Bölüm 10

2.3K 36 1
                                    


  Kadın kızlarla birlikte gitti. Mihael sedirden kalktı, elindeki işini bıraktı ve önlüğünü çıkardı.Sonra başını eğerek Simon ve karısını selamladı ve; "Elveda, efendilerim" dedi, "Allah artıkbeni bağışladı. Eğer bir kusur işlediysem, beni siz de bağışlayın."Mihael'den bir ışığın parladığını gördüler. Simon da kalktı ve Mihael'i selamlayarak şöylededi: "Mihael, görüyorum ki sen sıradan birisi değilsin, ne seni alıkoyabilirim ne de sorguyaçekebilirim. Bana yalnızca şunu söyle; seni bulup eve getirdiğimde çok kederli vehüzünlüydün, ama karım sana yemek verdiğinde ona gülümsedin ve ışıklandın. Sonrabeyefendi çizmeleri ısmarlamaya geldi, sen yine gülümsedin ve daha da nurlandın. Şimdi debu kadın küçük kızları getirdiğinde, üçüncü defa gülümsedin, gün ışığı kadar aydınlandın.Söyle bana Mihael, yüzün neden böyle ışıldıyor, neden üç kez gülümsedin?"Mihael cevap verdi: "Çünkü cezalandırılmıştım, şimdi Allah beni affetti. Bu yüzden işiyorum.Üç defa gülümsedim, çünkü Allah beni üç hakikati öğrenmem için göndermişti, onlarıöğrendim. Birisini karın bana merhamet ettiğinde öğrendim, ilk kez bunun için gülümsedim.Zengin adam çizmeleri ısmarladığında ikincisini öğrendim ve o zaman bir daha gülümsedim.Demin o minik kızları gördüğümde, üçüncü ve son hakikati öğrendiğim için üçüncü kezgülümsedim."Simon; "Söyle bana Mihael, Allah seni ne ile cezalandırdı ve o üç hakikat neydi? Onları ben debileyim" diye sordu Mihael şöyle cevap verdi: "Allah, O'na itaat etmediğim için cezalandırdı beni. Cennette birmelek olduğum halde, Allah'ın emrine uymadım. Allah beni, bir kadının ruhunu almam içingöndermişti. Yeryüzüne indiğimde tek başına yatan hasta bir kadın gördüm! Kadın daha yenidoğum yapmış ve ikiz kız doğurmuştu. Çocuklar annelerinin yanında zorlukla hareketediyorlar, fakat kadın onları göğsüne kaldıramıyordu. Beni görünce, Allah tarafından ruhunualmam için gönderildiğimi anladı ve ağlayarak şöyle dedi: 'Ey Allah'ın meleği! Kocam devrilenbir ağacın altında kalarak daha yeni öldü. Ne kızkardeşim var, ne teyzem, ne de annem; buöksüzlere bakacak kimsem yok. N'olur ruhumu alma! İzin ver bebekleri emzireyim, onlarıdoyurayım ve ben ölmeden yürüdüklerini göreyim. Çocuklar anne babasız yaşayamaz.' Onudinledim. Bir çocuğu bir göğsüne, diğerini de kollarına verdim ve Rabbin yanma döndüm.O'nun huzuruna çıktım ve şöyle dedim: 'Rabbim, o annenin ruhunu alamadım. Kocası birağacın altında kalarak ölmüş; kadın, doğurduğu ikiz kızların hatırına ruhunun alınmaması içinyalvarıyor: Çocuklarımı emzirmeme, doyurmama ve yürüdüklerini görmeme izin ver. Çocuklaranne babasız yaşayamaz diyor. Ben de ruhunu alamadım.' Allah şöyle cevap verdi: 'Git,annenin ruhunu al ve üç hakikati öğren. Öğren ki, insanın kalbine hükmeden nedir; İnsana neverilmemiştir; ve insanlar ne ile yaşar? Bunları öğrendiğinde semaya tekrar döneceksin.'Böylece tekrar yeryüzüne inerek annenin ruhunu aldım. Bebekler göğsünden düştüler. Cesediyataktan yuvarlandı ve bebeklerinden birinin üzerine düşerek onun bacağını burktu. Kadınınruhunu Allah'a götürme arzusuyla köyün üzerine yükseldim; fakat bir rüzgar beni yakaladı veyere düşürdü. Kadının ruhu tek başına Allah'a yükseldi, ben ise yeryüzüne, o yolun kenarınadüştüm."   


İnsan Ne İle YaşarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin