Bölüm 1

6.7K 69 6
                                    


"Koyun postundan paltom olmasa da" diyordu, "çok ısınıyorum. Bir damlacık yuvarladım, o daşimdi damarlarımda geziyor. Koyun postuna falan ihtiyacım yok. Yolumda gidiyorum ve hiçbirşeyi dert etmiyorum. İşte ben böyle bir adamım. Umurumda bile değil. Koyun postu olmadanda yaşayabilirim. İhtiyacım yok. Tabiî karım dırdırlanacak. Allah var, ayıptır bu; birisi bütüngün çalışıyor, sonra parasını ödemiyorlar. Birazcık dur bakalım. Eğer tıpış tıpış bu parayıgetirmezsen, emin ol derini yüzerim. Yapmazsam Allah şahidim olsun. Neymiş? Bu defalıkyirmi kapikle ödüyormuş! Yirmi kapikle ne yapabilirim ki? İçerim! Başka ne yapılır ki?Sıkıntıdayım diyor. Belki de öyle; peki ama bundan bana ne? Evin var, sığırların var, herşeyinvar; benimse sadece başımı sokabileceğim bir barakam var. Senin mısırın tarlandan geliyor.Bense mısırın her tanesine para vermek zorundayım. Yalnızca ekmeğe her hafta üç rubleharcamak zorundayım. Eve geliyorum ve bakıyorum ekmek kalmamış, haydi birbuçuk rubledaha. Şimdi borcunu öde bakalım, bunda anlaşılmayacak ne var?"Söylene söylene yürüyordu. Yol kıvrımındaki türbeye yaklaşmıştı. Sağa sola bakımrken,türbenin arkasında beyazımsı birşey gördü. Günışığı çekiliyordu. "Daha önce burada beyaz birtaş yoktu. Bir öküz olabilir mi? Öküze benzemiyor. Bir insan gibi kafası var, ama bembeyaz;tamam da bir insan orada ne yapıyor olabilir ki?"

Yaklaştı ve merakla beklediği şeyi apaçık gördü. Şaşırdı, çünkü gerçekten bir insan vardıorada, belki canlı belki ölü. Çıplaktı, oturduğu yerde kıpırdamadan türbeye yaslanıyordu.Kunduracı dehşete kapıldı. "Biri onu öldürmüş, elbiselerini almış ve oracıkta bırakmış. Bu işeburnumu sokarsam, mutlaka başım derde girer" diye düşündü.Yolunu değiştirip adamı görmemek için türbenin önünden geçti. Biraz yürüdükten sonraarkasına baktı, adam artık türbeye dayanmıyor, sanki gözlerini ona dikmiş kımıldıyordu. Kunduracı daha da korktu. Kendi kendine söylendi: "Dönsem mi, yoksa yoluma devam mıetsem? Eğer yanına gidersem, belki de korkunç birşey olacak. Kim bilir kimin nesi? Burayaiyilik için gelmemiştir. Yanına gitsem... Ya üstüme atlayıp boğazımı sıkarsa. Yok öyle değilse,yine de başıma dert alacağım. Çıplak bir adamla ne yapabilirim ki? Ona elbiselerimiveremem. Allah'ım sen bana bir yol göster!"Telaşla yoluna devam etti, türbeyi ardında bıraktı. Ancak sonra birden vicdanı sızladı ve yolunortasında durdu."Napıyorsun Simon?", dedi kendi kendine. "Adam belki de çaresizlik içinde ölüyor, sen isekorkuyu düşünüyorsun. Yankesicilerden korkacak kadar zengin mi oldun? Ah Simon, yazıklarolsun sana!" Geriye dönüp adama doğru yürümeye başladı. ..


İnsan Ne İle YaşarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin