3- Another Ninja!?

414 56 46
                                    

Çevirmen: AkaneYun

Ben çok mu Ç/N yazıyorum? Rahatsız oluyorsanız belirtin lütfen. Ben yazarken yorum yapıyorum kendi hesabımdan yorum yapmaya üşendiğimden de ondan Ç/N sayısı artıyor biraz :D:D.Dd:d

İstemeyen varsa belirtin lütfen daha dikkatli olacağım! ^-^

Sondaki o "yıldız" tuşuna basmayı ve -her ne kadar biz yazmamış olsak da- yorum yapmayı unutmayın lütfen! ^-^

- - - - - - - -

-Jeonghan'ın Bakış Açısı

Ding dong! Ding dong!

Kapıya koştum, açılması için kapı kolunu çektim ve karşımda duran kişinin üstüne zıpladım. Tabi ki, kıçının üzerine, yere düştü.

"Ah! Jeonghan çok ağırsın! Kalk üstümden!" dedi Wonwoo ama ben hala bırakmamıştım. İç çekişini duydum.

"Baya kaygılı olmalısın, değil mi? Her şey iyi olacak. Eve gelip sana çoktan evlendiklerini falan söylemeyecek." Dedi sırtımı okşarken. Aklımda evlendiklerine dair bir görüntü canlandı. (Ç/N: Tebrikler Wonwoo, en mükemmel teselli yöntemini 'evlendik demeyecekler' diyerek buldun. Bunu kullanacağım, ciddiyim shskjdsksşlj)

"Wonwoo seni geri zekalı!" dedim kafasına şakayla karışık bir şaplak atarken. Bana bakıp güldü. Birlikte mutfağa gittik ve diğer birçok şeyde olduğu gibi yemek yapma konusunda da umutsuz olduğum için Wonwoo ikimize de yemek yaptı.

"Voah, bu konuda cidden iyisin!" dedim mutlu bir şekilde ağzımdakini çiğnerken.

"Ağzın doluyken konuşma ve teşekkürler, bunu zaten biliyordum." Dedi gururla. (Ç/N: Pekala, annemin Wonwoo'nun içine kaçmış olma olasılığı yüzde kaç?)

"Hah, aklını başından almasına izin verme. Jisoo'nun yemekleri hala seninkinden daha iyi." Dedim dilimi şaklatarak.

"İyi. Sen ne dersen o olsun ve yemek yerken konuşmayı kes. Eğer boğulursan kesinlikle sorumluluk almayacağım." dedi Wonwoo burnunu kırıştırarak ki aldığı cevap, benim yeniden dilimi şaklatmam olmuştu sadece.

Yemeği bitirdikten sonra o pijamalarını giyerken bende bulaşıkları hallettim. Salonda şarkı söylediğini duyduğuma göre üstünü değiştirmeyi bitirmişti. Müzik çaları açtı ve öncekinden daha sesli şarkı söylemeye başladı.

"Slip into the diamond life!" diye sözleri bağırdı Wonwoo fısıldaması gerekirken. (Ç/N: Ay söylemeden geçemeyeceğim, tam bu sözleri yazarken müzik çalarımdan Shining Diamond'ın sesinin yükselmesi de hayatın bana hoş bir göz kırpması oldu hehe) Bulaşıkları bitirip salona, onu doğrj gittiğimde bile şarkı söyleyip dans etmeyi sürdürdü. Bir süre onu izledim ve sonra onunla birlikte dans edip şarkı söylemeye karar verdim. Öyle görünmüyor olabilirdik ama gayet iyi şarkı söyler ve dans ederdik.

Kafamda ani bir düşünce belirdi.

"Ya önceki hayatımızda birer idoldüysek?" diye sordum aniden. Wonwoo güldü.

"Ha! Bu mümkün!" dedi deli gibi gülerken. Evet, ona katılıyorum. Bu imkansız. Tekrar dans etmeye başladım. Oraya buraya zıpladım. Wonwoo'ya, kasten, defalarca kez çarptım. Bunu fark etti ve o da bana çarpmaya başladı. Tamamen kahkahalar ve biraz da şiddetle dolu bir danstı.

Yapacağımız daha iyi bir şey olmadığından 2 saat boyunca şarkı söyleyip dans ettik.

"Ben yine acıktım." Dedim kendimi yellerken. Şarkı söylemiş ve dans etmiş olmamıza teşekkürler, kendimi yorgun ve tükenmiş hissediyordum. Terle kaplanmıştım.

The Road of CrazinessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin