BLESSED

Bölüm 2

Sanırım bu yurtta iyi olan tek şey odalarda duşların bulunmasıydı banyodan çıktığımda Sam yatağında uzanmış mesajlaşıyordu.

Yastığımın üstünedeki boxeri yüzüne fırlattım," bir konuda anlaşalım,  pis eşyalarını eşyalarımdan uzak tut." Dedim öfkeyle, sırıtarak omuz silkti ve telefonuna geri döndü. Bu heriften gerçekten nefret ediyordum.

İki gündür odadan çıkmamıştım. Okulun ilk günü gelmişti ve ben saçma bir gerginlik hissediyordum. Üstüme beyaz bol bir Tişört siyah pantolon ve gri kölej montumu giydim. Saçlarımı havluya kurutup beyzbol şapkamı taktım. Telefonumu elime aldığımda kız kardeşim sky'ın mesajını gördüm.

"Okulun ilk Günü'nde iyi şanslar nathan ."

Gülümsedim ve mesajına cevap verdim. "Teşekkürler ufaklık." Dedim.
Sky benim küçük kız kardeşimdi, aslında aramızda yalnızca 3 yaş vardı ama o gözümde hiç büyümemişti.

Kafama gelen yastıkla sarsıldım. Sam Piç gülüşüyle bana bakıyordu.

"Küçük bebeğimizin sevgilisi mi var yoksa."Dedi alayla.

Göz devirdim ve "kız kardeşimdi." Dedim. Sam yine piç sırıtışıyla ağzını açtığında konuşmasına izin vermeden,

"Bak bütün o aptalca şakalarına katlanabilirim ama kız kardeşim hakkında en ufak birşey dersen yüzüne yumruğu yersin." Dedim tehdit ederek.

Ellerini teslim olur gibi kaldırıp, "sustum." Dedi.

Kafamla kapıyı görsterdim. "Çıkalım artık." Ayaklandı ve odadan çıktık. Asansöre bindiğimizde aklıma Sarışın kız geldi.

Odadan çıkmadığım için gördüğüm tek kız oydu. Zemin kata indik ve yurttan çıktık.

Sam sürekli etraftaki kızları süzüyordu, bende baygın bakışlarla onu izliyordum. Yurt kampüsün tam arkasında olduğu için hemen okula vardık.

Kampüs, üç büyük ve üç küçük binadan oluşuyordu kocaman bir alanı kapsayan bahçesi öğrencilerle doluydu, büyüleyicidi. Adımlarım yavaşladığı için Sam'in arkasında kalmıştım.

Omzumda bir el hissettim. Elin sahibine baktığımda Karşımda yine o sarışını buldum.

Gülümsediği için gözleri kısıldı ve "sonunda seni buldum." Dedi. Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken devam etti, "iki gündür bütün yurtta seni aradım herkese sordum ama kimse görmemişti. Hayalet olduğunu falan düşünmeye başlamıştım en sonunda ama buradasın işte." Dedi.

Ben hala cevap vermeyince yüzü düştü. "Asansörde karşılaşmıştık unuttun mu?" Dedi. Sonunda sesimi bulduğumda, "hayır sadece şaşırdım" dedim ve gülümsedim.

Cevabım onu rahatlatmıştı oda gülümsedi. "Ben Madison." Dedi. "Nate" diye cevap verdim.

Elini uzattı ve "tanıştığıma memnun oldum." Dedi elini sıktım. Eli avucumun içinde küçücük kalmıştı. "Bende" dedim.

Sinirle buraya doğru gelen Sam'i farkettim. Yanıma geldi tam birşey diyecekken Madison'u farketti durdu. Hafifçe sırıtarak, "Nate bu güzel kızda kim?" Dedi Yavaşça süzerek.

Gözlerimi devirdim ve "Madison yeni tanıştık, Buda sam oda arkadasım dedim. Kız gülümsedi ama sahte bir gülümsemeydi. Sam elini öptü ve "tanıştığımıza memnun oldum " dedi.

Göt oğlanı.

Kız hemen elini çekti. Onu kurtarmak için "Biz artık gidelim sonra görüşürüz, umarım" dedim.

Gülümsedi ve "umarım." Dedi. Sam'i kolundan tutum ve içeri doğru sürüklemeye başladım. "Bende umarım!" Diye bağırdı.

Sonunda içeri girdiğimizde kolunu bıraktım.üstünü düzeltti ve "senin derdin ne yoksa iki günlük kızı mı kıskandın?. Dedi.  

"Ne kıskanması kızı rahatsız ediyordun Piç herif" dedim öfkeyle. Yine o boktan sırıtışı yüzünde yayıldı ve " zavallı bebek, okulun sürtüğüne aşık olmuş." Dedi alayla.Cevabı afallamama sebep olmuştu.

"Okulun sürtüğü mü?" Dedim.

"Evet, geçen sene aynı odada kalan iki erkeği tam 5 ay aynı anda idare etmişti, sonra farkettiklerinde kapıştılar ve ikisi de okuldan atıldı." Dedi.

Kelimenin tam anlamıyla şok olmuştum. Kahkaha attı  ve "Sürtükler cenneti New York'a hoş geldin." Dedi. Bende histerik bir kahkaha attım "hoş bulduk." Dedim.

"Kızı tanımadığını söyledin." Dedim, tanıştırmamı istemişti. "Tanımıyorum zaten, ama okulda çok meşhur senin sayende tanışma fırsatı buldum." Dedi ve göz kırptı.

"Gerçekten odadan bile çıkmadan bu kızla nasıl tanıştın?" Dedi. "Sadece asansörde karşılaştık ve iki gündür beni arıyormuş"dedim.

"Seni Şanslı piç." Dedi ve omzuma vurdu. Güldüm ve omuz silktim. "İnsanlar buna Walker cazibesi diyor." Dedim alayla. Tam o Sırada Telefonu Çaldı ve Mesajı okudu.

Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.  "Sana bir süprizim var yılın ilk partisine hazır ol" Dedi.