyim ? diye sormuştum . Doktor
- Yanına giremezsiniz ama camın arkasından bakabilirsiniz
+ Tamam deyip hızla odadan çıktım ve ikinci kattaki yoğun bakıma gittim . Melisa'yı kablolara bağlı olduğunu görünce onu öyle görmeye dayanamadım ve kendimi dışarı attım . Benim ardından Oktay dışarı geldi . Ben ne olduğunu anlamadan Oktay kolumdan tuttuğu gibi sarıldı . Sarılma faslı bittikten sonra beni banka oturtturdu ve ben ona Melisayla tanıştığımız ilk anı anlatmaya başladım
+ Biz Melisa ile üniversitede tanıştık . Aslında bizimki normal bir tanışma değildi . Biz ikimiz aynı çocuktan hoşlanıyorduk . Bu çocuk bunu bildiği için Melisa ile bana aynı günde aynı yerde hatta aynı saatte randevu vermişti . Biz bunu bilmeden dediği saatte oraya gitmistik . 1 saat bekledikten sonra Melisa bana sen kimi bekliyorsun diye sormuştu . Bende Selim demiştim . O da bana bu Selimin soyadı Çınarlı mı ? diye sormuştu bende şaşkınca Evet sen nerden biliyorsun demiştim . O da bende aynı kişiyi bekliyorum demişti . Ben nasıl yanı diye sormuştum . O da o piç ikimizinde onu sevdiğini anlayınca böyle bir piçlik yapmış işte diyiverdi sinirle ve sonra devam etti . Bunu ona ödeticem ödeticez ödetmeliyiz dedi . Bende planın var mı diye sordum . O da Evet çok güzel bir planın var demişti ve planı anlatmıştı . Ben planı dinledikten sonra onaylamıştım . Bunu yapacaktım çünkü haketmişti . Melisa ile anlaştıktan sonra evlerimize gittik ve yarın olmasını bekledik . Sonraki gün okula herkezden önce gidip her zaman oturduğu sırasına yapıştırıcı sürdük ve sıramıza oturduk . Sınıftakiler yavaş yavaş geliyorlardı . En son sınıfa oturan kişi Selim olmuştu ve tahmin ettiğimiz gibi aynı sıraya oturmuştu . Bizde Melisayla birbirimize bakıp gülmüştük . Ders bittiğinde Selim yerinden kalkmaya çalışmıştı ama başaramadı . Kendini daha çok çektiğinde pantolonu yırtılmıştı . Herkes ona bakarken gülmeye başlamışlardı sebebi de pantolonunun altına giydiği kırmızı kalpli iç çamaşırıydı . Bu olaydan sonra Melisayla çok yakın bir dost olmuştuk . dedim ve hıçkırarak ağlamaya başladım . Oktay beni öyle görünce bana sımsıkı sarılmıştı . Bende ona sarılıp hıçkırarak ağlamaya başlamıştım . Bi süre öyle durduktan sonra Oktay sarılmayı bırakıp gözyaşlarımı sildi . Yüzümü avuçlarının arasına aldı ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
RomanceKUMSAL GÜÇLÜ : Hayatı bir gecede mafolan bir kızdı Kumsal . Aynı gece hem annesini hem de babasını kaybetmişti . Ve ailesinin ölümünden kendisini suçluyordu . Bu ölüm onu ne kadar çok üzse de kendi hayatına devam etmesi gerekiyordu . Bu yüzden okulu...