İçimden bir ses o yeri bulmam gerektiğini söylüyor. Ama nasıl? Ben bunları düşünürken okul zili çalmış ve her kez çantasını alıp sınıftan çıkmıştı.
Eve gitmek istemiyordum. Bu yüzden uzun yoldan gidecektim. Okuldan çıktım ve bu sefer sol taraftan gittim. Yolum eski ve ürpertici bir parkın içinden geçiyordu. bende oradan doğru eve gidecektim. Bu park baya eski ve buraya artık kimse gelmiyor. Sanırım görüntüsü biraz ürpertiyor. Son bahar da olduğumuz için parktaki yaprakların çoğu yere dökülmüştü. görüntüsü gerçekten de çok güzeldi ama kim anlardı ki? Biraz durdum ve bir banka oturdum. çantamdan resim defterimi çıkardım ve o resme bir daha baktım. İçimden bir ses onları yeniden bulmam gerektiğini söylüyor. Ama nasıl? Onların nerede olduğunu bilmiyorum. Nasıl bulayım? Kafam karma karışıktı. Her kez üstüme üstüme geliyor. Ama bir yandan onları da bulmak istiyordum. Bu sanki benim kaderim.
Resim defterimi çantama koydum ve parktan ayrıldım. Eve geldiğimde annem:Abigail: Sen kaç saattir nere desin? Ben sana evden okula okuldan eve demedim mi? Neden telefonun kapalı. Kaç kere aradım.
Diyerek saçımdan tuttu ve beni yere fırlattı. Burnum kanıyordu. İşte o zaman içimde bir şeyler oldu. Birden canımın acımadığını fark ettim. Hiç sesimi çıkarmadım. Yukarı çıktım ve odama girip kapıyı kitledim ve kendimi yatağa attım. Kendimi biraz tuhaf hissetmiştim. Burnum kanıyor muydu? Hissetmiyordum. Hissettiğim şey sadece içimde yanan ateşin büyümesi idi.
Akşam olmuştu. Yatağıma girdim belki de biraz uyumalı dinlemeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CREEPYPASTA GÜNLÜĞÜM
HorrorBenim hayalimde canlandırdığım hayali bir creepypasta hikayesi. Küçük bir kızın başından geçen olayın büyüdüğü zaman ki maceralarını anlatıyor......