-7-

33 4 1
                                    

-duygu sadece balkondan düştü ben bir şey yapmadım ayrıca artık beni canavar benimsemeyin tamam mı! Haklı olabilirdi ama o hala bir canavar. O sırada bir hemşire geldi.

-çok ses yapıyorsunuz kantine gidin lütfen diyerek hepimizi kantine yolladı.

Aslı'dan devam...

Aklıma gelen fikrin ben ta...

-sizce hafızasını kaybetmişmidir? Herkes bana korkak gözlerle baktı.

-bu fikri hiç sunmadım varsayın diyerek önüme döndüm. Bir süre sonra yürümek için dışarıya çıktım. Ve bir banka oturdum. Yanıma da Emre oturdu.

-seni neden bu kadar çok seviyorum biliyormusun Aslı?

+bilmiyorum Emre.

-çünkü olaylara soğuk davranıyorsun, güçlüsün dayanıklısın gerçekleri hiç dışa vurmuyor duygularını yansıtmıyorsun. Rahat bir tavrın var . Diğerlerindense seni dağa çok seviyorum. Duraksadı ne yani şimdide birazdan aşkını itiraf ederdi bu çocuk.
içsesim kendini gösterdi. Bence sen fazla hayal kuruyorsun. İçsesime hak verdim.

-Aslı seni seviyorum sana bir hoşlandı benimsiyorum. Seni ne zaman görsem heyecanlanıyorum. Bir erkeğin yanında görsem kıskanıyorum. Ben sana aşık oldum. Benimle çıkarmısın? Birden gözlerimin önünden geçen ellerle dünyaya döndüm ne yani hayal miydi bunlar? Ah bende sadece bu olurdu. Yanımda oturan Bulut'a döndüm ilk defa gözlerinde korku görüyordum.

-neden ben ilk defa bir kız için korkmuştum. Neden ilk defa bir kızı kıramamıştım. Neden? Neden Duygu'ya baktığımda heyecanlanıyordum. Ben Bulut Selek ilk defa bir kız için heyecanlanıyordum. Aslı bana ne oluyor diyerek delirmişçesine bana döndü. Bende ilk defa Bulut'u bu kadar... Bu kadar , nasıl tanımlayacağımı bile bilmiyorum.

-belkide imkansız diye bir şey yoktur Bulut?

+nasıl yani?

-bak Bulut seni aşık olmayacağını bunun imkansız olduğunu söylüyorsun ya?

+evet.

-işte sen imkansıza aşık oldun. Dedim ve omuzlarına vurarak hastaneye girdim. Ameliyathanenin katına gittim. O sırada narkozlu olduğu için yüzü garip bir halde sağ ayağı alçıda sağ elinde bandaj var yani incilmiş bir şekilde çıktı. Yanlız şuan anırasım geldi. Keşke burda olsanızda Duygu'nun yüz ifadesini görebilseniz. Onunla beraber normal odaya girdik. Hemşireler başındaydı. Odadan çıkıp oda numarasına baktım. 1717 ne biçim bi rakam la o? Neyse bunu sonra tartışırız. Şimdi Alara'yı arama vakti idi.

-Alo hayırsız ne yapıyonuz?

+ne yapak valla- lan ne oldu?

-korkma lan korkma 1717 nolu odadayız gelin. Yalnız bana bir kahve al gel. Diyerek telefonu kapattım. Duygu'nun fotoğrafını çekmek için kamerayı açtım. Ve tam net bir şekilde yakaladım. Bununla çok pis ifşa olur yalnız. Bunu kullanacağım. Bizimkiler odaya dalması ile kötü planlarımı bir köşeye fırlattım. Hepsi Duygu'nun bu haline gülmeye başladı...

Bulut'tan devam...

Aslı'ya itiraf ettiklerimin hala şokundaydım. Ben gerçekten
İmkansıza mı aşıktım. Ben bunları düşünürken Alara:

-beyler 1717 nolu odaya almışlar Duygu'yu hadi gidelim dedi. O odaya gelsiğimizde Duygu'nun o hali bende bir gülme isteği oluşturmuştu. Herkez gülerken gülmemin bir sorun çıkarmayacağını düşündüm. Bir on on beş dakika sonra

-bence gece gece burda kalmanıza gerek yok hadi evli evine sevgililer sevgilisine gençler. Diyerek hepsini kovdum. Duygu'nun başına oturdum. Aslında bu gün holdinge gitmemeyi tek Duygu istedi diye gitmemezlik yapmamıştım. Başım belaya girmişti. Zaten mafya gibi bir şey olarak tanınıyordum. Neyse başımıza bela gelmesin diye de istemiştim zaten. Bir süre sonra Duygu'ya döndüm. Ona çok haksızlık yaptığımın farkındayım. Ama bu ben böyleyim beni böyle kabul etmeli. Saçlarını okşamaya başladım. Nedense daha sonra bu hareketlerimi sorgulayacağımı biliyoraçtıb Birden aklıma dank etti. Şimdi eğer Duygu'nun sağ elinde bandaj olması ve sağ ayağında alçı olmaso tam bir felaketti. Çünki ona ben bakacaktım. Allahım. Birden kıpırdamaya başladı. Ve yavaşça gözlerini açtı. Ve gözlerini kıstı odada gözlerini gezdirirken beni gördü ve gülümsedi.

-Bulut ben sıkıldım hadi çıkalım hastaneden.

+ne saçmalama ne halde olduğunun farkındamısın dedim. Umursamazca

Önce bir eline ve ayağına baktı. Sonra ise bana döndü. Yavaşça oturmaya çalıştı. Bakın çalıştı. Ona yardım edecektim ki ellerini ellerimden çekti. Galiba konuştuklarımız aklına geldi. Baktı ki kalkamıyor. Bana arkasını döndü. Yatağa oturdum. Uzanır pozisyona geldim ve arkasından ona sarıldım. Millet kocasıyım fesat anlamayın. Benimde yumuşak iyi yanlarım var. Saçlarını okşamaya başladım.
-Duygu

-Duygu

+ne!

-Duyguum karıcığım.

+ne nededin sen bana diyerek bana döndü. Tabi beklemiyordu benden böyle birşey.

-karıcığım dedim ki neden.

+sen benden mi hoşlanıyorsun Bulut?

-olamaz mı karıcığım belki seni seviyorum. Diyerek yüzüne doğru yaklaştım. Dudaklarına yaklaştım yavaşça ve öpmeye başladım. İlk başta karşılık vermedi. Daha sonra karşılık verdi. Birden üstüne çıkınca inledi ve ayrıldı.

-Bulut dikkatsizsin canım acıdı birden ayağının üstünde olduğumu fark ettim. Üstünden kalktım. Birden eline enseme koydu ve çekti. Bu sefer o öpüyordu. Birden içeriye Gökdeniz ve bir kız girdi. Gökdeniz bana doğru gelmeye başladı. Ve yüzüme bir yumruk attı. Yataktan düşmedim. Ayağa kalktım. Gökdeniz'e bir yumruk attım. Birden affallasa da anında toparlandı. Duygu birden bağırdı.

-yeter!

-ne için kavga ediyorsunuz? Burada önemli olan kişi şuan da benim. Sizin yaptığınız aptallık. Dedi Duygu'nun yanında ki kızda Duyguya destek oldu. Kıza bir işaret yaptı kız odadan çıktı bir kaç dakika sonra kız tekerlikli sandalye ile geldi Duygu'ya oturması için yardım etti ve odadan çıktılar...
Duygu'dan devam..
Nazlı Büşra benim kuzenim olur. Yani hani bana yardım eden kız Gökdeniz ilr gelen hah o işte.

-kuzen gözükmeyeli çok değişmişsin.

+öyle oldu kuzen. Evlenmişsin.

-eh öyle oldu diyerek uzatmadım. Galiba ne olduğunu biliyordu.

+Gökdenizi nerden tanıyorsun sen?

-ben mi şey ben giriş katta senin odanı soracak iken o bende önce davranarak sordu. Bende ona eşlik ettim. Dedi umursamazca. Karşıdan gelen Gökhan'ı gördüm. Birde yüzündeki o şaşırmış ifadeyi.

-yine mi sen?
+yine mi sen?
Dedi ikiside aynı anda. Ne yani bunlar tanışıyormuydu?

+gençler oynuyorsunuz!(Emine Örüne ve 7\F ye selamlar)

-ne?

+siz. Benimle. Oynuyorsunuz. Siz tanışıyorsunuz. Dedim şaşırarak.

-evet olamaz mı Duygu. Dedi Gökhan mavişim. Bu arada Gökhan benim Mavişimdir. Sjsjs

+maviş hadi bizim odaya çıkalım. Sinirlenme hem. Dedim
Arkadan Nazlı:
+çaktırma doktorlar bişi vermiş beynine vurdu galiba. Dedi sessizce ama duymuştum. Odaya vardığımızda sandalyede Bulut karşısındaki koltukta Gökdeniz oturuyordu. İkiside kavgadan sonra ne yaptı bilmiyorum ama galiba iyi değil...

.
.
.

Selam. Yb geldi. Yakın zamanda yenisi gelir. Multi Gökhan.

BENİMKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin