Bölüm 11

2.3K 36 0
                                    


  Simon ve Matryona kiminle yaşadıklarını, kimi giydirip beslediklerini artık anlamışlardı. Huşuve sevinç içinde aglaştılar ve melek şöyle dedi: "Tarlada yapayalnız ve çıplaktım. İnsanınihtiyaçlarını, soğuğu ve açlığı insan haline gelinceye kadar hiç bilmiyordum. Açlıktankıvranıyor, soğuktan donuyor, ama ne yapacağımı bilmiyordum. Bulunduğum tarlanın yanındaAllah rızası için yapılmış bir türbe gördüm, barınabileceğimi ümit ederek oraya gittim. Fakattürbe kilitliydi, içeri giremedim. En azından rüzgârdan korunmak için türbenin arkasınaoturdum. Gece olmuştu. Açtım, donuyor ve acı çekiyordum. Birden yoldan bir adamın geçtiğiniişittim. Bir çift çizme vardı elinde ve kendi kendine konuşuyordu. İnsan haline geleliberi ilkkez ölümlü bir insan yüzü gördüm, yüzü bana korkunç göründü, gözümü çevirdim. Adamınkendi kendine kışın soğukta vücudunu nasıl örteceğini, karısını ve çocuklarını nasılbesleyeceğini konuştuğunu duydum. İçimden: 'Ben burada soğuktan, açlıktan ölmek üzereyim,o adam ise orada kendisinin ve karısının nasıl giyineceğini, nasıl besleneceklerini düşünüyor.O bana yardım edemez' dedim. Adam beni görünce kaşlarını çattı ve daha da korkunçlaştı.Benim yanımdan yolun öbür tarafına geçti. Ümitsizliğe kapıldım; ama birden onun geridöndüğünü duydum. Başımı kaldırıp baktığımda aynı adamı tanıyamadım; biraz önce yüzündeölümü görmüştüm, şimdi ise yaşıyordu ve onda Allah'ın nurunu hissettim. Yanıma gelip banaelbise verdi, beni yanına aldı ve evine götürdü. Eve girdim; bizi bir kadın karşıladı, konuşmaya başladı. Kadın adamdan dakorkunçtu ve ağzından ölüm kokusu yayılıyordu; onun etrafına yayılan ölüm kokusundan nefesalamadım. Beni dışarı, soğuğa atmak istiyordu. Biliyordum ki bunu yapsaydı ölürdü. Kocasıona Allah'ı hatırlatınca, kadın birden değişti. Bana yemek getirdiğinde ve bana baktığında,ben de ona baktım ve ona artık ölümün hükmetmediğini gördüm; ona hayat gelmişti; onda daAllah'ı hissettim."Sonra Allah'ın bana söylediği ilk dersi hatırladım: 'İnsanın kalbine neyin hükmettiğini öğren.'Anladım ki, insanın kalbine sevgi hükmeder. Allah'ın, vadetmiş olduğu şeyleri banagöstermeye başlamasıyla ferahlamıştırn, işte ilk defa onun için gülümsedim. Fakat henüzherşeyi öğrenmemiştim. İnsana ne verilmemiştir; insanlar ne ile yaşar, bunları hâlâbilmiyordum."Sizinle birlikte yaşıyordum. Aradan bir sene geçti. Bir gün, şekli bozulmadan ve dikişleriaçılmadan bir yıl giyilecek çizmeler ısmarlayan adam geldi. Ona baktım ve birden bireomuzlarının arkasında arkadaşımı ölüm meleğini- gördüm. Benden başka kimse o meleğigörmemişti; onu tanıyor ve akşam olmadan zengin adamın ruhunu alacağını biliyordum. Kendikendime düşündüm: "Adam bir yıllık hazırlık yapıyor, ama akşam olmadan öleceğini bilmiyor."İşte o zaman Allah'ın ikinci sözünü hatırladım: 'insana ne verilmemiştir, öğren.'"İnsanın kalbine neyin hükmettiğini biliyordum. Şimdi ise ona neyin verilmediğini öğrendim.İnsana, kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmemiştir. İkinci defa gülümsedim. Arkadaşımıgörmekten ve Allah'ın bana ikinci sözünü ilham etmesinden dolayı sevinmiştim."Ama her şeyi hâlâ bilmiyordum. İnsanın ne ile yaşadığını henüz öğrenmemiştim. Allah sondersi bana ilham edinceye kadar yaşamaya devam ettim. Altıncı yıl, kadınla birlikte ikiz kızlargeldiler; kızları tanıdım ve onların hayatta nasıl kaldıklarını duydum. Başlarından geçenleri işitince, düşündüm: Anneleri çocuklarının hatırı için banayalvarmış, çocukların anne babası yaşayamayacaklarını söyleyince ben de ona inanmıştım;oysa onları bir yabancı emzirip, büyütmüş. Kadın kendi çocukları olmadıkları halde onlarasevgi gösterince ağladım, kadında Hayat Sahibi Allah'ın varlığını hissettim, ve İnsanların neile yaşadığını anladım. Allah'ın bana son dersi de ilham ettiğini ve günahımı bağışladığınıbiliyordum. İşte o zaman üçüncü defa gülümsedim.  


İnsan Ne İle YaşarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin