Merhaba yine sizlerle birlikteyim olabildiğince uzun yazmaya çalışacağım.Hikayemi beyenirseniz like butonuna basmayı unutmayın.Opüldûnüz:-)
Bugün yine sıkıcı bir ders günüyle başbaşaydım.Okuldan nefret ediyordum.Zaten okulu kim severdiki?!
Damlayla okuldan sonra Starbucksa gitmeyi planlıyorduk ve tahmin edin neler oldu?Tabikide gitmedik,gidemedik çunku Damlanin anneannesi rahatsızlanmış.Damlayı da yanında istiyormuş çunku en çok sevdiyi torunu Damlaymış.Ben de sen anneannenin yanına git belliki sana ihtiyacı var dedim ve evime doğru yürümeye başladim.Kulaklıklarımı takıp rastgele şarkı açdım ve şarkıyı mırıldanmaya başladım.Şarkıyı mırıldanmamla aklıma dün yaşanan olaylar geldi ve kanım resmen dondu.
Yaşadıklarım çok garipti.Daha önce böyle olaylar hiç başıma gelmemişdi.Cunku ben sıradan normal bir kızdım işte.Okuldan eve evden okula gidip gelirdim.Hayatımda ekstra bir şey yoktu.Bir sevgilim bile yoktu.Gerçi hiç olmamıştı ama bunu hiç kimse bilmiyordu.Bir tek Damlaya söylemişdim.Eger üniversitedekilere söyleseydim benimle dalga geçecektiler ki ben böyle bir şeyin hayatta olmasını istemiyordum.Gerçi bu hiç komik bir durum değildi ama onlarin en az 5 sevgilileri olduğu icin onlara komik gelebilirdi.Neyse...
Nerde kalmıştık ben size dün olanları anlatıyordum.O, adını dahi bilmediğim gizemli çocuk benim karşımı kesip birşeyler saçmalıyordu.Gerçi onunla böyle tanışmasaydım sevgili bile olabilirdim.Cunku çocuk full yakışıklıydı.Bal rengi gözleri şeftali dudakları yenice çıkmaya başlayan bıyıklarıyla çok yakışıklıydı.Eminim ki kızların aklını başından alıyordur ama benden ne istiyordu onu hala anlamış değildim.Hayatımda ilk kez görmüştüm onu.Ama yakın zamanda ne istediğini oyrenicem.Sadece zamana ihtiyacım var.Ben boyle bir kızdım.Eger bir gizemli bir şey varsa hemen onu araştırır ve peşine duşerdim ve elbette Damlada bu işte bana yardımcı oluyordu.Ama çocukla işim zor olacağa benziyordu.
Iste o gün adını bilmediğim gizemli çoçuk karşıma dikilmiş ve gözlerimin içine bakıyordu.Ben de şaşkınlıktan ve korkudan ne yapacağımı bilmez bir şekilde etrafa yardım dilenir gibi bakıyordum.Damlaya seslenmek için döndüğümde Damlanın orda olmadığını gördüm.Sesli bir şekilde aklıma gelebilecek en ağır küfürleri saymaya başladım.Normalde hiç küfürbaz bir kız değildim. Ama boyle stres,korku ve etrafta hiç bir insanın olmaması beni doğal olarak endişelendiriyordu.
Arkadaşın iyi ona hiç bir şey olmadı güvenli ellerde.
Sesin geldiği tarafa istemsizce kafamı çevirdim.
Ve o muhteşem ve muhtesemliyiyle beraber gizemli olan gülüşünü gordum ve daha fazla korkmaya başladım.
Arkadaşın güvenli ellerde diyerek goz kırptı.ıcimdeki ses- yavrum bak böyle yaparsan ben galpten giderim diye yalvarıyordu.Bende iç sesime küfür ettikten sonra bugün ne kadar çok küfür ettiğimi düşündüm.
Karşımdaki Taş boğazını temizledi.Bu zaman kendime geldim ve utançtan başımı yere eğdim ama hakikaten eydim.Çünkü dakikalardır hiç farketmeden meğersem çocuğun yüzüne bakıyormuşum hem de gözlerimi dahi kırpmadan.Çoçukda onun mal gibi suratına bakdığımı görmüş resmen "piç smile" yapıyordu Sapık çoçuk diye iç sesim söylendi.Sen sus diye cırladığımda çoçuk bana tuhaf bakışlar atıyordu.Ya bu samìmilik nerden geliyordu acaba yani çocuğa bana bakma hakkını kim vermişdi?Sonunda boğazımı temizleyip tabiri caizse anırmaya başladın evet ciddi-ciddi anırmaya başladım.
Sen kimsin ya kimsin hem beklenmedik anda karşıma çıkıyorsun,hem içime dusecekmişsin gibi bakıyorsun yani noluyor.Bunları soylerken kızarmış olmalıyım ki, çoçukk bana sakin ol şampiyon bakışları atıyordu.Ya konuşsana kardeşim kimsin sen?
Sonunda o muhteşem sesi duyduğumda derin bir iç geçirdim.Keşke böyle tanışmasaydıkda seninle sevgili olurdum.
Daha öncede seninle görüşeceyimi söylemişdim "asabi" kız!
Asabi kız ha bana bir lakab bile takmişdi.Ama bana ne ya o benim duşmanımdı.Düşmanla bu kadar yakın olmak hep kurban için zararlı oluyor.Onun içinde ben hep özel hayatımda insanlarla olan mesafemi korumuşumdur.Az arkadaşımın ve sevgilimin olmamasıda buradan kaynaklanıyor.Yani konuyu hep sevgiliye suruklemekde ayrı bir ironi.Ödülümü istiyorum yani.Kafamı silkeleyerek çoçugun konuştuklarını dinlemeye başladim.
Sana kim olduğumu söyleyemem.Çünkü bu hem senin,hem de benim için kötü olur diyerek gözlerimin içine bakmaya başladı.Ya ne demek hem senin için kotu olur hem benim için ha ne demek bu diyerek bağırmaya başladım bu sefer gerçekten sinirlenmişdim.
Hiç tanımadığım bir erkek geliyor sürekli karşıma çıkıyor en yakın arkadaşım nerde diye soruyorum güvenli yerde diyor bir böyle gizemli-gizemli konuşuyor.Cool falan olduğunu düşüyorsa yanılıyor.Yani şimdi burda yalan konuşmayayım,günaha batmayayım cünkü çoçuk hakkaten cool. Bunu giydiği kiyafetlerden de görmek mümkün zaten bunu görmeyen muhtemelen kör falan olurdu.neyse.. Çoçugun sesi bir daha beni kendime getirdiğinde adını söylediğini duyar gibi oldum.Efendim dedim alaylı bir sesle çünkü onunla daha fazla diyalogda olmak istemiyordum.İsmim diyorum Justin.Justin çok güzel isimmiş diye geçirdim içimden.Ee olucak tabi çoçuk taş gibi taş mübarek. Adıda olucak artık o kadar.Bu iç sesimde çok olmaya başladı ha olur olmadık yerlerde sinirlerimi bozuyor.Justinin isminin söylemesine karşılık olarak ben ismimi söylemiycem ayricada hiç memnun olmadım malum şat diye karşıma çıkarsan,arkadaşımı kaçırırsan boyle olur diye cırladım.
Ben senin arkadaşını kaçırmadım.Sana onun güvenli yerde oldugunu söyledim .Benim sabrımı zorlama istersen.Tıslayarak söylediği her kelime beni daha fazla korkutuyordu.Galiba bu sefer onu gerçekten kızdırmışdım.Zamanı geldiğinde her şeyi anlatıcam.Sende inanki bana hak vericeksin hatta boynuma sarılacaksın diyerek sapıkça bir gülümseme yolladı.Sonra da arabasına binip gitti.Yani böyle yakışıklı çocuğunda böyle arabası olması çok normal.Düşüncelerimden ayrılıp normal hayata döndüğümde evime az kaldığını gördüm.Kulaklığı
Çıkartacagım zaman arkamdan korna seslerınin geldiğini duydum.Tam arkamı dönecektim ki arabanın bana doğru geldiğını gördüm ve çığlık atmaya başladım..Ama sonra her şey karanliklaştı ve bilinç altım kapanmaya başladı.Sonra havaya kalkmakla birinin beni kucağına aldığını duydum.Gözlerimi aralayıp beni kimin taşıdığını gördüğumde ise artık sesım ne kadar güçlu cıktı bilmiyorum ama Olamaz diye bağırdım.Cunku beni taşıyan kollar onun kollarıydı.Justinin kolları.
Arkadaşlar umarım yenı bölümü beğenmişsinizdir.Like atmayı unutmayın.Byee<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Bir Vampirim
AdventureHayatım son günlerde karmakarışıkdı.O hayatıma gireli 3 gün oldu ama bana 3 yıl gibi geliyordu.Bana siyahı hatırlatıyordu.Siyah kadar karanlık,beyaz kadar masumdu.O beni kendi karanlığına hapsetmişdi.Bu karanlikda uzun bir yol da vardı.Ben de o yold...