Tekerlek ve sandalye

233 80 6
                                    

15 SAAT SONRA...

Doktorlar ağlar. Hemşireler hatta. Gördüm. Bu tavan tanıdık. Bu doktor.

"Ağrınız var mı?"
"Hayır, dışarı çıkmak istiyorum"
"Kısa bir süreliğine olabilir"

.
.
.

"Tekerlekli sandalyeyi getirin"

.
.
.

Her şey normal. Kimsenin benden haberi yok. Benim herkesten. Hiçkimseden haberdar biri. Bu rüzgarın bana ne demek istediğini bir gün öğrenirsem. Sus.

"Bir kadın ara sıra sizin için buraya geliyor"
"En son ne zaman geldi?"
"İki gün önce, tekrar geleceğini söyledi"

Niye geliyorsun. En fazla nefes alan biriyim işte. Aslında seni ayaklarım kadar özledim. Çocuk olmak istiyorum. Çocuk ölmek. Bir şeyler karalamayı isterken koşmayı mı daha çok istiyorum. Ellerimin ayaklarımla savaşını izlersem kafamdaki kanser seven platonik ikilem. Seçeneklerim. Az.

.
.
.

"Dışarısı iyi geldi mi?"
"Biraz"
"Yarın tekrar çıkarsın."

Sahte tebessümlü doktorlar. Bu geceyi atlatmam koşup gelen antibiyotiklere bağlı. Sırtlarında yer olmalı. Geliyorum. Uyuyorum.

.

ERTESİ GÜN...

Dün gece uyuduğumu hatırlatan bu sabah. İlaca kahvaltı. Şu suyu kaldırın bari. Dışarı çıkmak isteyebilirim. Şu ağaçların beni görmesine ihtiyacı var rüzgarın bana. Ben idare ederim de ağaçlar küfredemiyor.

"Doktor bey hastamızın ziyaretçisi var"
"İçeri alın.

Gel gözünle şu yatağı at şu pencereden ki buna hazır mıyım. Hayır. Şu kapıdan içeri girişin topraklaştırır beni. Soğuk böyle bir şeydi.

Onu görmek. Ölüp koşmak ölüyken koşmak. Beni o öldürsün. Lütfen.

"Merhaba"
"Geldin"
"Nasılsın?"
"Sen nasılsın?"
"İyiyim"

.
.
.

"Neden vazgeçmiyorsun"
"Vazgeçmem gereken bir şey yok"
"Buna izin vermemem gerek"
"Bunu istiyorum"

Sana tapıyorum. Ya da öp beni.

"Dışarı çıkabiliyor muyuz?"
"Henüz değil"
"Anladım, sık sık gelicem"
"Gel"
"Dışarda sana bakabilirim"
"Yapma lütfen"

Sana neden daha önce rastlamadım. Bunlar başıma gelmeli miydi seni görmek için. Bunu sen mi yaptın yoksa. Bir içki bir insanın kaderini zora dikebilir. Benimki eskimiş ve yırtık.

"Oraya gidiyor musun hala?"
"Seni görmediğimden beri"
"Benden ne istiyorsun?"
"Hiçbir şey"
"Eksik biriyim"
"Tamamlarım"
"Sarılamam"
"Ben sarılırım"
"Elini tutamam"
"Eldiven takarım"
"Saçına bile dokunamam"
"Kazıtırım"
"Bileğini öpmek istiyorum"

.
.
.

"Gitmem gerek"

Gitmemen gerek.

"Yarın tekrar geleceğim"
"Peki"
"İyi ol"

Bu öpücük morg kapattırır.Tekrarına ölümü yenerim.

Hiçlik (güncellenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin