BAD GAME

BAD GAME/2.BÖLÜM

İlk bölümdeki oylarınızı ve yorumlarınızı görünce çok mutlu oldum. Gerçekten beni çok mutlu ettiniz :)

Bu bölüm içinde oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada multimediadaki Jess :)

Sabah uyandığımda başım ağrıyordu. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Üzerimdekileri çıkartıp güzel bir duş aldım. Banyodan çıkıp dolabımın karşısına geçtim. Üzerinde LOVE yazan beyaz,bol tişörtümü giyip altına da siyah şortlarımı geçirdim. Odamdan çıkıp aşağıya indiğimde Jack koltukta sızmış uyuyordu. Hava almak için dışarıya çıktım. Gerçekten de hava çok güzeldi. Biraz yürüyüş iyi gelirdi. Yürürken ailemden çok uzak olduğumu hatırladım. Onlardan ayrılalı 4 yıl olmuştu. Babam annemi terk ettiği için ben de Jack'in yanına taşındım ve işte bu haldeyim. Aslında eskiden ona aşıktım ama kaç yıldır aynı evde kaldığımız için kardeş gibi olmuştuk. Ben bunları düşünürken bir yandan yürüyordum bir yandan da çantamın derinliklerine inen kulaklığımı bulmaya çalışıyordum. Nerde bu lanet olası şey! Yürürken birden birine çarptım benden 10 cm uzun ve kaslı birine. Kafamı yukarı kaldırdığımda zümrüt yeşili parlayan gözlerle karşılaştım. Sırıtıyordu.. :D ''hey biraz dikkat etsene!'' sesim biraz sinirli çıkmıştı. ''özürdilerim ben dalmışım'' dedi sırıtarak. Güldüğünde çok tatlı oluyordu. O yeşil gözler, kıvırcık saçlar ve belediye çukuru gibi gamzeler tıpkı bir melek gibiydi.. Elini uzatıp ''ben Harry- Harry Styles'' dedi. Bende ona elimi uzatıp ''ben de Jess-Jess Parker'' dedim. ''açmısın istersen kahvaltı etmeye gidebiliriz?'' dedi gözlerimin içine bakarak. Ben tam bişey söyleyecekken karnım araya girdi ve guruldadı. Gerçekten de açıkmıştım.. Harry ve ben gülmeye başladık. :D

* * *

Harry beni kahvaltı için gerçekten şık ve pahalı bir yere getirmişti. Kahvaltımızı edip ordan çıktık. Harry ''istersen evine bırakabilirim'' dedi gülümseyerek.. ''gerek yok ben yürüyüş yapmayı severim'' ''hadi ama itiraz etme'' diye çıkıştı. Mercbur kabul etmek zorunda kaldım. Başımı 'peki' anlamında salladıktan sonra Harry'nin elimi tutup beni çekiştirdiğini gördüm. Arabaya bindik. Ikimizde hiç birşey konuşmuyorduk. Taa ki Harry bana ''Jess telefon numaranı alabilirmiyim'' diyene kadar.. ''tabiiki'' diyip uzattığı telefonu alıp numaramı kaydettim. Tarif ettiğim eve gelmiştik. ''Bu mu?'' dedi dışı beyaz ve gösterişli olan evi göstererek. ''evet'' dedim.. Arabadan inip eve doğru ilerlemeden önce Harry'ye dönüp ''kahvaltı için teşekkür ederim ve tanıştığımıza memnun oldum Harry'' dedim gülümseyerek. ''önemli değil. Asıl ben tanıştığımıza çok memnun oldum Jess'' dedi ve gülümseyerek arabasını sürüp gitti. Kapının önüne gelip çantamdan anahtarlarımı araştırdım. Yavaşça kapıyı açıp içeriye girdim. Jack'i ve birkaç adamı salonda konuşurlarken gördüm. Jack bana dönüp ''geldin mi ikiz kardeşim'' dedi. ''Jack bunlar kim?'' dedim şaşırarak. ''arkadaşlarım,yeni işimiz için lazım olacak Jess'' dedi. ''peki kim bu sazan?'' dedim tek kaşımı yukarıya kaldırarak. Jack bana elindeki dosyayı uzattı.

Ad:Harry Edward Styles

Yaş:19

Doğum yeri:İngiltere

Doğum tarihi:01-02-1994

Yanında Harry'nin resmi vardı. Inanmıyorum bu o olamaz. Adeta şok olmuştum. Jack elimdeki kağıdı çekip ''gerçektende varlıklı bir yıldız'' dedi gülerek. Ben şok olmuş bir şekilde ağzımı açıp ''h-hayır yapamam ben'' dedim. Anında yüzümde oluşan acıyla yere yığılmıştım. Jack'in tokadı acıyla inlememe sebep olmuştu. Artık ondan nefret ediyorum. Herkesten nefret ediyorum...

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sınır +5 oy ve +3 yorum