6- It Rained!?

507 56 51
                                    

Çevirmen: AkaneYun

Sondaki o "yıldız" tuşuna basmayı ve -her ne kadar biz yazmamış olsak da- yorum yapmayı unutmayın lütfen! ^-^

--------

-Jeonghan'ın Bakış Açısı

Ding dong! Ding dong!

Mingyu'nun zili çalması iyi bir şeydi çünkü zili çalmasaydı odama gelecektiler ve bizi görüp şok olacaktılar ve bizde neden yuvarlandığımızı açıklamak zorunda kalacaktık.

Wonwoo aniden görünüşünü düzeltti ve bende onu takip ettim.

"İşte bu." Dedi fısıltıyla. Yapamayacağı halde, az sonra doğum yapmaya hazır gibi duruyordu.

"Rahatla ve her zamanki gibi davran." Dedim, sırtına vurarak. Kapının diğer tarafından ayak sesleri duyduk. Sonunda kapı açıldı ve Mingyu ile Jisoo göründü.

"Hey Jeonghan!" Mingyu beni selamladı.

"Kaleme hoş geldin." Dedim gururla ki bu onu ve Jisoo'yu güldürmüştü. Wonwoo'ya dönüp baktı ve ben, bir an için gözlerinde titreyen bir şeyler gördüm. Sadece orada durup Wonwoo'ya baktı, Wonwoo konuşana kadar.

"İlginç mi görünüyorum...?" diye sordu kafasını eğerek. Mingyu aniden kırmızıya döndü ve cevapladı.

"Um, h-hayır! Tanıştığımıza mem-memnun oldum ismim Mingyu!" dedi kekeleyerek. Aniden Wonwoo'ya doğru gitti ve elini uzattı. Ne haltlar dönüyordu? İlginç davranıyordu.

"Bende memnun oldum. İsmim Wonwoo." Dedi Wonwoo Mingyu'ya ufak bir gülücük sunup elini sıkarken.

"Bana Matematik öğretecek olan sen misin?" diye sordu Wonwoo'ya hala onun elini tutarak.

"Evet, o benim." Mingyu'nun gülümsediğini gördüm. Wonwoo, Mingyu'nun hala tutuğu eline baktı. Mingyu hala Wonwoo'nun elin tuttuğunu ve aceleyle geri çekti.

"Üzgünüm." Dedi Wonwoo aceleyle, tamamen heyecanlı görünüyordu.

"Sorun değil." Dedi Wonwoo kıkırdayarak. Mingyu'ya gülmeme engel olamadım. Genelde gayet düzenli, sakin ve havalıdır. Onu ilk defa bu şekilde görüyordum. Jisoo ve arkadaş çevresinden bir parçaydı. Okuldaki bir başka popüler çocuk.

"Neden ev giysilerinle veya her neyse onunla değiştirmiyorsun üstünü?" diyerek dili tutulan kuzenine açıkça yardım etti.

Mingyu "Tamam." Dedi ve banyoya doğru ilerledi ama girmeden önce Wonwoo'ya son bir bakış attı.

"Pekala... Az önce ne oldu?" dedim Jisoo ve Wonwoo'ya dönerek. Wonwoo sadece kafasını salladı. Jisoo ise sebebini düşünüyormuş gibi baktı.

"Bilmem, belki ilk görüşte aşk falandır?" dedi Jisoo. Aniden Wonwoo'ya döndüm. Nefesim kesilmişti.

"Harika değil mi? Uzun, karşılıksız aşkın sonunda bir şans elde etti!" diye yumurtladım aniden. Wonwoo'nun gözleri kocaman açıldı ve yüzü kızardı.

"Jeonghan, seni pislik!" Wonwoo aniden bir yastık fırlattı bana.

"Ah, neden!?" dedim tamamen kafam karışmıştı.

"Çünkü ben buradayım ve sen aniden Wonwoo'nun sırrını açığa vurdun." Dedi Jisoo. Aniden ne yaptığımın farkına vardım. (Ç/N: Tebrikler... Jeonghan'ın hediye çatal bıçak setini alalım şöyle çıkışta veririz...)

"Aman Tanrım! Mingyu çok özür dilerim!" dedim, paniklemiştim.

Ne yapacağım? Aish!

"Sorun değil. Mingyu bir şeyi öğrenmiş değil ya. Daha önemlisi, senin bununla bir sorunun var mı? İğrenmedin mi veya başka bir şey?" Wonwoo Jisoo'ya baktı.

The Road of CrazinessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin