The Road of Craziness

16- Don't Worry!?

Çevirmen: Akane-Yun

Selam!! Çok beklettim, değil mi? Hastanelik olup ölümden dönünce fici yayınlayacak vaktim olmadı çünkü.. Bu nedenle gecikmeden dolayı özür dilemiyorum, güzelce okuyun bölümü~ Yazım yanlışlarım olabilir (Hatta geçen bölüm yaptığım gibi çevirdiğim bir cümlenin İngilizcesini aradan silmeyi bile unutmuş olabilirim) ama onları görmeyin siz lütfen hehe

Bu arada ben Antalya/Muratpaşa'da var olan 17/Kore fanları ile geniş çaplı olmasa da en azından tanışıp ileride neler yapabileceğimizi konuşacağımız bir buluşma planlıyorum, etkinlik detaylarını bir kaç güne sayfada duyuracağım. Eğer sizin de varsa Antalya'da yaşayan ve katılma imkanı olan tanıdığınız veya kendiniz katılacaksanız, facebook sayfamızın mesaj kısmından benim ile (AkaneYun admin ile) iletişime geçin/geçsinler lütfen~~

Kendinize çok dikkat edin, havalar soğudu grip falan olmayın sıkı giyinin, bol bol C vitamini alın.~  

Fic bize ait olmasa bile vote ve yorum bırakmayı unutmayalım lütfen~ İyi okumalaarr!! ^-^

- - - - - - - -

-Jeonghan'ın Bakış Açısı

Bay Ren sınıftan çıktığı anda, Başkan Boo sınıfın önüne gitti ve şapkasıyla sopasını önündeki masaya bıraktı. Ağzını açmadan önce boğazını temizledi.

"Tamam. Baylar ve Bayanlar, gelecek hafta bir para toplama etkinliğimiz olacak. Şeyle başlayalım-" dedi Başkan ama muhtemelen uzun olacak olan konuşmasını bitiremeden Jihoon önüne fırladı, neredeyse onu düşürecekti.

"Ee millet, ne yapmak istersiniz?" diye sordu Jihoon tüm sınıfa tek tek. Başkan'ın şikayet etmek için ağzını açtığını gördüm ama Jihoon tek kaşını kaldırıp bakınca çenesini kapattı. Daha sonra, Başkan sandalyesine geri yürüdü. Şapkası ve sopası da elindeydi.

"Tch, sınıf temsilcisi bile değil ki böyle davranıyor." Dediğini duydum Başkan'ın sırasına oturarak, kollarını çaprazlayıp kaş çatarken.

"Tekrarlıyorum. Ne yapmak istiyorsunuz millet?" dedi Jihoon ama kimse cevaplamadı muhtemelen ima yaptığı için.

"Tamam. Sanırım haftaya bir şey yapmak istemiyorsunuz? Peki, ben bu sikik gerçekle yaşayabilirim." Dedi Jihoon basitçe ve bir kız elini kaldırdığında sırasına dönmek üzereydi.

"Kalk."diye emir verdi Jihoon ve kız da yaptı.

Aish, minicik bedende nasıl da bir şeytan var. 'Lütfen'  bile diyemez miydi?

"Um, bir kafe yapmak istiyorum...?" dedi kız utanarak. Jihoon bir parça tebeşiri kavramadan önce kıza minik bir gülümseme verdi. Kızın pembe yanaklarıyla yerine oturmadan önce bir kaç kez gözlerini kırpıştırdığını gördüm.

Jihoon kafe kelimesini tahtaya yazdı ve tekrar bize döndü.

"Başka ne var?" diye sordu ve şaşırtıcı şekilde bir çok öğrenci ellerini kaldırdı, heyecanla elini sallayan Başkan da dahil.

"Nedir?" diye işaret etti Jihoon Başkan'ı.

"Ben bir şey yapmak istiyorum, kareoke-" Başkan sözünü bitiremedi çünkü Jihoon tarafından bölünmüştü.

"Reddedildi." Dedi Jihoon duygusuzca ve tüm sınıf gülme krizine girdi çünkü Başkan Boo'nun suratı çok komikti sonrasında.

Tartışma iyi gitti ve bir çok fikir ortaya çıktı ama sonunda seçenek sayımızı üçe düşürdük. Bir kafe, bir korku evi ve bir mini-sinema.