-3-

55 8 10
                                    

Aslı'dan devam...
Kızlarla okuldan dönüyorduk. Bu gün okula Duygu gelmemişti. Merak etmiştim çünki adı sınıf defterinde yoktu. Gökhan sinirlenmişti. Gökdeniz ise sinirden köpürmuştü. Sürekli aradılar ama açmadılar. Şimdi ise Gökhan Duygu'nun evine gidiyordu. Yanıma Emre geldi. Bana yaklaştı ve
+sence ne olmuştur Duygu'ya?

-bilmiyorum ama bence...bilmiyorum bende anlayamadım.
O sırada Emre kolunu omzuma attı. Heyecanlanmıştım. Ama fark ettirmedim.

+ kafeye gidip bir şeyler yapalım mı güzelim?

-bilmem olabilir
Heyecanlanmıştım fazla şekile hemde

+peki o zaman hadi benim arabaya binelim. Beraber onun arabasına doğru ilerledik. Arabaya bindim ve emniyet kemerimi taktım.

+müzik dinlemeyi sevdiğini biliyorum radyoyu kullanabilirsin.
Dedi ne yani beni araştırmışmıydı. Radyoyu açtım radyoda yabancı bir şarkı çalıyordu.  The hills çalıyordu. Ve şarkıya bende eşlik etmeye başladım. Birden Emre'de söylemeye başladı. Ve galiba gaza geldi çünki hız yapıyordu. Gülmedim. Hissetmiş olacak ki bana baktı. Önüme döndüm

-Emre karşıda araba var dikkat et hemen önüne döndü direksiyonu kırdı. Ustalaşmış adam artık.

+evet ustalaştığımı bende biliyorum. Bencede sen düşüncelerini dışardan söylemeye devam et dedi gülerek galiba rezil oldum. Dedi bir süre sonra güzel doğal bir bahçenin önünde durduk. Burası güzeldi. Ama benim gibi biri için değildi. Sanki biraz daha çocuksu kızlara göreydi. Arabadan inip cafeye girdik. Biryere oturduk. O sırada telefonum çaldı. Kimin aradığına bakmadan açtım.

-alo koalam

+ponçiğim?

-özledim lann seni.

+bende Atam

-sana süprizim var.

+yoksa matamatikten 100 mü aldın?

-yok lan o zaman dünyanın sonu olurdu.

+ne o zaman?

-yarın Türkiye'ye dönüyorum.

+ohaaaaa temelli dimi seni bir daha burakmam

-evet bende artık gitmek istemiyorum orada eğitim çok sık lan.

+ponçiğim süpersin lan

-biliyorum biliyorum hadi bay bay diyerek kapattı. Ne yani yarın Ata mı geliyordu. Ata benim erkek kardeşimdi Alara ile çok iyi anlaşırlardı. Oda bizim tayfada ama 2 senedir Amerika'da eğitim görüyordu.
+sevgilin mi? Diye soran Emre şok olmuş gibi bakan gözleri acayip komik lan kahkaha atmaya başladım.

-Ata benim erkek kardeşim. Diye kahkaham daha da arttı.

-yoksa sen benimi kıskandın Emre? Dedim gülmeye devam ederken

+saçmalama Aslı merak ettim.

-Emre fazla merak göte zarar. Dedim ağzımı bozarak ve bundan utanç duymayarak çünki herkez bize bakıyordu.

-ne bakıyorsunuz lan maymun oynamıyor dönün önünüze diye bağırdım. İlgi çekmeyi severdim ama bazen de hiç sevmezdim işte o anlardan birini yaşıyorum. O sırada garson geldi

+buyrun ne alırsınız?

-ben kola

-bende diyerek ona uydum. Telefonumu masadan alarak lolu açtım vr oynamaya başladım. Evet doğru tahmin brn bir gamerdım.
Duygu'dan devam...
Sabah erkenden beni uyandıran Bulut'a sinirle kalktım. Adam 6'da kaldırıyor. Yahu o saate ne yapacam ben ya. İşlerimi halletim ve siyah ve beyaz, dizimde biten bir elbise giydim. Altıma beyaz bir ayakkabı giyindim. Ve saçlarımıda sağda topladım. Hazırdım. Makyaj yapmam hatırlatayım. Aşağıya indim. Bulut kahvaltı ediyordu. Masadan bir sandalye çekerek ben de oturdum. Yemeye başladım. Bu saate kahvaltı mı yapacaktım artık hep off.

+hemen ye gidecez dedi.

-oğlum bir kere sende yiyorsun ne konuşuyorsun ya?
Dememle tek kaşını kaldıran Bulut'a öldürücü bakışlar attım. Bir kere yemek yemek benim hobimdi. Ki bunları yakmak basitti nasılmı yeyipte külo almayanlara selamlar. Neyse hemen evden çıkarak arabaya bindik. Telefonumu çıkarttım. Kapalıydı. Açtım 200 arama 50 mesaj vardı.
100 arama Gökhan 50 arama Eren geri kalanını merak etmiyorum. 50 mesajdan biride. Oha Ata'dandı.

Türkiyeye dönüyorum. Karşılarsın artık Duygu değilmi?

Bunu okuyunca birden çığlık attım. Aniden bana dönen Bulut ise korkmuşa benziyordu.

-ne oldu?

+Ata Amerika'dan dönüyormuş.

-Ata kim lan?

+Ata Asl- sanane lan sanane!
Diyerek telefonuma geri döndüm. Ve sosyal hesaplarımı gezmeye başladım.

-öğle molası-
Öğlenden önce bu kadar yorulduysam birde sonrasını düşünemiyorum. Çünki öğle molasına şirkette bana kalan işler var onları yapmam gerekiyor. Şuan odamda oturuyor dosyaları okuyup ne yapacağımı düşünüyordum. Dosyalardan birinin Bulut'un imzalaması gerekiyormuş. Dosyayı aldım ve Bulut'un odasına doğru yürümeye başladım. Kapısını tıklattım ve 'gir' kelimesini duymayı bekledim beklediğim ses gelince içeriye girdim.
-ne oldu?

+imzalaman gereken bir yer var. Dedim ve dosyayı ona vardım.

-bu arada sen nerdesin seni bekledim gelmedin öğle yemeğine çıkmicakmısın zaman kısalıyor?

+hayır daha dosyalar bitmedi çıkmayacağım.

Diyerek dosyayı aldım. Ve odama döndüm. Kişisel telefonum çalıyordu.
Gökdrniz arıyordu. Eyvah ben onu tamamen unutmuştum.

-efendim Gökdeniz?

+nerdesin sen Duygu? Dün okula gelmedin evine geldik kimse yoktu.

-benim ne yaptığım seni ilegilendirmiyordu hatırlatmak isterim Gökdeniz. Kapatmam gerekiyor çalışıyorum ben diyerek yüzüne kapadım tepefonu. Dosyalara geri döndüm.  Birden Bulut odaya girdi elinde 2 kahve ile.

+ilk iş gününün ilk kahvesini getireyim dedim. Dedi yüzünde az gördüğüm tebessümle. Bende gülümseyerek kahveyi aldım. Ve işe devamm..

-4 saat sonra-
Arabaya binmiş Aslı ile Ata'yı havalimanından almaya gidiyorduk. Herşeyi anlatmış şimdide Aslı ile Ata'yı almak için arabadan indik. Ve uçakların bulunduğu yere doğru yürümeye başladık. Karşımda gördüğüm yüz ile sevinmeye başlamıştım ve elimle Aslı'ya Ata'yı gösterdim. Ata'da bizi görmüş olacak ki gülümseye başladı. Aslı koşarak Ata'nın üstüne zıpadı. Ata'da gülerek Aslı'yı döndürüyordu. Aslı ayrıldıktan sonra bende sarıldım.

-bazıları sözlerini tutuyor diyerek bana göz kırptı. Galiba şuan en mutlu anımı yaşıyordum....




Hello gays. Yb geldi. Ata'ya selamlar bu arada . Vote yorum please. Gelecek ybde görüşürüz. Sea youu




BENİMKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin